İyi ki varsınız!

21 Aralık 2012 Cuma

AYLA ERDURAN, FAZIL SAY, GÜRER AYKAL

\n

Yine aynı başlık. Farkındayım. Ama daha güçlü bir söylem bulamadım. Yaşadığımız olumsuzluk Üzerimizde ağırlığını hissettiğimiz baskı, gözdağı, yasaklar ve dayatmalar Yaşamımızın olağan parçası haline gelen biber gazı Sürekli gerilim Ölümler, işkence, zulüm Bunlar arasına serpiştirilmiş ilkellikler… \n

\n

İşte bütün bunlara inat yaşamı savunan, çağdaş ve evrensel değerleri savunan, yaratıcılığı savunan eylemler. Bir avuç sanatçının nitelikten ödün vermeksizin ortaya koyduğu sanat etkinlikleri Onlara ve izleyiciye bu ortamı ve zemini hazırlayan, bu olanağı sağlayan bir avuç insan! \n

\n

Her sabah haberleri izleyerek ölürken, her akşam o bir avuç sanatçı aracılığıyla yeniden doğuyorum. Çölde bir vaha. Aç susuz kalmışken bir sevda pınarı Geleceğe yönelik ışık, umut O nedenle inatla ben de tekrarlıyorum: İyi ki varsınız! \n

\n

Müzik zenginliği \n

\n

Geçen hafta müzik zenginiydik: Önce Boğaziçi Üniversitesinde eşsiz Ayla Erduranı alkışladık. Onu son zamanlarda sadece plaklarından dinliyordum. Ne çok özlemişim. Ayla Erduran - Stephane Blet ikilisinden César Franckın La Majör Keman ve Piyano Sonatını dinlemek olağanüstüydü. Ayla Erduran tam bir büyücü, yıllara meydan okudu kemanıyla! (Yalnız o değil, önünde duran yılların izini ve birikimini taşıyan notası da öyleydi!) Bu çok zor eserde her notanın ses zenginliğini, anlam zenginliğini vurgulayan bir yorumdu. Bu konser için yıl boyu oluşturduğu program nedeniyle yazarımız Evin İlyasoğluna ve üniversiteye sonsuz teşekkürler! \n

\n

Evin İlyasoğluna bir teşekkürüm daha var: Yeni çıkan Gürer Aykal kitabı için. Kitabın alt başlığı Bir Cumhuriyet Çocuğunun Orkestra Şefi Olarak Portresi. Diyarbakırdaki asi çocuğun, tutkusunun peşinden azimle koşuşunun soluk soluğa okunan serüveni (Sevda Cenap And Müzik Vakfı Yayınları). Harika bir teknik kullanmış yazar. Gürer Aykalın kendi ağzından dinliyoruz bu serüveni, ancak sayısız insan düşünceleri, gözlemleri, söylemleriyle araya giriyor. Bütün o insanları, tanıklıkları, ilişkileri de Evin İlyasoğlu bize hazmettiriyor. Kitabı bitirdiğimde çok zengin bir dünya benim olmuştu. \n

\n

Fazıl Say Festivali \n

\n

Geçen hafta sonu yaşadığımız Fazıl Say Festivali, yeryüzünde bir insanın tanıklık edebileceği en müthiş olaylardan biriydi. Dünyanın birçok yerinde daha önce Fazıl Say festivalleri düzenlenmişti ama Türkiye için bir ilkti. (Teşekkürler Borusan Kültür Sanat!) \n

\n

Fazıl Sayın Türkiye prömiyerini yapan besteleriyle, birbirinden çarpıcı üç senfonisi, oda müziği ve konçertolarıyla Solist olarak şeytansı ve meleksi yorumlarıyla Borusan Orkestra ve solistlerinin her birinin tek tek ustalığı ve birlikteliklerindeki uyumla Gürer Aykalın kucaklayıcı niteliği ve gönül coşkusuyla Fazıl Say Festivali, biz ölümlü dinleyicileri yaşama sımsıkı bağlayan eşsiz bir şölene dönüştü. İyi ki, iyi ki varsınız! \n

\n

Müzikle zenginleştiğimiz şu günlerde 10. yaş gününü kutlayan Andante dergisine nice yıllar diliyor ve başta Serhan Bali olmak üzere dergiye emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Sevgili Okurlar, hâlâ değilseniz, bu dergiye abone olup müzik zenginliğinden pay almanın tam sırasıdır. \n

\n

([email protected]. \t\t\tYa da 0216. 325 27 13)

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Nice 100 yıllara 9 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları