Yeni süreci yönetmek!

09 Mayıs 2019 Perşembe

28 Nisan Pazar günü şu konuyu işlemiştik; başarıyı yönetmek, başarıyı elde etmekten daha önemlidir! Türkiye genelindeki yerel seçimlerin ardından olası yeni siyasal haritaları dile getirmiştik.
6 Mayıs’ta YSK’nin icat ettiği kararla birlikte yeni bir gündem oluştu. Zaten ülkemizde en güçlü gündemin üç gün ömrü vardır. Üçüncü dünya savaşı çıksa, Türkiye’de üç gün manşet olur, dördüncü gün memleketin içindeki bir haber onun önüne geçer!
Konumuza dönelim... İstanbul seçimleri 23 Haziran’da yenilenecek. 6 Mayıs, siyasi tarihimizin yeni miladı olarak yerini aldı.
Dünkü yelpazenin tüm renklerinden 20 kadar gazetedeki haberlerde ve yazarlarda üç bakış dikkati çekiyordu:
YSK’ye alkış tutanlar, Türkiye’nin yeni bir bilinmeze sürüklendiğini düşünenler, İmamoğlu’nun 23 Haziran’dan kesin bir zaferle çıkacağını savunanlar...

***

Sonuç olarak; YSK’nin aldığı kararın davası olmaz. Zira, hiçbir itiraz mercii yok.
Yok ama, 23 Haziran dikkate alınırsa, YSK’nin kararı da seçmenin vicdan kantarına çıkacak. Bu durumda YSK’den sonraki makam halkın vicdanı...
Oraya giden yol nasıl şekillenecek?
Bize göre bundan sonraki kaçınılmaz ve gerçekçi soru bu. Yukarıda gazete yelpazesini sıralarken dikkat çektiğimiz, “İmamoğlu kesin kazanır” renginin tutması bizim de dileğimiz. Ancak, minareyi çalan kılıfını hazırlar sözünden hareketle şu tanımlamayı yapmak kaçınılmaz:
Seçimi yenileten, yeni koşulları hazırlar.
Erdoğan adına yarışacak olan Binali Yıldırım, çok mutlu görünmüyor. Her zamanki gibi “gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım” diyecek. Krizleri, başarısızlıkları, “Büyük bir zafer kazandık” şeklinde sunabilen Erdoğan, İstanbul seçimlerinin yenilemesini de “yeni bir demokrasi zaferi” ve “halkın kendilerinden beklediklerini yerine getirme adımı” şeklinde sunarak işe başladı. Bundan sonrası için kafasına şunları koymuş görünüyor:
1-Kürt oylarını almanın yolunu bulmak.
2-Sandığa gitmeyen küskünleri çekmek.
3-Cumhur İttifakı kaybederse her şeyin daha kötü olacağını İstanbullulara inandırmak. Bunun için her yöntemi kullanmak.
4-Başta İstanbullular olmak üzere herkesin beklentisi olan birkaç temel sorunu çözüp sempati toplamak.
İlk şık için Öcalan’la avukatlarını görüştürüp basın toplantısı yapmasını sağlamakla işe başladılar. Bu nereye varır? Sorunun yanıtını kendileri verdi:
Bu kesinlikle yeni bir çözüm süreci değildir!
Bu tür “kesinlikle” diye başlayan ifadelerden kuşkulanmak gerekir! Son dönemde televizyonlara AKP adına katılan temsilciler arasına eski Kürt kökenli AKP milletvekillerinin de olması dikkat çekici!
Erdoğan, Bahçeli’yi ürkütmeden bu süreci nasıl tamama erdirir? Biz de merak ediyoruz!
24 Haziran 2018’de sandığa gidip 31 Mart’ta gitmeyen 300 bin kadar seçmen var. İkinci, üçüncü ve dördüncü madde birbiriyle bağlantılı. Üçü de daha çok yorum kaldırır.

***

Sözün özü; İmamoğlu’nun yarattığı bahar ikliminin pozitif beklentilerini yaşarken yukarıdaki durumları dikkatte tutmak gerekiyor.
İmamoğlu, gelinen noktanın her olasılığı içerdiğini görüyor. Ancak sürecin şu anda öngörülenden farklı işleyeceğini herkesin hesap etmesi gerekiyor.
Son olarak vurgulayalım; belediye başkanı ile valinin aynı kişi olduğu dönemler demokrasinin rafa kalktığı dönemlerdir!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları