Sayın Başkan Ali Koç futbol dünyasının içine kendini atarken çok samimi ve acemi bir dalış yaptı. Futbolun cazibesine kapıldı benim gibi! Farkımız şu idi: Ben kafamın dikine doğru eğitim gerçeğini ülkeme taşımaya çalışırken, teknik adam olarak “bazı yöneticilere” çok güvendim. Oysa yaptırım ne kadar başarılı olursa olsun, kaybetmek zirvede olduğunda da geliyor. Zannediyorsunuz ki futbolu sevenler sizin hamle ve doğrularınızı başarılı olunca destekleyecekler. Tam tersi eksik ve ters giden gerçekten yarar sağlayanlar güçlü! Sakın bu satırları okurken her şeyin bittiğini sanmayın. Ama şunu bilin ki, doğruların bazıları ülkemizde ve son zamanlarda da dış dünyada farklı mecralara takıldı! Futbolda başarının yolu önce “çağdaş futbol” gerçeğinden geçer. Yani takımınızın yıldıza veya reklama ihtiyacı yoktur. Çünkü çağlar geçse de ülkemizde üç büyükler ve F.Bahçe asla yerini kaptırmaz. Bu kulüplerde ikincilikler dahi önemsenmez. Süleyman Seba rahmetli “şerefli ikinciliklerden” bahsederken kimse “Ne demek istedi” demedi! Anlasak da fanatizm ağır bastı. Geçiş dönemi “endüstriyel futbol” olunca umulmadık kişiler “futbol baronları” gibi bir kısmı sahaya indi. Çok zor olan da futbol dünyası ve piyasasının kontrol edilmez boyutlarda el değiştirmesi oldu. Şu an da kalite için değil ama acımasız bir kavgamız var sadece.

DEVAMLILIK ÖNEMLİ

Futbolda sadece şampiyon olan başarılı değildir. Başarı geleceğin heyecanını yaratacak bir devamlılıktır. Başakşehir gibi “çabuk parlayıp sönen” olmamak lazım. Seyircisiz bir kadro başarılıyken şimdi yine aynı ortamda dibe vurdu. Okan Buruk gitti. Geçen yılın başarılı teknik direktörünün başını kim yedi, neden? F.Bahçe ve başkan Ali Koç büyük iş yapmak isterlerken bir doğruyu göremediler. Lige batak giren Beşiktaş şu an da en başarılı ise Sergen Yalçın’ın ve ekibinin taşıdığı ruhun etkisini unutmayın! Futbol ve sporda başarıya giden yolun amatör ruhtan geçtiği unutuldu. İş ahlakı ve amatör ruhun harekete geçmesi gerekli. Bugünkü süreçte pandemi de devreye girince fiziksel olarak yorgun ve bıkkınlık çizgisine giden bir lig izliyoruz. Sadece ekrandan izlenen kulüplerin esir olduğu bir ortamda en önemli eksik tribün gerçeğidir. Teşvik ve motivasyon yetersizliği nedeni ile bekleneni veremeyen çok transfer yaparak para harcayan kulüplerin başında gelen F.Bahçe ve üç büyükler futbol adına talihsiz bir sezon geçirmekte. “Hazıra dağ dayanmaz” ve bu durumun bir şekilde izole edilmesi yolu ile “amatör ruh” gelmelidir. Bu da çok kalabalık bir teknik yönetim grubu ile değil; daha az ve bilinçli, idealist tarihe geçmek isteyen psikolog ruhlu kişilerle gerçekleşir. Bu görev başkanın değil, Alex ve Lefter, Can ve Şeref Has’ların ruhu(!) ile gerçekleşir. Bunu da ancak onları bilen, yaşayan, yaşatan bilinç ve zamana karşı genç eğitim ile kazandıracak mental sahibi kişilikler gerçekleştirebilir! Tek pasta, dengesiz yakalanan ve atak yaparken oyundan düşen, kalecisi çalım yiyen ve golü kalesinde gören F.Bahçe’de önemli eksiklik, ruhen teslim olmuş, oyun disiplini olmayan görüntü böyle diyor!