Çatışma Yaşamı ve Madenciler!
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

Çatışma Yaşamı ve Madenciler!

04.06.2014 02:10
Güncellenme:
Takip Et:

Maden işçiliği insanlık tarihinin en derin fotoğrafıdır. Latin Amerika’dan Afrika’ya, sanayi devriminin başlangıcı sonrasında yayılan madencilik, insan emeğinin en hor kullanıldığı alanlardan biri olmuştur. Madenlere ulaşma hırsı sadece insan ömrünü değil, çevreyi de tüketen önü alınması zor bir süreçtir.
Bugün bile dünyanın akciğeri olarak kabul edilen yeryüzündeki bütün oksijenin tek başına beşte birini üreten Amazon ormanları saatte 250 metrekare küçülmektedir. Bunun başlıca nedeni maden işletmeciliğidir.
Özellikle 18. yüzyıl boyunca madenlerde çalışanların ortalama ömrü 35 ila 40’ı geçmemiştir. Bir maden işçisi yerin altında ortalama 7 yıl çalıştıktan sonra yaşamını yitiriyordu.
Bugün uygar dünyanın görsel zenginliklerinde biraz da o maden işçilerinin kanı var dersek abartmış olmayız.
İnsan hakları kavramı geliştikçe madende çalışanlar da en az ölçülerde olmasına karşın bundan payını aldı. 18. yüzyılda günde ortalama 15 saati bulan maden mesaisi, adım adım azaltıldı, çalışma koşulları iyileştirildi, teknolojinin gelişimiyle birlikte de kol emeğinin yerini robotlar aldı.

***

Soma faciasıyla birlikte Türkiye’deki maden işletmeciliğinin neredeyse 18. yüzyılın koşullarını anımsatacak kadar kötüleştiği ortaya çıktı. Hükümetin vahşi kapitalizmin bir parçası olarak kabul edilen taşeron işçiliğe göz yummasından ne pahasına olursa olsun üretim artışını hedeflemesine kadar bir dizi nedenle maden işçilerinin yaşamı tehdit altında. Çoğu yaşamını sürdürse bile ilerleyen yıllarda meslek hastalıklarının kurbanı oluyor.
AKP iktidarı döneminde adım adım kötüleşen çalışma yaşamı için “çatışma yaşamı” desek abartmış olmayız.
Soma faciasının travmasını üzerinden atamayan hükümet, son çareyi maden işçilerinin çalışma koşullarını görece olarak iyileştirmekte buldu. Meclis’e getirilen son çalışmaya göre, maden işçilerinin ortalama çalışma süresi 6 saate iniyor, emeklilik yaşı 50’ye düşürülüyor.
Çalışma yaşamının öteki alanlarındaki olumsuzlukları aynen bırakıp sadece böyle bir düzenleme yapmak göz boyamak bile değil. Gelinen noktada soralım: Örneğin inşaat işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için bir şantiyenin çökmesi ve altında 40-50 işçinin kalması mı gerekiyor?

***

Madene giren işçilerin çalışma ve emeklilik koşullarındaki iyileştirmenin, bugünkü hükümetin mantığını benimsemiş zihniyetçe hayata nasıl geçeceğini özetleyelim...
Torpilini bulan kişiler kendilerini maden altında çalışıyormuş gibi gösterip bu haklardan yararlanacaklar, işsizlik kıskacındaki insanlar o işçiler adına madene girip yine en kötü koşullara razı olarak çalışacaklar...
Eğer çalışanlar arasında böylesi dengesizlikler yaratırsanız, doğuracağı sonuç bundan başka bir şey değildir.
Yukarıdaki öngörümüz masa başında oturup olsa olsa diye yaptığımız bir tahmin değil. Yakın geçmişte çalışma koşullarından kaynaklanan ücret farklılaştırması verdiğimiz örnekteki gibi torpillenmişti.
Altını çizmek gerekirse önceki hükümetler de çalışma yaşamındaki insan haklarına aykırı farklılıklara kalıcı çözümler getiremediler. Örneğin aynı özelliklere sahip iki mühendis Merkez Bankası’nda farklı, Köyişleri’nde farklı ücret alıyordu. AKP hükümeti bunları düzeltmek yerine daha da bozdu ve vahşileştirdi.
Ankara’da bir devlet dairesinin orta büyüklükteki odasında çalışan ve aynı işi yapan beş memur beş ayrı statü ve ücret yapılanmasıyla görevini yapıyor.
Köklü bir personel reformundan kaçınan hükümetler bu ve benzeri sorunlara çözüm bulamadılar. AKP’nin zaten devlet çarkına saygısı olmadığı için kendine has yöntemler uygulaması elbette şaşırtıcı değil.  

Yazarın Son Yazıları

2025’te yitenler!

2025’in son gününde, geçen 365 güne bakınca hayıflanmadan edemiyoruz...

Devamını Oku
31.12.2025
Topraklarımızda 10 bini aşkın IŞİD’li!

Yılın son pazartesi gündemini tahmin etmek zor değildi.

Devamını Oku
30.12.2025
Çöp bidonu sofra olmuşsa...

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın 9 Aralık’ta TBMM’de mülakat eleştirileri yöneltip “Utanmıyor musunuz” sorusuna AKP’li mevkidaşının yanıtı şu olmuştu...

Devamını Oku
27.12.2025
Kevgir kubbe!

Libya Genelkurmay Başkanı Muhammet Ali el Haddad’ın Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaretten sonra ülkesine dönerken uçağının düşmesi sonucu heyetiyle birlikte ölümü, pek çok soru işaretinin doğumuna neden oldu.

Devamını Oku
25.12.2025
Kırılma-karılma süreci!

2025, 2026’ya hayli karışık, yeniden biçimlenmelere açık, seçenekleri bol bir siyasal gündem devrediyor.

Devamını Oku
24.12.2025
Gündeme uyuşturucu verdiler!

Toplumda ciddi sarsıntı yaratan operasyonlar için sık kullanılan cümlelerden biri şudur: Zamanlama manidar!

Devamını Oku
23.12.2025
Utanmazlar!

9 Aralık’ta TBMM Genel Kurulu’nda CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “ayrıcalıklı” işe girenleri sıraladı.

Devamını Oku
20.12.2025
Taht oyunları!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, son günlerde bazen konuşmuyor!

Devamını Oku
18.12.2025
Gülşah Durbay’ın bıraktığı iz...

Ne zaman, zamansız bir ölüm haberi alsam aklıma ilk Yunus Emre’nin dörtlüğü gelir...

Devamını Oku
17.12.2025
Denetim elemanları...

Gündemde asgari ücret var.

Devamını Oku
16.12.2025
Bebeerkil toplum!

TÜİK deyince aklımıza ilk enflasyon rakamları geliyor ama kurumun Türkiye’nin her alandaki verilerini derleyip toparlamak, bunları “bilgi” haline getirmek gibi önemli bir işlevi var.

Devamını Oku
13.12.2025
Trumpizm: Önce Amerika!

ABD’nin yeni strateji belgesi yayımlandı.

Devamını Oku
11.12.2025
Denk bütçe!

2026 yılı bütçesinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlamasıyla ekonomi hak ettiği gündem önceliğini bir nebze kazandı.

Devamını Oku
10.12.2025
Suriye’nin bir yılı!

Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin üzerinden bir yıl geçti. 8 Aralık 2024’te Şara ve beraberindekiler Halep’ten çıktıkları engelsiz yolculukla Şam’a vardılar. Havaya sıktıkları zafer kurşunları Esad güçlerine sıktıklarından çok daha fazlaydı.

Devamını Oku
09.12.2025
Mr. Tom Barrack... Bu üslubu bırak!

Sayın Büyükelçi, göreve geldiğiniz günden beri Türkiye ve bölge üzerine tezler ortaya atıp geçmişten geleceğe aklınıza geleni söylüyorsunuz.

Devamını Oku
06.12.2025
İktidar, halkın İMF’si oldu!

Dün sabah saat 10.00’da enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte art arda buna paralel haberler döküldü:

Devamını Oku
04.12.2025
Tarım ‘şap’a otururken!

Uzunca bir süredir tarımdan gelen olumsuz haberler zincirine sonunda iktidarın TÜİK’İ de katıldı.

Devamını Oku
03.12.2025
Papanın ziyareti!

Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti sona erdi, tartışmaları devam ediyor.

Devamını Oku
02.12.2025
Yeni siyasal yelpaze ve CHP!

CHP’nin 39. olağan kurultayı Ankara için sık kullandığımız şu tanımın gölgesinde başladı...

Devamını Oku
29.11.2025
İtirafname!

İBB iddianamesi İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

Devamını Oku
27.11.2025
Parçalar birleşmiyor!

Uzun süre tartışıldıktan sonra ansızın gerçekleşen İmralı görüşmesinin yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu dün vurgulamıştık.

Devamını Oku
26.11.2025
Süreç yeni başlıyor!

Kritik haftalardan bir hafta daha başladı.

Devamını Oku
25.11.2025
CHP milleti dinledi...

Son birkaç gündür uzun süredir konuşamadığımız, Anadolu’nun pek çok yerinden eski-meyen dostların sesini duyduk.

Devamını Oku
22.11.2025
İşi İmralı’ya sürdüler!

Kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” diye bilinen komisyonun tam adı şöyle...

Devamını Oku
20.11.2025
Erdoğan’la Bahçeli’nin Öcalan sorunu!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün partisinin grup toplantısındaki konuşması bir süredir kulislerde dalgalanan pek çok olasılığın doğruluk payını arttırdı.

Devamını Oku
19.11.2025
Akdeniz’de ABD kuşatması!

Güney yelpazemizde birbirinden farklıymış gibi seyreden gelişmeleri birleştirince ortaya Türkiye’nin etrafını saran bir yay çıkıyor.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianamenin satırları!

Satır sözcüğünün ikinci anlamı şu...

Devamını Oku
15.11.2025
AKP’nin bitmeyen Atatürk zikzakları!

Bir 10 Kasım’da daha Mustafa Kemal Atatürk’ün unutulmaz, unutturulamaz olduğunu yaşadık.

Devamını Oku
13.11.2025
Bana her şey Ergenekon’u hatırlatıyor!

Dün sabah iktidar medyasının haber vermesiyle gündeme düşen İmamoğlu iddianamesi saat 15.00 sıralarında kamuoyuna ulaştı.

Devamını Oku
12.11.2025
45. yıl…

7 Kasım 1980 Cuma günü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde günün sonuna yaklaşıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025