Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Uçağın kadar konuş!
Reklam ve pazarlamanın üniversitelerde ders olarak okutulduğu bir dünyada yaşıyoruz.
Bu işin ilmini yapan profesörler var.
Kim, hangi malı hangi koşullarda ve ne ölçüde tüketmeye meyyaldir diye hesaplar yapılıyor.
Burçlardan zaaflara sanal dünyada kayda alınan her bilgi, bireylerin potansiyellerini kayda geçirmeye yarıyor.
Bu potansiyellerden yola çıkılarak algoritmalar üretiliyor.
Buna göre pazara mal süren ve insanın tüketim zaaflarını önce kaşıyıp sonra sömüren total bir iradeyi baş tacı eden bu uygarlık;
Politikacılarının bile reklam şirketleri tarafından belirlenen bir dil ve yöntemle iktidar yarışına girmelerini...
Medyanın varlığını baştan sona reklam ve pazarlamaya borçlu olmasını...
Ve bir şirket “CEO”sundan, evlenmek isteyen bir damat ya da gelin adayına kadar her insanın kendisini pazarlama teknikleri geliştirmedikçe, bu vahşi dünyada bir hiç olmasını sineye çeken aklın peşinde deliriyor.
ŞATAFATIN GÜCÜ
Hal böyleyken gitgide yoksullaşan ve halkı cahilleştirilen bir ülkenin liderinin, liderliğini hissetmek için kendisini pazarlamaktan, olduğundan güçlü göstermekten ve sadece icraatlarıyla değil zenginliğiyle de halkını ezmekten medet umması kaçınılmaz.
O yüzden kendisine ait sayısız uçağı olmasını istiyor.
En pahalı otomobillerden kendisine filolar kuruyor.
Yazlık, kışlık, hatta baharlık saraylarda yaşamak için büyük araziler işgal ediyor, özel kumsallar döşetiyor.
Odalara, salonlara, kıyılara, ovalara sığamıyor.
Kendisini şatafatın güç olduğuna ve gücün şatafatsız bir hiç olduğuna inanmaktan alamıyor.
Yoksul ve dezavantajlı insanların çoğunlukta olduğu toplumlarda insanlar kendilerini bir meta gibi pazarlamaları gerektiğini...
Burunlarından kıl aldırmazlarsa birilerinin onları gerçekten “bir şey” sanabileceğini...
Sesleri ne kadar gür çıkarsa ve etraflarındakilere ne kadar tepeden bakarlarsa o kadar başarılı olabileceklerini...
Dozu artırırlarsa da yaptıkları iyi ya da kötü hiçbir şeyin hesabını vermeden zirveye çıkabileceklerini...
Hatta şansları yaver giderse ölene dek de orada kalmayı başarabileceklerini anne karnında öğrenmezler.
ŞATAFAT, KİBİR VE GÖSTERİŞ
Önce ailede öğrenirler. Sonra sokakta öğrenirler. Sonra okulda öğrenirler. Sonra iş hayatında öğrenirler. Sonra içlerinden bazıları iktidara gelirler.
Evde, sokakta, okulda, işte öğrendikleri bu bilgiyle iktidarlarını sağlamlaştırmak için şatafata, gösterişe ve kibre ölçüsüzce değer verirler.
Onlarla benzer evlerde doğmuş, benzer sokaklarda oynamış, benzer okullarda okumuş, benzer işlerde çalışmış yoksul kalabalıklar da bu liderlerin güç ve zenginlikle ilişkisini bir yolsuzluk değil, başarı olarak kodlayıp hemen eteklerinin altında girerler.
Nihayetinde halkı yoksulluktan kurtarmayı vaat eden ama aslen kendilerini kurtarmak için liderliğe soyunanlar, bin yıllardır halkları bu kısırdöngü içinde kolayca kandırırlar.
Unutmayın;
Yaşadığınız dünya bugünlere, Coca-Cola içemeyen ve kot pantolon giyemeyen halkların yoksunluk hezeyanları yoksulluk bilinçlerine galip geldiği için koskoca komünizmi bir çırpıda çöpe atan ve sol değerleri hızla sağ değerlerin hizmetine sunan ortak bir refleksle geldi.
O yüzden halkları yoksul ülkelerin liderlerinin şatafatı ve halklarının tuzu kuru olan bazı zengin ülkelerin liderlerinin mütevazılığı birbirine göbekten bağlıdır.
Dünyadaki şu samimiyetsiz düzen, tüm hadsiz liderleri elbirliğiyle yaratır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı