ABD’nin önceki başkanı Donald Trump, geçtiğimiz günlerde yargıç karşısına çıktı. 2016’daki seçimlerindeki usulsüzlükleri nedeniyle Manhattan bölge savcısınca yürütülen soruşturma sonucu, büyük jüri tarafından suçlanan Trump’ın bir sonraki duruşması 4 Aralık’ta.  

Trump, 2016’daki başkanlık seçimlerinde, katılmayı reddettiği tartışma programlarına alternatif düzenlediği basın toplantılarındaki açıklamaları ve medyayı stratejik yönetme becerisiyle medyanın gündeminde yer aldı. Seçim sonuçları açıklandığında Hillary Clinton taraftarları büyük hayal kırıklığına uğradılar. 2016-2020 döneminde ABD, şimdiye kadar benzeri olmayan siyasal söylemleriyle kamuoyunda tepki toplayan bir liderin başkanlığına tanıklık etti. 2020 seçimlerinde, Demokrat Parti taraftarları, kendileri için katlanılamaz hale gelen Trump karşısında başkanlık yarışını Joe Biden’ın kazanmasıyla rahatladılar. 2024 seçimleri yaklaşırken başkanlığa aday olduğunu açıklayan Trump, bu kez 2016 başkanlık seçimleri sırasındaki usulsüzlükleri nedeniyle gündemde.

KONGRE SALDIRISI

ABD’nin Capitol Hill bölgesi, demokrasinin simgesi olarak bilinir. Dolayısıyla bölgedeki ABD Kongre binasına 6 Ocak 2021’de yapılan saldırı, demokrasiye saldırı olarak değerlendiriliyor. 2020 seçimlerini kaybeden Trump, seçime hile karıştırıldığını iddia etmişti. 19 Aralık 2020’de yazdığı tweet’le destekçilerini protesto için Kongre binasını işgale davet eden görüntü ve açıklamaları basında yer almıştı. Saldırının odağında MAGA (Make America Great Again) düşüncesi ve Trump olduğu görülmüştü. Olayın araştırılması için Demokrat ve Cumhuriyetçi kongre üyelerinden oluşan komitenin raporunda Trump, “çok parçalı bir komplo” kurmakla suçlandı, kamu görevlerinden yasaklı ilan edilmesi önerildi. Soruşturmalarda destekçiler, Trump’ın tweet’leri nedeniyle başkente geldiklerini söylediler. Raporda, aşırı sağcı “Oath Keepers” ve “Proud Boys” gruplarının saldırıyı yönettiği belirtildi. 

QANON

QAnon ise özellikle Demokratları hedef alan asılsız iddialarıyla sosyal medya ortamında örgütlenmiş, takipçilerinin Q’nun iddialarını sosyal medyaya taşımasıyla yüz binlerce destekçiye ulaşmış bir hareket. Takipçileri, grup lideri “Q”yu bir vatansever/aziz olarak tanımlıyorlar. Q’dan sonra gelen “Anon” kısmı ise anonim mesaj atan kişi anlamında kullanılıyor, İngilizce “anonymous” kelimesinin kısaltması. 2020 seçimleriyle ilgili, Trump’ı temsil eden eski federal savcı Sidney Powell’ın Fox Business’ta seçmen sahtekârlığına dair iddiaları, QAnon destekçilerince toplanma çağrısı olarak kabul edildi. 

QAnon Şamanı (Jake Angeli) başta birçok hareket sempatizanı, binada maddi zarara, yaralanmalara, ölümlere neden oldu. Konuyla ilgili Trump ve aşırılıkçı destekçilerinden birçok kişinin sosyal medya hesapları, şiddete varan eylemlerinden dolayı askıya alındı. Bu nedenle QAnon’lar alternatif sosyal medya hesapları oluşturdular. 

QAnon, Trump’ı “derin devlet”le savaşan bir kurtarıcı olarak niteliyor. Bununla bağlantılı çevrimiçi ortamdaki komplo teorileri, Biden yönetimini de rahatsız eden, dijital mecranın ötesinde gerçek dünyadaki aşırıcılığı temsil ediyor. Dolayısıyla Trump’ın yargılanma sürecinin ne yöne evrileceği, tüm bu göstergeler çerçevesinde şekillenecek.

PROF. DR. FATMA GÜRSES

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ