Adnan Dinçer

Unutulanlar!

18 Kasım 2020 Çarşamba

Yakın futbol tarihine bakınca çok önemli yıldızların artık "unutulduğunu" görmekteyiz. Doğanın kanunu böyle!

UEFA Başkanı olurken benim için büyük umuttu Platini! Geçmişin usta frikikçisi. Fransa Ulusal Takımı'nın kaptanı ve yıldızı usta, çok büyük hevesle ilk açıklamasını yaptı. "Ben bulunduğum süreçte ulusların kendi futbolunu temsil edecekleri bir kupa yaratacağım" demişti. Gelirken omuzlarda, giderken "hazin sonun" en çok futbol dünyasının gerçeği olduğu, onunla bir kez daha kanıtlandı. FIFA Başkanı ile birlikte mahkemeler ve CAS ile tanıştı! Oysa geçmişte Pele, Altafini, Di Stefano, Puskas, Beckenbauer, Walter ve Charlton kardeşler, Yasin, Netto, Mazzola gibi uzayan listeler aklımızda idi. Bu gerçekleri ve yıldızları özel ilgimiz radyo ile dergiler, gazetelerden takip ediyorduk. Bir dönem de İkinci Dünya Savaşı sürecinde, dikta mantığı ile Hitler ve Mussolini spora, özellikle sahaya, uzun süre farklı, katı mücadele veren ve demir perde ile demokrat ülkelerin futbol sahasındaki görüntüleri, sportif tarzları çok dikkat çekiyordu. Hatta Melbourne Olimpiyatları'nda dereceye giren üç Amerikalı atletin, madalya kürsüsünde ABD Ulusal Marşı çalarken arkaya dönmeleri üzerine madalyalar verilmedi ve kovulmaları spor dünyasındaki "rekabetin centilmenliğinin" önemini hatırlatmıştı.

Dünyada futbol, tartışmasız Brezilya adına en iyi olarak tescil edildiğinde, bendeniz sesimi kıssalar da, hırs yapmış ve futbol eğitiminin doğru verilmesi halinde topun ayağa en çok yakışan, sevilen ülkesi olarak gençlere eğitim eksikliğimizi işaret ederek mücadele verdim. Israrla kanıtladığım başarılarım oldu! Bile bile ulusal anlamdaki çıkışım dahi dikkate alınmadı. İşte o süreçte kurduğum genç kadroya, Hollanda'dan Adnan Gülek, Talat Üzüm; Almanya'dan Burak Dilmen, Uğur Tütüneker, Feridun Alkan'ı davet etmiş ve profesyonellerden Den Haag'dan Ahmet Keloğlu ve Schalke'den İlyas Tüfekçi'yi kulüplere tavsiye etmiştim. Bunu hatırlatma nedenim son üç maçta gol anlamında kurulan kadromuzun, kolay gol atması ve yeniden yapılanan genç futbol takımımızdır. Zengin, yetenekli kadrodan daha büyük başarılar beklemek hayal değildir. Sadece oyuncularımızın geneline bakınca birkaç istisna dışında doğru eğitim aldıkları dış ülkelerdeki çıkışlarıdır. Demek ki neymiş? "Doğru eğitim verince sistematik olarak futbol yeteneğimiz bizi başarıya taşıyacaktır!"

Kendi eğitim gücümüz adına sadece Altınordu'yu konuşmak ve Beşiktaş örneğinin devamı olan Fenerbahçe, Galatasaray'ı suskun görmek beni çok şaşırtmıştır. Yine de bu anlamda emeği geçen herkese, yeni oluşum adına ve başarılı gençlerimize teşekkür ederim.

Yakın gelecekte kulüplerin geldikleri iflas eşiğinden kurtulmak için genç futbolcu eğitimi ve endüstriyel pazarda yeri olduğunu kanıtlayacak çalışmalara alkış tutmak isterim. Topu herkes dürtebilir! Önemli olan "stratejik gurur" ve hedefi olan başarılı, kendi ülkesinin futbolunu temsil eden kadrolar yaratmaktır. İşte şimdi UEFA Başkanı olan ama hedefini unutan Platini'yi çok ayıplıyorum!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tek çare 24 Nisan 2024
Nihayet 20 Nisan 2024
Beşiktaş’a benzemek! 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları