Yakın tarihimizin en kısa sürede sonucu netleşen seçimini yaşadık. Ekrem İmamoğlu’nu kutluyoruz. Onun şahsında Türkiye çok şey kazandı. Her şeyden önce; demokrasinin en önemli ilkelerinden biri olan seçimle gelen seçimle gider ilkesi bir kez daha yaşama geçti. Zira, sokakta şu düşünce hâkimdi:
Mademki seçimi yenileme kararı aldılar, bunlar kaybedecekleri seçime girmezler. Ne yapıp edip alacaklar!
Bu önyargının yenilmesi önümüzdeki dönemde yepyeni ufuklar açacak.
Bugünden itibaren her şeyin güzel olmaya başlaması için büyük bir mücadele süreci başladı. Emek vermeye değer yepyeni bir dönem.
***
Dün seçim sonuçlarını ilk AKP medyası kamuoyuna duyurdu! Saat 18.00 sıraları... Yayın yasağı devam ettiği için ilk bilgiler kısıtlı paylaşılıyor... AKP medyasında şunlar konuşuluyor:
- Aslında İmamoğlu’nu gereksiz yere öne çıkardılar. Ortaya atılanlar doğru olsa bile propaganda stratejisi açısından doğru değildi...
- Aslında sadece İstanbul konuşulsa Binali Bey kazanırdı...
Anadolu Ajansı’nın servis yapmamasına karşın sandıklar açıldıktan bir saat sonra AKP medyası durumu kabul etmiş, özeleştiri sürecine geçmişti. Saat 19.30’a gelmeden Binali Yıldırım da gecenin uzamasını engelledi, İmamoğlu’nu kutladı. AKP açısından, “İmamoğlu’nun rakibi Yıldırım’dı. O kaybetti” mesajı verilmiş gibi duruyordu. Ancak dünya medyası o saatlerde haberi şöyle geçti:
“Erdoğan yenildi!”
Bu seçim AKP’nin seçmenle üçüncü inatlaşmasıydı. Birincisi; 7 Haziran 2015 genel seçimleri. AKP, tek başına iktidarı kaybettiği sonuçları beğenmedi, “Halk yanlışını düzeltecek” dediler. 1 Kasım’a gidildi.
İkincisi; referandumda mühürlümühürsüz oy tartışmaları gölgesinde kıl payı oyla olağanüstü rejim değişikliğine gidildi. O referandumda kıl payı hayır çıksaydı, mühürsüz oylar iptal nedeni olacaktı.
İstanbul, üçüncü büyük inatlaşma oldu. 31 Mart’tan 6 Mayıs’a giderken çevresi Erdoğan’ı şöyle ikna etti:
“Bu seçim yenilenirse ne yapar eder kazanırız!”
Elde bir strateji yoktu, yolda bulunacaktı.
Bulamadılar... Tek hedef vardı: İmamoğlu’nu yıpratmak... O da ters tepti.
Son gün Öcalan’ı devreye soktular, o da olmadı. Silivri ve Çatalca sonuçları, Öcalan kartının MHP’ye oy verenlerin bir bölümünü İmamoğlu’na çevirdiğini gösteriyor.
***
Şimdi sıra bu başarıyı yönetmekte... Konunun bu yanı en az başarı kadar önemli.
31 Mart’ta 13 bin oy farkla kazanan İmamoğlu, 23 Haziran’da farkı 56 kata kadar çıkardı, 780 bin yaptı. 31 Mart’ta CHP’nin ilçe belediye başkanı sayısı 14’tü. 23 Haziran’da Millet İttifakı’nın önde olduğu ilçe sayısı 27. Bu tartışmasız kesin bir zafer.
Yolun açık olsun İmamoğlu...
Yolun açık olsun İstanbul..
Yolun açık olsun Türkiye...
