Çevreye Düşman Bakan!

06 Şubat 2015 Cuma

Ülkenin değerlerini yağmalayan iktidar, doğal varlıklarını da geri dönülmez biçimde yok ediyor.
AKP eliyle uluslararası tekellerin, küresel ve yerli sermayenin vahşi saldırısıyla karşı karşıyayız.
Yeryüzünün eşsiz coğrafyalarını barındıran bir ülkenin doğası can çekişiyor.
Girin Google Earth’e, batısı doğusu, Karadeniz’i, Akdeniz’i, Trakya’sı acımasız bir saldırı altında.
Delik deşik her yer, toz duman...
Vahşi madencilik, taşocakları, orman, dağ taş bırakmadı.
Var olanları özelleştirirken ardı ardına açılan yeni termik santrallarla zehir solutuyorlar bize. Sağlığımızla oynanıyor.
Enerji adıyla HES’ler dereleri, çayları, ırmakları kurutuyor. Tüm canlıların geleceği tehlikede.
RES’leri, koruma alanlarına, köylerin dibine kuruyorlar, insana, hayvana, bitkilere bakmadan.
Balık çifliklerinin yoğunluğuna,kirliliğine denizlerimiz, eşsiz benzersiz koylarımız dayanamıyor.
Yazıktır yazık!
Hiçbir ülke kendi kendini böylesine vuramaz. Geleceğini yok edemez.
Doğaya ve insana yönelik bu saldırılardan ötürü her yerde isyan ve direniş var oysa.
İktidarın gözü kör.
Bu tepkinin kuşkusuz siyasal bir yanıtı olacak.
Bakın, Samsun Terme’de kurulması planlanan termik santral projesine karşı AKP’li Belediye Başkanı Şenol Kul baskılardan bunaldı. Bele-diye binasına kocaman “Santral İstemiyoruz” pankartı astı...
Yazın bir kenara, AKP bu çevre yıkımı, doğa yağması yüzünden yağmalanan, talan edilen bölgelerden eski oylarını alamayacak.
Dünyanın eşsiz plajı İztuzu’nu yandaşa ihale etmeye kalkıp, direniş karşısında çark edenler, Dalyan’da, Köyceğiz’de ve çevre bölgelerden yanıtını alacak...

***

Çevre ve doğayı koruma mücadelesi çığ gibi yükseliyor.
Türkiye’nin dört bir yanında, Karadeniz’de özellikle Trabzon ve Artvin’de, Akdeniz’de 256 ayrı bölgede HES’lerle suları çalınan, ormanları kesilen, maden işletmeleriyle taşocaklarıyla yaşamları çalınanların bir hesabı olacak.
Kaz Dağları’nın, Kozak yaylasının köylüleri bugün meydanlarda direnirken yarın sandıkta geleceklerini karartanları unutmayacak.
Zaten yönetim zaafı içindeki AKP’yi bu alandan ağır bir darbe bekliyor.
Muhalefet bu yükselen tepkiyi, direnişi ve mücadeleyi neden değerlendirmez, ayrı bir konu.

***

Çevreyi korumakla ilgili bakanlık, adeta çevre düşmanı.
Halka, hukuka karşı kendi çıkardıkları ÇED yönetmeliğini bile defalarca değiştirdi.
Olacak şey mi?
Angolo’dan bir tanker yola çıkmış, Aliağa’ya söküm için geliyor. Uranüs’ün çektiği Kuito’nun radyoaktif atık içerdiği haberleri, gazete ve televizyonlarda, sosyal medyada çalkalanıyor.
Tankerler karasularımıza giriyor. İktidardan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan tık yok...
Sonunda Aliağa açıklarında herhangi bir radyasyon ölçümü yapılmadan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir iki saatlik incelemesi o kadar.
Çevre Mühendisleri Odası, sivil toplum örgütleri çırpınıyor oysa.
Oda Başkanı Baran Bozoğlu, ölüm riskinden söz ederek “Biz Aliağa’da tiyatro oynattırmayacağız” diyor.
İşte yeni Türkiye’nin hali.
İnsana, çevreye düşman bakanlar!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları