Yasa ile Masa ile İşlevsizleşmek

21 Eylül 2012 Cuma
\n\n\n

CHP lideri Kılıçdaroğlu dünPKK silah bırakacaksa, Osloya devamdedi.

\n

Bu açıklama, iktidarın Oslo suçunu affa uğratır mı?

\n

Elbette hayır!

\n

Çünkü ciddi ülkelerde iktidarların halkı kandırması da, yalan söylemesi de terörle müzakere kadarağır bir suçtur.

\n

CHP Sözcüsü Haluk Koç, elindeki Oslo belgelerini sallayarak günlerdir bunu anlatmaya çalışıyor.

\n

CHPnin koşulu PKK silah bırakacaksadır.

\n

-PKK bunca cinayetten sonra, silahı neden, nasıl ve hangi koşullarla bırakır ki?

\n

Silah bırakmak diplomatik, teknik ve askeri bir sözcük.

\n

Eski dildeki karşılığı mütareke”!

\n

Karşılıklı olarak terk etmek- bırakışmak! anlamına geliyor.

\n

Ancak PKK silah bırakmayıdeğil bırakışmayı savunuyor.

\n

Haklı.

\n

Madem masaya oturuldu.

\n

Şartlar da eşitlenmeli.

\n

PKKnin açık adı Kürdistan İşçi Partisi”…

\n

Batılı diplomatik, resmi, gayri resmi metinlerde bu adıyla anılıyor.

\n

Zaten PKK de kendisinisiyasi partiolarak tanımlıyor.

\n

Tüzüğü, programı ve işleyişi de böyle.

\n

BDP ile gönül birliğini eşbaşkanlıkgibi makamlarla yürütmesiyse herhalde PKKnin siyasi parti olma iradesinin bir başka belirtisidir. İşaretidir.

\n

PKKnin karşısına bugüne dek hep Türk Silahlı Kuvvetleridikildi.

\n

PKK belli ki bir siyasal parti olduğuna inandığı için karşısında Adalet ve Kalkınma Partisini görmek istiyor.

\n

Bunu fiilen gerçekleştirmenin yolu Türk Silahlı Kuvvetlerinin devre dışı bırakılması.

\n

Silivri süreci ve Balyoz gibi operasyonlarla bunun ilk adımları atıldı.

\n

PKKye karşı deneyim kazanmış kurmay komuta kadroları infaza eşit tutukluluk düzenisayesinde devre dışı bırakıldı.

\n

Geriye TSKnin operasyonel işlevini daraltmak kaldı.

\n

Bu da yolda!!!

\n

Bu vatan kimin?

\n

Dünyada orduların ilk işlevi, hatta en temel işlevi ülkenin sınırlarının bekçiliğidir.

\n

Bu işlevi en çok Tayyip Erdoğanın okuduğu Bu Vatan Kimin?şiiri dile getirmiştir:

\n

Bu vatan, toprağın kara bağrında

\n

Sıradağlar gibi duranlarındır.

\n

(…..)

\n

Tutuşup kül olan ocaklarından,

\n

Hudutlarda gaza bayraklarından,

\n

Alnına ışıklar vuranlarındır...

\n

Ardına bakmadan yollara düşen,

\n

Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,

\n

Huduttan hududa yol bulup koşan,

\n

Cepheden cepheyi soranlarındır.

\n

Artık bu şiirin yerine başka bir şiir gerekecek.

\n

Onu da artık ya İçişleri Bakanımız İdris Naim Bey besteleyecek ya da sıfır sorun bakanımız Davutoğlu Bey.

\n

Çünkü artık Hudutları sıradağlar gibi beklemeküzere yeni bir sivil teşkilat kuruluyor.

\n

Sınırları artık Mehmetçik değil, Sınır Güvenliği Teşkilatı Personelibekleyecek!

\n

Şaka değil.

\n

Yasası Meclise çoktan sevk edildi bile. Sırada, Göç İdaresi Teşkilatı Yasası var.

\n

Sayın bakan son 15 yılda ülkemizde 800 binin üzerinde yasadışı göçmen yakalandığını, böyle bir teşkilatın şart olduğunu açıklamıştı. (18.04.2012)

\n

Bu sayıya elbette PKKliler ile Suriyeliler dahil değil!

\n

Masa da tasa da çok

\n

- Paralı askerlik sistemi.

\n

- Polislerin askerlikten muaf tutulması.

\n

- Emniyet kadrolarının Hava ve Deniz Kuvvetleri mevcuduna ulaşması.

\n

- Şimdi de Sınır Güvenliği ile Göç İdaresi Teşkilatı.

\n

Ustalık döneminin eserleri bir başka oluyor.

\n

Bütün bunlar Masada eşit müzakere şartları sağlansın diye!

\n

***

\n

Masa derken...

\n

Türkiyede masa da tasa da çok.

\n

Önemli olan masada eşitlik.

\n

Osloda PKK ile olmadı.

\n

Brükselde AB var.

\n

\n\n\n

Gazeteci mi Siyasetçi mi?

\n\n\n

Milletin gözünü gazeteci mi açabilir, milletvekili mi? Bu soruyu akademik dünya şöyle tartışıyor:

\n

Demokrasinin iyi işlemesinde medya mı daha etkilidir, siyasetçi mi? Tezgâhın iki yanında uzun süre bulunmuş birisinin vereceği yanıt bellidir: Vatandaşın gözünü açarsa medya açar. Uyutursa da siyasetçi ile medya birlikte uyutur. Ama bu konuda en büyük yardım (ve yataklık) da medyadan gelir.

\n

Gazeteci işini iyi yapmazsa milletvekili milletin gözünü yine açar ama sadece el sıkmaya girdiği kahvehanelerdeki milletin gözünü açar. Ona da 50 milyon seçmenli bir ülkede mecal yetmez.

\n

Bu girizgâh niye?

\n

Alımlı - çalımlı diye dudak büzen, göz süzen her taze, eline bir mikrofon verip kamera karşısına geçiyor. Yeni medya düzeni böyle. Gazetecilik deneyimi, birikim, mesleki yetenek, kavrayış, analiz yeteneği, en can alıcı soruyu sorabilme feraseti, cesareti Bunlara rastlamak artık kolay değil.

\n

TVler büzülen, süzülen güzel yüzlerle dolu ama seyrek de olsa arada istisnalara da şans tanınıyor.

\n

CNN Aykırı Sorularda Enver Aysever, yandaş olmadan da etkin gazetecilik yapılabileceğinin örneğini sunuyor.

\n

4 Taraf arasında sıkışmaktan kurtulmanın gizli sevinciyle olmalı, açık sözlü, vicdanlı, insaflı yansız tarafsız ve saygısızlık yapmadan, can sıkmadan da sorular sorulabileceğinin örneğini veriyor.

\n

HaberTurkte Zafer Arapkirli her sabah gazete özetleri verirken kuru kuruya manşet okumuyor. Göz açan gazetecilik örnekleri de sunuyor. Haberlere kafasından ortak bir başlık çıkarıyor. 1. sayfa haberlerinden yeni manşetler üretiyor: Örneğin Tarihe takmanın patolojisindensöz ediyor.

\n

Bu bir tür kuşa bak!siyaseti! 19 yıl sonra 8. Cumhurbaşkanının mezarı, 32 yıl sonra 7. Cumhurbaşkanı Evrenin dosyası, 51 yıl sonra Menderesin mezarına ilk ziyaret! 9. cumhurbaşkanı konuştu: 20 yıl terörle uğraştım!

\n

***

\n

Tarihle yüzleşmeyi abartmak böyle oluyor; gazeteciliği de biraz abartsak keşke.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024
Erdoğannâme... 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları