Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tarımda Hasat Zamanı - Mehmet Şakir ÖRS
İçinde bulunduğumuz günler, tarımda hasat zamanıdır...
Karadenizli fındık üreticileri, Karadeniz kıyısında horona durur... Trakya’nın
kırsal kesimini adeta bir tablo gibi süsleyen ayçiçeği
tarlalarında, yeni bir hasat dönemine
ulaşmanın sevinci vardır... Ortalığı Balkan ezgileri, havaları kaplar...
İncirin, üzümün, pamuğun diyarı Ege’de ise üreticiler harmandalıya kalkıp diz
vururlar...
Çukurova’nın ve Güneydoğu Anadolu’nun göz alabildiğine uzanan geniş arazilerinde
beyaz zambaklar gibi açan
pamuk kozaları, üretimi, emeği ve hayatı selamlarlar!.. Kısacası, üretmenin ve yaratmanın
güzelliği kaplar dört bir
yanı…
Aslında her hasat döneminde, üretim yörelerinde, yukarıda betimlemeye çalıştığımız tablo yaşanmalıdır. Bilincimizden, yüreğimizden bunlar geçmektedir. Ama acaba gerçekte hasat dönemi böyle mi yaşanmaktadır? Bu soruya olumlu yanıt vermek maalesef mümkün değildir.
HASAT DÖNEMİNİN DERDİ ÇOK
Üretici için düğün, bayram günleri olması gereken hasat dönemi, son yıllarda maalesef dert ve sorun dönemi haline geliyor. Oysa bir yıl boyunca çalışan, alın teri akıtan üretici, tam da bu dönemde emeğinin karşılığını alacaktır. Ama bağdaki, bahçedeki, tarladaki hesap, bir türlü çarşıya pazara uymamaktadır.
18 yıldır işbaşında bulunan siyasal anlayışın, ekonomi alanındaki
tahribatlarından en büyüğü tarımsal alanda yaşanmaktadır. Bir zamanlar kendi
kendine yetebilen sayılı ülke arasında yer alan Türkiye, artık neredeyse birçok tarımsal ürünü ithal eder hale
gelmiştir.
Bu yanlış politikalardan en büyük darbeyi de, tarımdan geçimini sağlayan yüz binlerce
üretici ailesi almaktadır. İşte bu nedenle, kırsal kesimde, önemli bir nüfus, hızla tarımdan, tarımsal üretimden
uzaklaşmaktadır.
Hayvancılıkta olduğu gibi tarımsal üretimde de ortalığı ithal ürünler kaplamakta, sonuçta olan üreticimize olmaktadır. Tıpkı, bu yıl, patates ve ayçiçeği üreticilerinin başına gelenler gibi!.. Hele dünyanın en değerli fındığının yetiştiği Karadeniz yöresinde, fındık fiyatının ve piyasasının uluslararası yabancı kumpanyaların ve onların yerli işbirlikçilerinin elinde olması gerçeği unutulmamalıdır.
PANDEMİ KOŞULLARINDA HASAT
Bu yılki hasat döneminde, yaşanan onca soruna bir de koronavirüs salgınının kırsal kesime yansımaları eklendi. Pandemiye rağmen, yüz binlerce üretici ailesi ve tarım işçisi, adeta pandemiye meydan okurcasına, bağda, bahçede, tarlada hasat yapıyor.
Güneşin altında, 40 dereceyi aşan yaz sıcağında, maskeden, hijyenden ve sosyal mesafeden söz edilemeyecek koşullarda; insanlar ürünlerini topluyorlar. Yol kenarlarında çocuklarıyla birlikte konaklayan mevsimlik tarım işçilerinin hali pürmelali, gerçekten insanın yüreğini acıtıyor.
İçinde bulundukları ekonomik zorlukta ve yaşadıkları hayat koşullarında, insanlar koronavirüs tehlikesine karşı canlarını ve sağlıklarını ister istemez Allah’a emanet ediyorlar!..
REKOLTE TARTIŞMALARI
Hasat dönemlerinin artık geleneksel hale gelmiş önemli bir gündem maddesi de rekolte tartışmalarıdır. Rekolte, üretim yılında elde edilecek tahmini üretim miktarıdır. Ürün alım fiyatının belirlenmesinde başat etkendir. Bu nedenle de hemen her ürün için önemlidir.
Bir başka tartışma konusu da sözleşmeli tarım uygulamasıdır. Bu sözleşmeler nedense hep alıcıların, aracıların hukukunu korur. Hakkını hukukunu arayamaz durumda olan üreticinin ise hep eli böğründe kalır. Tıpkı bu yıl domateste olduğu gibi... Çok geniş bir coğrafyada üretimi yapılan domateste, alıcı firmalar ve aracılar tarafından rekolte yüksekliği gerekçe gösterilerek fiyatlar aşağıya çekiliyor. Tarlada fiyatı 30 kuruşa kadar düşen domatesi üretenler ise yaşananlara kahrediyorlar.
Başta sanayici, ihracatçı ve tüccar olmak üzere, işin ticaretiyle uğraşanlar rekolteyi mümkün olduğunca yüksek göstermeye çalışırlar. Bu durumda alım fiyatı düşük tutulacaktır. Bu yıl siyaseti de etkileyen fındıkta yaşanan tartışmalar benzeri atışmalar, çekişmeler, hemen her üründe yaşanır.
ÜZÜMÜNÜ YE, BAĞINI SOR!
Ege’nin en verimli ovalarından Gediz yöresi başta olmak üzere geniş bir alanda yetiştirilen çekirdeksiz üzümde de birçok sorun yaşanıyor. Üzümde, en az taban fiyat meselesi kadar önem taşıyan bir güncel konu da, ürünün taze -üreticinin deyişiyle “yaş”- olarak değerlendirilmesinde karşılaşılan mağduriyetler…
Bu piyasanın kuralsızlığı, başıboşluğu, disipline edilmemiş oluşu, üreticiyi mağdur ediyor. Her yıl çok sayıda üretici, bin bir emekle ürettiği ürününü dolandırıcılara kaptırıyor. Üzüm üreticisi, yetkililerden bu işe ilgi ve çözüm bekliyor. “Üzümünü ye, bağını sorma” özdeyişinin artık tersine dönmesini; bağın da bağcının da hakkının, hukukunun korunmasını istiyor.
Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes havzalarında, özellikle de bağlarıyla ünlü Alaşehir, Salihli ve Sarıgöl ovalarında yaşanan bir diğer sıkıntı da açılan jeotermal kuyularının çevreye, üretim alanlarına zarar vermesi. Egeli üretici, bu önemli konunun ilgililerce değerlendirilmesini ve önlem alınmasını talep ediyor.
ÜRETİCİLER HAZIR
Üç yıl önceki hasat döneminde, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılımıyla, ülkemizde üzümcülüğün merkezi olarak bilinen Alaşehir’de “Üzüm Çalıştayı ve Mitingi” gerçekleştirmişti.
Çalıştayda söz alan üretici temsilcileri, sorunlarını Kılıçdaroğlu’na anlatmışlar ve muhalefetin kendilerine sahip çıkmasını istemişlerdi. Ana muhalefet lideri de her koşulda üreticiye sahip çıkacaklarının sözünü vermişti. Üzüm yöresinde bu çalıştay ve sözler unutulmuyor, her fırsatta konuşuluyor.
Üreticiler, kendilerine ve sorunlarına el uzatacak siyasetçilere destek olmaya hazırlar. Tıpkı bu yörede gerçekleştirilen çalışmalar sonucu, CHP’nin 71 yıl sonra Alaşehir Belediyesi’ni kazanması örneğinde olduğu gibi…
KUTU - YENİDEN KOOPERATİFÇİLİK
Karadeniz’den Trakya’ya, oradan da Ege’ye ve başka üretim
alanlarına uzanan tarımsal kesimde yaşanan sorunların temelinde, plansızlık, programsızlık ve üretime
olan duyarsızlık yatıyor. Bir diğer temel sorun da tarım üreticilerinin örgütsüz oluşu...
Ülkemizde tarımsal kooperatifçiliğin geçmişinin çok eski
yıllara uzanmasına karşın, son dönemde bu alanda yaşanan
olumsuzluklar, tarımda izlenen politikaların yanlışlığını çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor.
TARIM ÜRETİCİLERİ ÖRGÜTSÜZ
Örneğin üzümde Tariş, fındıkta Fiskobirlik gibi güçlü geleneklere ve uzmanlık birikimine sahip kooperatifçilik kuruluşları varken, alımlar için hiçbir uzmanlığı, altyapısı olmayan ve o yörelerde deposu bile bulunmayan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) görevlendirilmesi anlaşılamaz bir durumdur. Sonuçta, bu alımlar göstermelik kalmakta ve üreticinin sorununa çare olmamaktadır. Temel çözüm, kooperatifçilik kuruluşlarına sahip çıkmaktan ve kooperatifçiliği yeniden ayağa kaldırmaktan geçiyor.
ALIN TERİNE SAHİP ÇIKILMALI
Var olan sorunların çözümü için, tarıma bakışı, tarımsal anlayışı tümden değiştirmek gerekiyor. Tarımsal politikalar ve yapılar yeni baştan oluşturulmalıdır. Üretim ve üretici odaklı bir anlayış, tarıma egemen olmalıdır.
Üretim yörelerinde çağdaş anlayışta ürün araştırma geliştirme (Ar-Ge) birimleri kurulmalıdır. Üreticinin, katma değeri yüksek yeni ürün çeşitlerine yönelmesi sağlanmalıdır. Üretim özendirilmeli, desteklenmeli ve üreticinin işi kolaylaştırılmalıdır.
Sözün özü; galoşla toprağa basanlar, günümüzde tarıma, toprağa, ürüne ve
üreticiye sahip çıkamamaktadır, çıkmaları da mümkün değildir.
Onların izlediği yanlış tarımsal politikalar, üretimi ve üreticiyi vurmaktadır.
Böylesi koşullarda, emekten,
üretimden ve demokrasiden yana güçlerin temel görevi, tarıma, toprağa, üreticiye ve üreticinin alın terine sahip
çıkmaktır.
MEHMET ŞAKİR ÖRS
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye Suriye'ye yönelik operasyona mı hazırlanıyor?
- Balbay, siyasetin perde arkasını açıkladı!
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- 'Hukuki başvurular yapılacaktır'
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!
- Kayak merkezinde korkunç anlar... 17’si ağır 30 yaralı!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- Akaryakıt tankeri patladı!
- Kızılcık Şerbeti'nin 'Nilay'ı senaryoyu ifşa etti!
- 'Daha sert adımlar atacağız'
- İşte 500 bin liranın aylık getirisi!