Duruk buruk notlar

30 Ekim 2022 Pazar

Ülkeyi pazarlamak görevimdir demişti. (17.10.2005)

İşi ilerletti.

Hasır pazarlayacak hali yok.

Asır pazarlıyor.

“Asrın lideri” lafı boşuna değil.

“Türkiye Yüzyılı” gösterisinin özeti budur.

***

Bir ara kendisini “muhafazakâr devrimci” diye tanımlamıştı. .

Yaşadığımız dönemin etsiz çiğ köfte, az kuru, az pilav mönüsüne cuk oturan bir kavram.

Hem muhafaza edeceksin hem devireceksin..

Kavrayan kavrasın, kavramayan avucunu yalasın.

***

Gücünü sokağı iyi tanımasından, sokağın dili ile konuşmasından alıyor.

Sokağın dili Türkçe.

Eski bakanı, TBMM’deki duruk buruk grup başkanvekili ise iştahla “lügati” savunuyor.

Cumhuriyete bağlılık andı içmiş, ama bir gecede dilimizi alfabemizi kaybettik diye dövünüyor.

Ama kim takar onu?

Denizde kum Reyiz’de vekil, bakan, danışman.

Yirmi yılda defteri dürülüp bir kenara konulanların sayısı yüzleri çoktan aştı, binleri buldu bulacak..

***

“Türkiye Yüzyılı” bugüne dek yüzlercesine tanık oluğumuz göz boyama gösterilenlerinden biri.

Maksat, ete, süte, meyveye sebzeye hasret milyonları seçime kadar bir iki ay daha oyalamak.

29 Ekim’e denk düşürülmesi ise bir taşla iki kuş .

Halkın sokaklara, meydanlara taşacak, ekranlara yansıyacak Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk coşkusunu perdelemek..

Coşku en büyük tehdit.

Kitlelere bulaşırsa, ağzımızdan yel alsın, Covid’den de tehlikeli.

Ne aşı kâr edebilir ne Diyanet’in fetvaları, ne biber gazı ne cop ne panzer..

***

Dün varlığımızı ve ülkemizi borçlu olduğumuz Cumhuriyet Bayramımız idi.

Ama ruhunu iktidara teslim etmiş gazete, televizyon ve radyolarda en kapsamlı tek konu “Türkiye Yüzyılı” söylemi-belagati...

Bu sözcüğü “öfke belagat sanatıdır” itirafından biliyoruz.

Sözlükler ise belagati adeta “Türkiye Yüzyılı”nı tanımlar gibi tanımlıyorlar: “Etkileyici ve ikna edici olmakla beraber, içtenlikten ve anmalı içerikten yoksun konuşma.” (Vikipedi)

Cumhuriyetin ilan edildiği günden beri, “Cumhuriyet düşmanlığı”, “yandaş medya” bir ülke gerçeği:

Tarih 31 Ekim 1923 - Tevhidi Efkâr gazetesinin “padişahçı” muharriri Velid Ebüzziyazade:

“Haftalardan beri ‘Cumhuriyet.. Cumhuriyet’ diye tepinenler, kafa şişirenler (...) nihayet emellerine ulaştılar.”

***

Cumhuriyet Bayramı’nı ve Mustafa Kemal Atatürk adını anarsa abdestinin bozulmasından değil de atındaki birkaç milyonluk makam aracını hak etmeyeceğinden korkan bir Diyanet başkanı var.

Sigara haram ama TOKİ’ye ödenen faiz haram sayılmaz gibi fetvalarına ek olarak önceki hutbesinde “Dijital Gıybet”ten söz etti. Ama örnek vermedi.

Örneği ise “bir gecede dilimizi kaybettiğimizden yakınan” duruk-buruk grup başkanvekili üzerinden “ekşi sözlük” vermiş:

“Mahir Efendi kendi diline laf etmiş iltifatı bu sözde zahirdir, Zira yemek yediği kaba pislemekte kelb mahirdir.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları