Yenikapı, ‘yeni normal’e açıldı!
Tayfun Atay
Son Köşe Yazıları

Yenikapı, ‘yeni normal’e açıldı!

08.08.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhurbaşkanı Erdoğan himayesinde Yenikapı’da gerçekleştirilen “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” bir bakıma “Yeni Türkiye”nin “yeni normal”ine kapı açtı denilebilir.

Ve bu “yeni normal”i somutlaştırabileceğimiz en çarpıcı görüntü, protokolün en ön ve en prestijli koltuklarındaki oturma düzeninde karşılığını buldu. Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi başkanları Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’nin en “kıyıda” konumlanışlarında...

Bu konumlanışı değerlendirmek için, miting öncesinde CHP’nin Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen katılım davetine icabeti hususundaki tartışmaları hatırlamamız gerek. Bilindiği gibi, Kılıçdaroğlu mitinge katılıp katılmama konusundaki tereddüdünü aştığında belli şartlar ileri sürerek kendince bir irade sergilemeye ve Türkiye’de laikliği katışıksız temsil eden partinin başkanı olarak müdahil olmaya çalışmıştı. Platformda sadece Atatürk posteri olmasını, mitingde de sadece Türk bayrağı açılmasını isteyerek...

Böyle olmadı. Platformdaki görüntü Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ile “Yeni Türkiye”nin kurucusunun eşitlenmesiydi: Solda Atatürk, ortada Türk bayrağı ve sağda Recep Tayyip Erdoğan, aynı ebatta boy gösterdiler.
(Şunu da eklemek gerekir: Evet, bu “Yeni Türkiye”de Atatürk var ama aslında gayet nüanslıca, bir “Kalpaklı Mustafa Kemal” olarak var!)

Ayrıca Türk bayraklarının ezici bir hâkimiyeti meydanda fark edilse de ne üzerinde “Kelime-i Tevhid” işli yeşil bayrak (“Peygamber sancağı”), ne yeşil zemin üzerine üç hilalli bayrak, ne de “Diriliş Ertuğrul” dizisinden popülerlik kazanmış “Kayı Boyu sancağı” eksikti meydanda...

Hiç kuşkusuz laik-ulusalcı cenahın tercihi olan Atatürk resmiyle kolajlanmış Türk bayrakları da tek tük göze çarpmaktaydı. Ama onu “dengeleyecek” mahiyette, tıpkı platformdaki posterlerde olduğu gibi, Erdoğan resmiyle kolajlanmış Türk bayrakları da vardı!..

Sadece bu kadar değil. Zengin bir çeşitlilik arz eden Erdoğan tişörtleri, kadın-erkek pek çok katılımcının kafasını çevreleyen “Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan” yazılı bantlar ve nihayet yüzlerdeki Erdoğan maskeleri mitingin mânâ, ehemmiyet ve “şahsiyet”ini açık şekilde ortaya seriyordu.

Kısacası Kılıçdaroğlu ve CHP’nin böylesi “milli birlik” hedefli bir buluşmadaki “Atatürk” hassasiyeti, karşılığını bulmadı.

Mitingin hassasiyeti, “Başkomutan Erdoğan”dı.

Atatürk vardı ama merkezde değil, kıyıdaydı.

Kılıçdaroğlu da yukarıda kaydettiğimiz gibi, oturduğu koltuğun çok çarpıcı şekilde simgelediği üzere kıyıdaydı.

Bahçeli ise en kıyıda, aslında Türk milliyetçiliğinin ve ülkücü hareketin simgelerinin, sloganlarının ve şarkılarının Erdoğan Türkiyesi tarafından nasıl da özümsendiğini adeta yorgun bir dinginlik içinde seyreder haldeydi. Onun marjinalliğine, açık bir “özümsenmişlik” halinin de eşlik ettiği hissi hüzünle oluştu içimde!..

Protokol oturma koltuğundaki düzenlemeden, poster asma tercihine ve kalabalığın parmaklarıyla, elleriyle, giysileri ve aksesuarlarıyla sergiledikleri görüntülere kadar açılan yelpazede Yenikapı Mitingi bize “15 Temmuz” sonrasında elimizde avucumuzdaki memleketin “yeni-normal”inin simgesel bir özeti gibiydi.

Burası bir “post-Kemalist” Türkiye’dir.

Burası bir “post-sekülerist” Türkiye’dir.

Ve burası, Kemalizmin de, sekülerizmin de merkezi konumlanışlarını yitirerek, tıpkı Kılıçdaroğlu’nun koltuğunun konumu gibi ancak “kıyıda” kendilerine yer bulabildikleri bir Türkiye’dir.

“Yeni normal” budur ve Turkiye’de hükümetiyle muhalefetiyle siyasi işleyiş artık bu “yeni normal” doğrultusunda biçimlenip işlerlik kazanacak gibi görünmektedir.

Elbette 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Kılıçdaroğlu’nun ve Bahçeli’nin bu mitinge davet edilmiş olmaları da, hüsnüniyetle davete icabet etmeleri de olumludur. Fakat işte keyfiyet de bu: “15 Temmuz”un en kesin sonucu, Tayyip Erdoğan’ın bu topraklarda “kültleşme”si oldu. Yenikapı’daki miting, bunun bir tescilidir.

Yukarıda CHP’nin istekleri hilafına mitingde gözümüze çarpanları sıralarken Rabia işaretini unuttuk. Elbette o da bu mitingin en yaygın şekilde karşımıza çıkan simgelerinden biriydi.

Ama mitinge baktığımızda, sonuç olarak Rabia işaretini de içeriksel anlamda yetersiz kılıp bundan sonra göklere dört değil beş parmak yükseltmeyi gerektirecek bir tablonun artık karşımızda olduğu söylenebilir:

Tek vatan... Tek devlet... Tek bayrak... Tek millet... Ve tek adam!.. 

Yazarın Son Yazıları

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Devamını Oku
10.09.2018
Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Devamını Oku
05.09.2018
Betona tapanların mabedi yapıldı

Betona tapanların mabedi yapıldı

Devamını Oku
03.09.2018
Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Devamını Oku
20.08.2018
‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

Devamını Oku
15.08.2018
Doların da Allah’ı var!

Doların da Allah’ı var!

Devamını Oku
13.08.2018
‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

Devamını Oku
08.08.2018
Üniversite pazarı

Üniversite pazarı

Devamını Oku
06.08.2018
Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Devamını Oku
01.08.2018
‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

Devamını Oku
30.07.2018
‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

Devamını Oku
25.07.2018
Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Devamını Oku
23.07.2018
Meşihat makamı

Meşihat makamı

Devamını Oku
18.07.2018
‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

Devamını Oku
16.07.2018
Ters köşe (10.07.2018)

‘Cülus töreni’

Devamını Oku
10.07.2018
Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Devamını Oku
08.07.2018
Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Devamını Oku
04.07.2018
Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Devamını Oku
02.07.2018
‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

Devamını Oku
26.06.2018
Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Devamını Oku
25.06.2018
‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

Devamını Oku
25.06.2018
‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

Devamını Oku
11.06.2018
Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Devamını Oku
06.06.2018
Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Devamını Oku
04.06.2018
Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Devamını Oku
30.05.2018
Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Devamını Oku
28.05.2018
İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

Devamını Oku
23.05.2018
‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

Devamını Oku
21.05.2018
Eğlenceli ciddiyet: İnce

Muharrem İnce’nin mevcut iktidar ağzı karşısında en büyük avantajı, yerli ve milli “mizah duyusu”na sahip olması. Sanki Erdoğan, hiç beklemediği bir “lügat”le karşı karşıya kalmış gibi geliyor bana. Öyle hissediyorum.

Devamını Oku
17.05.2018
İnanç borsası nefslere açılırken…

İnanç borsası nefslere açılırken…

Devamını Oku
16.05.2018
‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

Devamını Oku
13.05.2018
‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

Devamını Oku
09.05.2018
Eşeğe kurban olun!

Eşeğe kurban olun!

Devamını Oku
07.05.2018
Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Devamını Oku
02.05.2018
Hitler’i anıyoruz (!)

Hitler’i anıyoruz (!)

Devamını Oku
30.04.2018
Biz tarihin yüzüne bu fotoğrafla bakacağız

Eve dönüş yolunda...

Devamını Oku
25.04.2018
‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

Devamını Oku
23.04.2018
Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Devamını Oku
18.04.2018
ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

Devamını Oku
16.04.2018
Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Devamını Oku
11.04.2018