Savaşa hayır!
Selçuk Erez
Son Köşe Yazıları

Savaşa hayır!

15.09.2016 06:19
Güncellenme:
Takip Et:

Söylemiştik; çok önemsediğimizden tekrar ediyoruz:
Türkiye bugün tarihinde az görülmüş bir kaosun içine sürüklenmiştir; televizyonlarda her gün cenazelerin peşinde ağlayan insanları, patlayan bombaların yıktıkları binaları, bunların altında kalanları izlemekteyiz.
Bu silahlı çatışma sadece insanların ölmesine yol açmıyor, aynı zamanda ülkemizi de bölüyor.
Kaçınılmaz alın yazısı mıdır bu? Ülkede sağlıklı insan, yıkılmamış bina kaldıkça sürecek midir bu felaket? Yaşamdan yanaysak ve ülkenin bölünmez bütünlüğünü amaçlıyorsak demagoji değil çözüm üretmeliyiz.
Ölümcül şiddeti, terörü kınamak, lanetlemek önemli ve bunu yıllardır yapıyoruz. Ancak bu yetmez. Sorunun esasına dair sözümüz olmalı.
Sorunun esasına varmak, çözüme yol bulmak için çağımızda buna benzer çatışmaların nasıl sonlandığına bakmalıyız.
Kuzey İrlanda’da 1960-80 yılları arasında sürmüş ve çok fazla kan dökülmesine yol açmış olan iç savaş, tarafların masaya oturup anlaşmasıyla sona erdi.
Bu noktaya gelinceye kadar ölenler? Hepsine çok yazık oldu; bu savaşlarda ölenleri ne ağıtlar ne de görkemli anıtlar geriye getirebiliyor.
Yurdumuzda yıllardır süren, binlerce insanımızı kaybetmemize neden olan çatışma ortamı eninde sonunda Kuzey İrlanda’da olduğu gibi masada sona erecektir.
Asıl mesele, masaya şimdi mi oturmalı, sonra mı oturmalı sorusuna doğru cevabı vermektir.
Daha binlerce kişinin ölmesini istemiyorsak ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünden yanaysak bu soruyu “şimdi” diye yanıtlarız.
Masa başında çözümü ertelesek iki şey olur:
a. Binlerce insan daha ölür.
b. Her iki tarafta öyle fazla husumet, öyle nefret birikir ki çözüme ulaşılamaz ya da ulaşılan çözüm uzun ömürlü olmaz.
Uzamış bir iç savaşın ekonomiyi ve bu yoldan yurttaşlarımıza sağlıktan eğitime kadar her alanda, her konuda hizmet olanağını çıkmazlara sokacağını ve bu feci durumun savaş bitse bile yıllarca süreceğini de bilmeliyiz.
Bu konuda açık sözlü olmanın ve doğruları konuşmanın sırası gelmiştir. Bu gerçeğe varabilmek için bazen kendimizi, kendimizden özgürleştirmemiz, aklımızın ambargolarını aşabilmemiz gerekiyor. Bu kolay bir şey değildir ama yapmalıyız.
Asıl bölücülük, masaya şu anda oturmayı bahaneler bulup ertelemektir.
Bu konuda düşünenleri, düşünce açıklayanları kınamak bölücülüğe, barışa götüren yolları aramak ise bölünmez bütünlüğümüze anlamlı katkı sağlar.
Savaşın getirdiklerine göz yummak, çığlıklarına kulak tıkamak yerine “barış, barış” demeyi sürdürmek, barışa götüren yolları aramak zorunda olduğumuza inanıyoruz.  

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet gazetesinin benim için anlamı

Cumhuriyet gazetesinin benim için anlamı

Devamını Oku
13.09.2018
Ekonomi hemen düzelecek!

Ekonomi hemen düzelecek!

Devamını Oku
06.09.2018
Böcek yeriz o zaman!

Böcek yeriz o zaman!

Devamını Oku
30.08.2018
Saraydan kız kaçırma...

Saraydan kız kaçırma...

Devamını Oku
23.08.2018
Mahmut Makal’ın önemi..

Mahmut Makal’ın önemi..

Devamını Oku
16.08.2018
Dondurmacı

Dondurmacı

Devamını Oku
09.08.2018
Parmakla gösterilecek ülke

Parmakla gösterilecek ülke

Devamını Oku
02.08.2018
İmparatorun ruh sağlığı

İmparatorun ruh sağlığı

Devamını Oku
26.07.2018
O, Google’dan çok bilir!

O, Google’dan çok bilir!

Devamını Oku
19.07.2018
Gorillere nüfus kâğıdı

Gorillere nüfus kâğıdı

Devamını Oku
12.07.2018
Stefan Zweig’a yazık oldu!

Stefan Zweig’a yazık oldu!

Devamını Oku
05.07.2018
Şimdi ne mi olacak?

Şimdi ne mi olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Emekli olmana az kaldı!

Emekli olmana az kaldı!

Devamını Oku
21.06.2018
Prof. Onur Hamzaoğlu hürriyetine kavuşmalıdır!

Prof. Onur Hamzaoğlu hürriyetine kavuşmalıdır!

Devamını Oku
14.06.2018
Kıyamet mi kopacak? (07.06.2018)

Kıyamet mi kopacak?

Devamını Oku
07.06.2018
Peki, yalakalara ne olacak?

Peki, yalakalara ne olacak?

Devamını Oku
31.05.2018
Diktatörler için rehabilitasyon

Diktatörler için rehabilitasyon

Devamını Oku
24.05.2018
Seninki yine görücüye çıkıyor

Seninki yine görücüye çıkıyor

Devamını Oku
17.05.2018
Her şey kuşun pislemesiyle başladı

Her şey kuşun pislemesiyle başladı

Devamını Oku
10.05.2018
Gurulara inanalım mı?

Gurulara inanalım mı?

Devamını Oku
03.05.2018
Yangın çıkarıyor, sonra itfaiyeci oluveriyor

Yangın çıkarıyor, sonra itfaiyeci oluveriyor

Devamını Oku
26.04.2018
İstanbul Tabip Odası seçimlerinde ne oldu?

İstanbul Tabip Odası seçimlerinde ne oldu?

Devamını Oku
19.04.2018
Savaşlar ve yalanlar

Savaşlar ve yalanlar

Devamını Oku
12.04.2018
Tabip Odası’na kadın başkan

Tabip Odası’na kadın başkan

Devamını Oku
05.04.2018
Yapay zekâmız

Yapay zekâmız

Devamını Oku
29.03.2018
İçmeyelim mi?

İçmeyelim mi?

Devamını Oku
22.03.2018
Göçmek mi? Kalmak mı?

Göçmek mi? Kalmak mı?

Devamını Oku
15.03.2018
Cumhura başkan mı gerekir?

Cumhura başkan mı gerekir?

Devamını Oku
08.03.2018
Yalancıyla köpeği

Yalancıyla köpeği

Devamını Oku
01.03.2018
Körler ülkesinde

Körler ülkesinde

Devamını Oku
22.02.2018
Onur Hoca ile timsah

Onur Hoca ile timsah

Devamını Oku
15.02.2018
Sol elin kötülükleri

Sol elin kötülükleri

Devamını Oku
08.02.2018
Seçmeni korkutmanın yararları

Seçmeni korkutmanın yararları

Devamını Oku
01.02.2018
Mizah yasaklandığında

Mizah yasaklandığında

Devamını Oku
25.01.2018
Bilge bir dostum Rusça öğreniyordu

Bilge bir dostum Rusça öğreniyordu

Devamını Oku
18.01.2018
Fergana atları

Fergana atları

Devamını Oku
11.01.2018
Yürüyüşlerden neden korkuyorlar?

Yürüyüşlerden neden korkuyorlar?

Devamını Oku
04.01.2018
2023’te yılbaşı

2023’te yılbaşı

Devamını Oku
28.12.2017
Barış istenmesin mi?

Barış istenmesin mi?

Devamını Oku
21.12.2017
Düşmanlarımız olmalı!

Düşmanlarımız olmalı!

Devamını Oku
14.12.2017