ABD Büyükelçisi Ricciardone:\n

Suriye ile savaşın eşiğine gelmemize neden olan top mermisi düşmeden önce, Ankara’daki yabancı diplomatların birinci önceliği Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AKP kongresinde yaptığı konuşma ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 24 saat sonra TBMM’de yaptığı yasama yılı açış konuşmaları arasındaki dikkat çekici farklılıklardı.\n

Yazarımız Emre Kongar hafta içinde iki konuşma arasındaki 6 önemli farkı; Cumhurbaşkanı’nın AB vurgusuna karşılık Başbakan’ın İslam âlemine yönelmesi; ifade ve basın özgürlüğü konusunda Erdoğan’ın yasaklardan, Gül’ün özgürlüklerden yana olması; Erdoğan’ın tutuklu milletvekillerini içeride tutma arzusuna karşı Gül’ün onların TBMM’de olması gerektiğini vurgulaması; Başbakan’ın başkanlık sistemi arzusuna Gül’ün kuşkulu ve mesafeli duruşu, Erdoğan’ın kaldırılmasını istediği BDP’li vekillerin dokunulmazlığı konusunda Gül’ün karşı duruşu ve Erdoğan’ın çatışmacı dış poltikasına karşı Gül’ün temkinli duruşu olarak özetledi.\n

Büyükelçiler de buna benzer karşılaştırmaları önemle not ederek başkentlerine ilettiler. \n

Gelir gelmez eleştirmişti \n

İki konuşmayı yakından takip eden isimlerden biri de ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone. Türkiye’ye atandığı günden bu yana basın ve ifade özgürlüğü alanındaki eksiklere dikkat çekerek bunların giderilmesi için teşvik edici açıklamalar yapan bir diplomat Ricciardone.\n

Ankara’ya atandığı 2011 başında gazetecilerle ilk buluşmasında “Türkiye muhalif de olsa özgür basın istiyor. Ama bir yandan basın özgürlüğü denirken diğer yandan gazetecilerin gözaltına alınmasını anlayamıyorum” dediğinde kıyamet kopmuştu.\n

Bu sözleri nedeniyle hükümet tarafından “acemi büyükelçi” ilan edilmesine aldırmadan, gazetecilerle bir yıl sonraki buluşmasında tutuklu gazeteciler sorunundan duyduğu rahatsızlığı bir kez daha şu sözlerle kayda geçirdi:\n

“Bir yıl önce anlamıyorum, anlayamıyorum demiştim, şimdi bunu yine tekrarlıyorum.”\n

Ricciardone aynı demecinde, sadece gazetecilerin değil, tutuklu bulunan aydınlar, öğrenciler ve siyasetçilerin ifade özgürlüklerine de sahip çıkarak “Bu kişiler bomba atmış olsalar, hükümeti şiddetle devirmeye kalksalar anlardık. Ama sadece sevimsiz şeyler söyledikleri için hapse atılmamaları gerekir” ifadelerini de kullanmıştı.\n

‘Önemli ve anlamlı sözler’\n

Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasında tutuklu milletvekilleri ve basın özgürlüğüne ilişkin uyarılarının hükümet kanadında hoşnutsuzluk yarattığını bizzat Başbakan Erdoğan ortaya koymuştu.\n

Yurtiçinde pek çok kesimden destek alan Gül’e yurtdışından ilk destek de ABD’den geldi. ABD Büyükelçisi Riccardone, Gül’ün konuşmasını nasıl bulduğunu sorduğumda açık desteğini şu yanıtıyla gösterdi:\n

“Cumhurbaşkanı Gül geçmişte düzenli olarak yaptığı gibi, o gün parlamentoda da çok net ve güçlü ifadelerle demokrasi ve özgürlükleri savundu. Türkiye’nin cumhurbaşkanı olarak özellikle ifade özgürlüğü konusundaki vurgusu önemli ve anlamlıydı. Bu sözleri sadece Türklere değil, bölgedeki diğer halkalara da muhakkak esin verecektir.”\n

‘Anayasal güvenceye bağlanmalı’\n

Bu tespiti yapmakla yetinmedi ABD Büyükelçisi. Bir de önemli beklentisini dile getirdi. Gül’ün eksikliğine vurgu yaptığı demokratik hak ve özgürlüklerin yeni anayasada güvence altına alınmasını da istedi yorumunun ikinci bölümünde:\n

“Parlamento Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı için Türkiye’nin yeni anayasasını yazıyor. Hepimiz Meclis’teki bu çalışmanın Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasındaki mesajı, ifade özgürlüğünün açık ve güçlü biçimde anayasal güvence altına alınması şeklinde tercüme etmesini umalım...”\n

***\n

Türkiye’nin en önemli müttefiki ABD, Ankara’daki temsilcisi Ricciardone’nin bu sözleriyle, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın kamuoyu önünde ilk kez ayrı düştükleri demokrasi ve özgürlükler tartışmasında tarafını açık biçimde belirlemiş gözüküyor.

Hoş geldin SOL

Emeğin, özgürlüklerin, eşitliğin ve barışın yanında; sömürünün, zulmün, hukuksuzlukların ve savaşın karşısında olan kitlelerin sesini duyuran gazete ve televizyon sayısı, iktidarın her türlü baskı ve yasaklamasına rağmen artmakta. Geçen hafta aramıza yeni bir günlük gazete daha katıldı: soL.\n

Hazırlayan ve yayınına katkıda bulunan meslektaşlarımıza içten bir “hoş geldin” diyoruz.