Demokrasiler, özgürlükler ve dindar nesiller

21 Ekim 2016 Cuma

Demokrasiyi ve özgürlükleri külliyen rafa kaldırmaya çalışan sinsi bir iradeyi temsil ediyorsunuz.
Bu yüzden 15 Temmuz’u resmen “Demokrasi ve Özgürlükler Günü” ilan ettiniz.
Kelimelerin içini boşaltıp anlamlarını tamamen yok etmenin peşindesiniz.
15 Temmuz’da ve o tarihin öncesinde ve sonrasında aslen neler yaşandığı bir gün er ya da geç mutlaka açığa çıkacak.
Ama o zamana kadar demokrasi ve özgürlükler sizin elinizde belli ki ölçüsüzce lince uğrayacak.
Devamlı kadınları ve çocukları hedefe almanız boşuna değil.
Dindar bir nesil yetiştirmek istiyor, bunu da alenen söylüyorsunuz.
O yüzden kadınları kapanmaya, çocukları dini eğitim almaya zorlayan kurumsal yapılar inşa ediyorsunuz.
Sonra da çıkıp demokrasiden ve özgürlükten bahsediyorsunuz.
Dindar nesil yetiştirmeyi marifet sayan bir iktidar, demokrasi kelimesini ağzına almak istemez.
Özgürlük kelimesini telaffuz dahi etmez.
Dindar -ya da ateist- bir nesil yetiştirmek;
Demokratik ve özgürlükçü bir sistemin
asla hedefinde olamaz.
Bu ancak düşünce özgürlüğünü tanımayan, akılcılığa eğitim sisteminde yer vermeyen, tek tip insan yetiştirmeyi amaçlayan baskıcı bir sistemin idealidir ve çok tehlikelidir.
Bir devlet politikasının odağında birilerinin inancını ya da inançsızlığını belirlemek varsa...
O devlet politikası resmen faşist bir politikadır.
Siz, inanç özgürlüğünü de fikir özgürlüğüyle birlikte bu ülkede çoktan en yüksek rafa kaldırdınız.
Kendisini “Adam gibi” olmakla “Madam gibi” olmak arasına sıkıştırarak tarif etmekten öteye gidemeyen aklınız;
Demokrasiyi de özgürlüğü de aslında saltanatınıza yönelik büyük bir tehlike olarak algılıyor.
Ve alay eder gibi 15 Temmuz’u “Demokrasi ve Özgürlükler Günü” ilan ediyor.
Aslında o gün, darbe bahanesiyle demokrasiye ve özgürlüklere alenen savaş açtığınız gündür.
Devletin içini eski ortaklarınızla birlikte boşalttınız;
Şimdi de eski ortaklarınızla hesaplaşma bahanesiyle aslında Cumhuriyetle hesabınızı tamamlama telaşındasınız.
Demokrasi ve özgürlük kavramlarıyla, bu yüzden, kedinin fareyle oynaması gibi oynuyorsunuz.
Demokrasiye ve özgürlüklere aslen savaş açtığınız günü koca bir ülkenin gözünün içine baka baka bayram olarak kutluyorsunuz.
Biliyoruz ki, yaka yıka tırmandığınız yokuşun tepesine bir gün gerçekten varırsanız, oradan aşağıya ilk önce ve zevkle, demokrasiyi ve özgürlükleri yuvarlayacaksınız.
Bunu da yeni nesle yaptırmanın peşindesiniz.
O yüzden sorgulayan, düşünen, şüphe eden çocuklar yetiştirmek istemiyor;
Biat eden, boyun eğen, korkutulmuş, sindirilmiş bir neslin inşasıyla coşuyorsunuz.
Çocukların kalbini yerlerinden erkenden sökmeniz bundan...
Onları sırtınızda taşıdığınız yüzlerce yıllık çuvallara doldurup körpe akıllarını günah tehditleriyle birlikte dev ahlak kazanlarında haşlamanız bundan...
Eğer yeni nesil sizin hayal ettiğiniz gibi yetişirse;
O çocuklar büyüdüklerinde kendi dogmalarını başkalarına dayatmayı ve bu arada bizzat kapanın içine kısılıp kalmayı özgürlük sanacaklar.
Ve yine o çocuklar, demokrasinin bezden dev kuklalarını yapıp her 15 Temmuz’da ibret-i âlem için meydanlarda cayır cayır yakacaklar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları