Olaylar Ve Görüşler

‘Muhalif sağ’da Akşener ve diğerleri - Prof. Dr. Rıdvan AKIN

30 Haziran 2022 Perşembe

İYİ Parti; MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan cephesine katılmasına tepki temelinde doğdu. Anımsanacağı üzere, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığını CHP’ye dayatan Bahçeli, iktidar olmanın yolunu Erdoğan’la yakınlaşmada buldu. MHP’nin oy oranının, HDP’nin gerisine düşmesi karşısında Meral Akşener, Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Yusuf Halaçoğlu, olağanüstü kongreyle Bahçeli’yi devirmek istediler. Bu girişim, hukuka aykırı şekilde engellenince İYİ Parti kuruldu.

DOĞRULTU SORUNU YOK

Akşener; çizdiği profille AKP’den, çöküşe geçen MHP’den, HDP’yle ilgili ikircikli tutumu nedeniyle parti yönetimine tepki duyan CHP’den oy alacak gibi görünüyor. Anketler, İYİ Parti’nin CHP’ye yaklaştığını gösteriyor. Bu normal bir sonuç. Sağdaki çözülme, AKP ve MHP seçmenini, başka bir sağ alternatife yöneltecek. Bu da İYİ Parti. 

Akşener; ülkücü, miliyetçi kesimden geliyor. Ama siyasete DYP’den girmişti. Söylemi laik Cumhuriyetçi temele oturuyor. Grup toplantılarında söylediği, “Yaşasın hürriyet, kahrolsun istibdat” sözü anlamlı. Bu tutum, iktidarın (İslamcılığın) önemli bir turnusolu olan Abdülhamitçiliğe karşı, İttihat ve Terakki ve Kemalizmle aynı safta olmaktır.

Akşener’in bu sözleri, partisinin oturduğu zeminin bir cephesini bize açıklıyor. Kadrosunun bir kesimi laik kesime yakın. Durmuş Yılmaz gibi, Ahmet Necdet Sezer’in onayını alarak Merkez Bankası Başkanlığı yapmış, sağda kredisi yüksek bir ismin İYİ Parti saflarında yer alması anlamlı. Şimdilerde geri plana çekilen Yavuz Ağıralioğlu gibi simaların yanında, Cihan Paçacı gibi eski merkez sağa, Erdal Sarızeybek gibi ulusalcılara yakın isimler de İYİ Parti’de. Akşener’in yanında biri DYP, diğeri ANAP kökenli iki önemli hekim var: Aytun Çıray ve Ahat Andican. Çıray’ın geçmişi Adalet Partisi’ne dayanıyor. 2011 ve 2015’te CHP’den milletvekili seçilmişti. Bu isimler, partinin merkez sağda algılanmasına katkı sağlıyor.

Akşener’in dobra Anadolu kadını imajı, hazırcevaplığı, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu karşısında avantaj sağlıyor. Birebir ilişkilerdeki becerisi, şansını artırıyor. Fakat ısrarla başbakanlığa talip olduğunu söylemesi gerçekçi değil. Mevcut anayasamıza göre bir söylem geliştirmeliydi. Çünkü bu makamın, muhalefet kazansa bile kurulması kolay görünmüyor. Akşener, belki de Kılıçdaroğlu’nun masadaki diğer partilerden onay alamama olasılığına yönelik politika geliştiriyor. Amacını aşan bazı sözleri dışında (amirallere “zevzek” demesi gibi) doğrultu sorunu yok. CHP’nin söyleyemediği şeyleri söyleyebilmesi de olumlu.

KATI BİR TABAN

Muhalif sağda diğer aktörlere gelince, DEVA Partisi’nin Gelecek Partisi’nden önemli bir farkı var. DEVA Partisi; İslamcı burjuvaziye, Erdoğan’ın karşısına yeni bir lider çıkarma girişimi olabilir. Davutoğlu ise AKP’den kopmuş bir siyasi hizip. Liberalizm kostümüne bürünmüş İslamcılığın muhafazakâr kanatta talibinin zayıf olacağı aşikâr. Davutoğlu “atanmış” başbakanlığını, üstünlük olarak algılasa da temsil ettiği duyarlılığın, AKP’ye seçenek yaratabilecek potansiyeli yok. 

Saadet Partisi’nin ise kemikleşmiş, ideolojik öncülleri katı bir tabanı var. Temel Karamollaoğlu son dönemde müzakere edilebilir demokratik bir müttefik profili göstermekle birlikte partisinin demokratlığının sınırının, İslami akideler olduğundan kuşku yok. Saadet Partisi, 1974’te CHP’yle koalisyon yapan MSP’nin pozisyonunda duruyor. Bu nedenle, demokratikleşme için ödünü laik kesimden bekleyecek, kendisi buna yanaşmayacaktır.

PROF. DR. RIDVAN AKIN

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları