Atatürk ve Vahdettin üzerine
Alev Coşkun
Son Köşe Yazıları

Atatürk ve Vahdettin üzerine

14.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Osmanlıcı, halifeci, ikinci cumhuriyetçi yazarlar zaman zaman “Atatürk’ü Anadolu’ya Padişah Vahdettin”in gönderdiğini ileriye sürerler. Bu iddia aslında belgelere dayalı olarak çürütülmüştür.

Bu iddialar artık dillendirilmiyordu. Ancak yine bir Osmanlıcı yazar 10 ve 11 Kasım’da bu konuya değindi. Atatürk’ü hedef alan yazısında şöyle diyor: “Sultan Vahdettin tarafından Anadolu direnişini örgütlemek için gönderildiğinde, ordudaki en müsait yüksek rütbeli subaydı. Vazife doğal olarak ilk ona teklif edilecekti. İstiklal Savaşı’nın altyapısı zaten hazırdı. Zafer tek adamın değil, kolektif bir çabanın neticesiydi.”

Bu paragrafta birçok hata ve tarihsel saptırma vardır. Hepsine yanıt vermeye değmez ancak “Sultan Vahdettin tarafından Anadolu direnişini örgütlemek için gönderildiği” cümlesini yazabilmek için tarihi tersyüz etmek gerekiyor.

Bu iddialara ilk yanıtı Turgut Özakman, “Vahidettin, M. Kemal ve Milli Mücadele - Yalanlar, Yanlışlar, Yutturmacalar” isimli kitabında (1997) belgelere dayalı olarak vermiştir. Daha sonra ilk baskısı 2008 yılında yapılan “Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay” ismini taşıyan kitabımda ve daha sonra “Samsun’dan Sonra En Zor 19 Ay” ismini taşıyan kitabımda belgelere dayalı olarak bu iddialara yanıt verildi. Ayrıca, tarihçi-yazar Sinan Meydan bu konu ile ilgili olarak yazdığı “Cumhuriyet Tarihi Yalanları” ismini taşıyan 2 ciltlik kitabından belgelere dayalı yanıtlar verdi.

Vahdettin’in Milli Mücadele’deki hainliklerini geniş bir biçimde, belgelere dayalı olarak ele alan ve 16 yazar tarafından yazılan en son kitap “Vahdettin Dosyası Hainlik Belgeleri” Cumhuriyet Kitapları’ndan yayımlandı.(1)

AHMET HAKAN NE DİYOR?

Bu kitapları bir kenara bırakalım, genellikle bu düşüncedeki insanların inandığı Ahmet Hakan’dan örnek verelim. Ahmet Hakan, 17 Ocak 2019’da Hürriyet’te yayımlanan “‘Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin Gönderdi’ tezini deviren dört fiske” başlıklı yazısında bakın ne yazmış:

“- BİRİNCİ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Vahdettin’in sadrazamı damat Ferit, neden İngiliz Yüksek Komiseri Robeck’e giderek Atatürk’e karşı İngilizlerden yardım istedi.

- İKİNCİ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Vahdettin, neden Nisan 1920’de Milli Mücadele karşıtı bir ferman yayınladı? Böyle davranarak ne yapmak, nereye varmak istemekteydi?

- ÜÇÜNCÜ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Şeyhülislam Dürrizade Abdullah, Milli Mücadele’ye katılanların öldürülmeleri gerektiğine dair fetvayı nasıl yayınlayabildi?

- DÖRDÜNCÜ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Aynı Vahdettin, Atatürk ve bazı silah arkadaşları hakkında 11 Mayıs 1920’de Divan-ı Harp tarafından verilen idam kararını neden onayladı?

Aslında fiske sayısını 444’e kadar çıkarmak mümkün ama gerek yok!”

Ahmet Hakan’a hak veriyoruz; bizim yanıtlarımıza gelince bu konuda altı belge ileri süreceğiz.

1. BELGE: 8 HAZİRAN 1919 (ATATÜRK’ÜN İSTANBUL’A GERİ ÇAĞIRILMASI)

Atatürk, Anadolu’ya geçişinin üzerinden henüz 19 gün sonra, padişahın hükümeti tarafından İstanbul’a geri çağrıldı. Bu durum Kuvayı Milliye’nin dönüm noktasıdır ve padişah dahil tarafların konumlarını açıkça ortaya koyar. Konunun özeti şöyle:

Atatürk Samsun’dan Anadolu içlerine geçti ve 25 Mayıs 1919’da Havza’ya ulaştı. Milli Mücadele’nin ilk işaret fişeği Havza’da atıldı, bütün Anadolu’da mitingler yapılmasını İstanbul’a protesto telgrafları gönderilmesini istedi.

Diyarbakır ve Malatya bölgesinden toplanan ve İstanbul’a gönderilen silahların sürgü kollarına (31 bin 333 tüfek sürgü kolu, 198 makineli tüfek ve 26 top kaması) el koydu. Ayrıca, Havza’da askeri depoda bulunan silahları halka dağıttı. Bunu haber alan İngilizler harekete geçtiler. Hükümete resmen nota vererek Mustafa Kemal’in İstanbul’a geri çağrılmasını istediler.

Mustafa Kemal, Harbiye Bakanlığı tarafından 8 Haziran 1919’da İstanbul’a geri çağrıldı. Anadolu’ya geçeli henüz 19 gün olmuştu...

Mustafa Kemal, Padişah Vahdettin’e bir telgraf gönderdi, hükümetin kendisini İstanbul’a geri çağırdığını, Anadolu’ya geçmeden bir gün önce Yıldız Sarayı’nda birlikte yaptıkları görüşmeyi hatırlattı. Bu geri çağırmaya engel olunmasını istedi. Bu telgraf bir samimiyet testidir.

Bu telgraf Milli Mücadele’nin başlangıç günlerinde Mustafa Kemal ve Padişah Vahdettin ile yapılan ilk iletişimdir. Çok önemli bir belgedir.(2)

Padişah Vahdettin bu telgrafta yanıt vermedi. Şimdi sormak gerekir: Padişah görev veriyor ama 19 gün sonra geri çağırıyor. Bu nasıl görev vermektir…

2. BELGE: 23 HAZİRAN 1919 (AMASYA GENELGESİ SONRASI GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA)

Atatürk Havza’dan Amasya’ya geçti. Nutuk’ta o günleri anlatırken şöyle diyor: “… yapılacak girişim ve faaliyetlerin bir an önce kişisel olma niteliğinden çıkarılması, mutlaka bütün bir milletin birlik ve dayanışmasını sağlayacak, temsil edecek bir kurul adına olması gerekliydi.” (Nutuk, s.21.) 22 Haziran 1919’da, “Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milletin bağımsızlığını, milletin azim ve kararı kurtaracaktır” diyen Amasya Genelgesi yayımlandı.

Bu bildirinin yayımlanmasından 24 saat geçmeden, 23 Haziran 1919’da İstanbul’da Padişah Vahdettin’in hükümeti “Mustafa Kemal’in görevinden alındığını” bütün vilayetlere bildirdi. Telgraf talimatında “Mustafa Kemal’in resmi sıfatı kalmadığından emirlerine uyulmamalıdır” deniliyordu. (3) Mustafa Kemal Anadolu’ya geçeli henüz 34 gün olmuştu.

Mustafa Kemal, 24 Haziran’da padişaha tekrar müracaat etti. Konuya müdahale etmesini tekrar istedi. Aslında Mustafa Kemal tarihe çok önemli bir not düşüyordu. Padişah Vahdettin’in durumunu ve samimiyetini test ediyordu. Vahdettin sessiz kaldı, konuya müdahale etmedi.

Soruyu tekrar sormalıyız: Mustafa Kemal’i Anadolu’ya hani Vahdettin göndermişti. Hem gönderiyor, hem de padişahın hükümeti onu görevden alıyor. Bu nasıl bir çelişkidir?

Image

Vahdettin, İngiliz gemisi ile yurdu terk ediyor. 17 Kasım 1922.

3. BELGE: 8 TEMMUZ 1919 (ORDUDAN ÇIKARILIYOR, RÜTBELERİ ALINIYOR)

Mustafa Kemal, Amasya’dan Sivas yoluyla Erzurum’a geçti ve 3 Temmuz 1919’da Erzurum’a ulaştı.

Erzurum’da Kolordu Komutanı olan Karabekir’le birlikte Erzurum Kongresi’ni toplamak istiyordu.

İstanbul hükümetinin Mustafa Kemal’i tutuklama kararı şifreli telgrafla Erzurum valiliğine de gelmişti.

8 Temmuz 1919 gecesi, Mustafa Kemal padişahın başkâtibi Ali Fuat Türkgeldi tarafından Erzurum Posta Müdürlüğü’ne davet edildi. O günün en önemli iletişim aracı telgraftı. Posta müdürlüğüne giderken Mustafa Kemal’in yanında Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Mazhar Müfit Kansu ve İbrahim Süreyya Yiğit vardı.

Padişahın başkâtibi Ali Fuat Türkgeldi, padişah adına konuştuğunu ve padişahın buyruğu ile İstanbul’a dönmesi istendiğini, dönmediği için kendisinin “görevine son verildiğini” bildirdi. Atatürk’te bu durumda “Çok sevdiğim askerlik hayatıma veda ediyorum” diyerek bir bildiri yayımladı.(4)

Atatürk Anadolu’ya geçeli henüz 50 gün olmuştu.

Şimdi sormak gerekiyor: Mustafa Kemal’i Anadolu’ya gönderen Vahdettin, 50 gün sonra da onu görevden alıyor, üstelik onu ordudan çıkarıyor (tart ediyor). Savaş meydanlarında kazandığı rütbeleri, nişanları, madalyaları iptal ediliyordu. Bu mudur Atatürk’ü Milli Mücadele’yi başlatması için Anadolu’ya göndermek…(5)

4. BELGE: 4 EYLÜL 1919 - (SİVAS KONGRESİ, ALİ GALİP OLAYI: ‘MUSTAFA KEMAL İNFAZ EDİLECEK’)

Sivas Kongresi sırasında eyleme sokulan Ali Galip planı bir İngiliz projesidir. Ali Galip olayı, İstanbul Hükümeti ile İngiliz Gizli Servisi tarafından düzenlenen bir plan, bir tuzak projedir. Olayın özeti şöyledir:

Emekli Yarbay Ali Galip, kendisine paşalık verilerek Elazığ valiliğine tayin edildi.

Ali Galip’e verilen görev: “Elazığ - Malatya yöresinden ayrılıkçı Kürt aşiretlerini harekete geçirecek, Sivas Kongresi basılacak, kongre dağıtılacak, Mustafa Kemal tutuklanacak, gerekirse ‘infaz edilecek.’ Padişah Vahdettin bu hain projeyi ve Ali Galip’in görevini onayladı.”

Ali Galip, İngiliz Gizli Servis elemanı binbaşı Noel, ayrılıkçı Kürtlerden Bedirhanlar Malatya’da bir araya geldiler. Atatürk bu tuzağa karşı önlemler aldı. Kısıtlı sayıdaki Kuvayı Milliyecileri harekete geçirdi. Malatya’daki bu toplantıyı basıp dağıtmak için çalışmaya başladılar.

Üzerlerine Kuvayı Milliyecilerin geldiğini öğrenen Ali Galip ve İngiliz Binbaşı Noel Malatya’dan Halep’e kaçtılar. Bu gelişmeler İngiliz Gizli Servisi raporlarına geçmiştir.(6)

Ali Galip olayı, Milli Mücadele tarihine geçmiş bir İngiliz projesidir. İstanbul hükümetinin nasıl bir hainlik içinde olduğunu ortaya koyar.

Tekrar aynı soruyu soralım, hani Mustafa Kemal’i Anadolu’ya Vahdettin göndermişti? Padişah, Anadolu’ya gönderdiği kişiyi tutuklamak ya da infaz etmek için İngiliz Gizli Servis elemanı Binbaşı Noel’in dahil olduğu projeyi onaylıyordu. Tarihte utanılacak bir hainlik olayı Padişah Vahdettin’in onayı ile eyleme sokuluyordu.(7)

5. BELGE: 10 NİSAN 1920 (ŞEYHÜLİSLAM DÜRRİZADE’NİN FETVASI)

Sivas Kongresi’nden sonra 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal ve arkadaşları Ankara’ya geldiler. Bir süre sonra, 12 Ocak 1920’de son Osmanlı Mebusan Meclisi İstanbul’da toplandı.

Ancak 16 Mart 1920’de İngiliz askerleri İstanbul’daki meclisi bastı, ardından meclis kapatıldı. Atatürk 19 Mart 1920’de bir genelge yayımlayarak seçimlerin yapılacağını ve 23 Nisan 1920’de Ankara’da Milli Meclis’in toplanacağını bildirdi.

İngilizler Meclis’in Ankara’da toplanmasına karşıydılar. Padişah Vahdettin’in onayı ile Anadolu’daki ulusal harekete karşı isyanlar başlatıldı. Padişah Vahdettin’in onayı ile “Kuvayı İnzibatiye” ismi verilen paralı ordu birlikleri kuruldu, başlarına Ahmet Anzavur getirildi. Düzce, Yozgat, Yıldızeli ve Konya’da gerici ayaklanmalar başlatıldı. Ayrıca İngiliz Gizli Servisi’nin desteğiyle ayrılıkçı Kürt ayaklanmaları Cemil Çeto milli aşireti ve Koçgiri ayaklanmaları çıkartıldı.

Bunlara ilave olarak Osmanlı devletinin şeyhülislamı Dürrizade Abdullah 10 Nisan 1920’de bir fetva yayımladı. Bu fetvada, “Padişahtan izinsiz olarak işgallere karşı direnen milliyetçileri tek tek veya topluca öldürmek, dinin gereğidir. Bu uğurda ölenler şehit; öldürenler gazi sayılır” deniliyordu.

Şeyhülislam, Kuvayı Milliye’yi bir isyan hareketi olarak suçluyor “asilerin” öldürülmesinin şeriat yönünden gerekli ve zorunlu olduğu belirtiliyordu. Bu isyanlar, bu dine bağlı asker toplamalar, bu fetvalar Padişah Vahdettin’in onayı olmadan kuşkusuz gerçekleşemezdi. Padişah tam anlamıyla Kuvayı Milliye’ye karşı çıkıyordu.

Mustafa Kemal’i Anadolu’ya Vahdettin gönderdi diyenler bu durumda acaba utanma duygusuna kapılabilirler mi?

6. BELGE: DİVANI HARP VE İDAM CEZASI

11 Mayıs 1920 İstanbul’da kurulan Divanı Harp Mustafa Kemal’e idam cezası verdi. Padişah Vahdettin’in hükümetleri bir yanda din kaynaklı “Kuvayı İnzibatiye” birliklerini oluştururken Anadolu’da isyan hareketini başlatmakla suçladıkları Mustafa Kemal ve arkadaşları hakkında dava açtılar.

Kuvayı Milliyeciler hakkındaki dava katı tutumu nedeniyle “Nemrut” adı ile tanınan Kürt Mustafa’nın başkanlığını yaptığı 1 No’lu Divanı Harp’te açılmıştır. Bu mahkeme 1 Mayıs 1920’de verdiği ilk kararla Mustafa Kemal, Ali Fuat Cebesoy, Kara Vasıf, Dr. Adnan Adıvar ve Halide Edip idam cezasına çarptırıldı.

Nemrut Mustafa’nın başkanlığını yaptığı mahkemenin verdiği idam kararının gerçeklik kazanması için padişah tarafından onaylanması gerekiyordu. Dosya önce Harbiye Bakanlığı’na oradan saraya gitti. Padişah Vahdettin 24 Mayıs 1920’de bu idam kararlarını onayladı.

Şimdi sormak gerekiyor: Vahdettin, Kuvayı Milliye’yi başlatmak için Mustafa Kemal’i Anadolu’ya gönderiyor; 19 gün sonra geriye çağırıyor, 34 gün sonra görevine son veriyor ve hemen tutuklanmasını istiyor. 50 gün sonra savaş meydanlarında kazandığı rütbelerini ve madalyalarını elinden alıyor, sonra Mustafa Kemal’i “asi” ilan ediyor; öldürülmesinin din gereği olduğunu şeyhülislam fetvasıyla ilan ediyor, en sonunda da onu idama mahkûm eden mahkeme kararını onaylıyor.

Bunlar alt alta sıralandığı zaman konu çok açık bir biçimde ortaya çıkıyor.

“Vahdettin, Mustafa Kemal’i Anadolu’ya Milli Mücadele’yi örgütlemesi için gönderdi” iddiası bir saptırmadır. Vahdettin açıkça Milli Mücadele’ye karşıydı. Her aşamada Milli Mücadele karşıtı kararlar almıştır. Onun amacı İngilizlere yaranmaktı. İngiliz gizli belgelerinde de açıkça belirtildiği gibi; Vahdettin bir işbirlikçidir, Kuvayı Milliye karşıtı ve ne yazık ki vatana ihanet etmiş bir haindir.

***

KAYNAKÇA:

(1) Vahdettin Dosyası Hainlik Belgeleri, (Yay. Haz. Mehmet Alev Coşkun), Cumhuriyet Kitapları, 2023.

Bu kitapta tarihçiler Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. Şerafettin Turan, Prof. Dr. Sina Akşin, Prof. Dr. Bülent Tanör, Prof. Dr. Emre Kongar, Doç. Dr. Orhan Çekiç, yazarlar Atilla İlhan, Bilal Şimşir, Osman Selim Kocahanoğlu’nun yazıları yer alıyor.

(2) A. Coşkun, Samsun’dan Sonra En Zor 19 Ay, Cumhuriyet Kitapları, 2021, C.1. s.49-52; ABE, C.2. s.375-376

(3) İstanbul hükümetinin İçişleri Bakanı Ali Kemal’in bütün valilere gönderdiği 23.06.1919 tarih ve 84 sayılı şifreli telgrafın tam metni için bkz: Nutuk, s.25.

(4) Atatürk’le ilgili arşiv belgeleri (AİAB) Belge No:52.

(5)İngiliz belgelerinde ortaya konulan Atatürk’ün görevden alınması konusunda İngiliz belgeleri ne diyor bkz: Alev Coşkun, Samsun’dan Sonra En Zor 19 Ay, age, 7.Bölüm, s.111-128.

(6)Salahi R. Sonyel, Kurtuluş Savaşı’nda İngiliz İstihbarat Servisi’nin Türkiye’deki Eylemleri, TTK. 1995, S.32. Ayrıca Bilal Şimşir, Kürtçülük, TTK. C.1. s.326-327.

(7) Ali Galip Olayı için bkz: Alev Coşkun, Samsun’dan Sonra En Zor 19 Ay, age. C.1, s.205- 236. Ayrıca Casus Noel’in kitabı: Edward Noel, Kürdistan 1919, Binbaşı Noel’in Günlüğü, Aresta Yayınları, 1999.

İlgili Konular: #Atatürk #Vahdettin

Yazarın Son Yazıları

Hukukun üstünlüğü ve hukukta karmaşa...

Hukuk devleti öncelikle yargı organlarının hukuk kurallarına uymasıyla gerçekleşir.

Devamını Oku
04.12.2025
Atatürk ve Vahdettin üzerine

Osmanlıcı, halifeci, ikinci cumhuriyetçi yazarlar zaman zaman “Atatürk’ü Anadolu’ya Padişah Vahdettin”in gönderdiğini ileriye sürerler.

Devamını Oku
14.11.2025
Cumhuriyet ve karşıdevrim

Milli Mücadele’de Kuvayı Milliyeciler Mustafa Kemal liderliğinde üç cephede birden savaştılar.

Devamını Oku
29.10.2025
CHP Meclis’e girmiyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yeni dönem toplantısı bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması ile açılacak.

Devamını Oku
01.10.2025
CHP’ye karşı savaş ve son durum

19 Mart 2025 bir dönüm noktasıdır.

Devamını Oku
20.09.2025
30 Ağustos Zaferi'ni kutluyoruz

30 Ağustos 1922’de kazanılan zafer, tarih sahnesinden silindiği düşünülen bir ulusun şahlanması ve modern bir devletin kuruluşunun müjdesidir.

Devamını Oku
30.08.2025
Yeni bir devlet kurma projesi mi?

ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack yaptığı konuşmalarla gündemi belirlemeye çalışıyor.

Devamını Oku
17.07.2025
Cetvelle çizilen sınırlar... Vatandaş kanıyla çizilen sınırlar...

ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack aynı zamanda ABD’nin Suriye özel temsilcisi ve ABD Başkanı Trump’ın yakın arkadaşıdır.

Devamını Oku
11.07.2025
Tarihten bir yaprak: Kumpaslar halk gücü ile yenilir

Genel başkan İnönü, genel başkanlıktan, ardından CHP’den istifa ediyor. CHP’nin içinde yıllarca siyaset yapmış önemli siyasi liderler CHP’den ayrılmışlar ve yeni bir siyasi parti kurmuşlar... Askeri vesayet CHP’nin karşısında, muhafazakâr iktidar ve yandaş basın her gün CHP aleyhine propaganda yapıyor ama CHP’yi sıfırlayamıyorlar. İşte CHP böyle köklü bir siyasal partidir.

Devamını Oku
01.07.2025
İsmet İnönü’nün cevapları

Geçen günlerde CHP’nin ikinci genel başkanı İsmet İnönü’yü hedef alan konuşmalar yapıldı.

Devamını Oku
29.05.2025
27 Mayıs ve 1961 Anayasası

1960-1980 tarihleri arasında ülkemizde üç askeri darbe oldu.

Devamını Oku
27.05.2025
19 Mayıs ve Atatürk

19 Mayıs 1919 Türk İstiklal Savaşı’nın başlangıcı ve dönüm günüdür.

Devamını Oku
19.05.2025
Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Devamını Oku
07.05.2025
23 Nisan 1920’nin önemi

23 Nisan 1920’nin önemi

Devamını Oku
23.04.2025
CHP ve Cuntacılık

CHP ve Cuntacılık

Devamını Oku
10.04.2025
Alev Coşkun yazdı

3 Mart Devrim Yasaları Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2025
Alev Coşkun yazdı...

Yakın tarihten bir yaprak...

Devamını Oku
21.02.2025
'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

Devamını Oku
20.01.2025
2024’ten 2025’e bakış

2024’ten 2025’e bakış

Devamını Oku
02.01.2025
Alev Coşkun yazdı...

Aydınlanma Devrimleri ve emperyalist kurgular- Alev Coşkun

Devamını Oku
29.11.2024
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve karşıdevrim

Devamını Oku
10.11.2024
Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Devamını Oku
29.10.2024
Alev Coşkun yazdı...

İş Bankası ve Atatürk

Devamını Oku
12.09.2024
Alev Coşkun yazdı...

CHP 105 YAŞINDA

Devamını Oku
05.09.2024
30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

Devamını Oku
30.08.2024
Alev Coşkun yazdı...

Anayasaya aykırı mıydı? Ali Fuat Başgil ve Tahkikat Komisyonu

Devamını Oku
03.06.2024
Alev Coşkun yazdı...

27 Mayıs Devrimi ve 1961 Anayasası

Devamını Oku
27.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

19 Mayıs ve Kuvayı Milliye Destanı

Devamını Oku
19.05.2024
74 yıl önce: Demokrasi zaferi

74 yıl önce: Demokrasi zaferi

Devamını Oku
14.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

23 Nisan 1920 Millet egemenliğinin başlangıcı

Devamını Oku
23.04.2024
Alev Coşkun'un yazısı...

Cumhuriyet, halk iradesi ile kuruldu

Devamını Oku
15.04.2024
Alev Coşkun yazdı...

Halifeliğin Kaldırılışı - Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2024
Alev Coşkun yazdı...

İsmet İnönü

Devamını Oku
25.12.2023
Alev Coşkun yazdı...

Kissinger, darbeler ve örtülü dış operasyonlar

Devamını Oku
02.12.2023
Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Devamını Oku
21.11.2023
Alev Coşkun'un yazısı...

Hukuk devleti-Hukukun Üstünlüğü

Devamını Oku
13.11.2023
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve Emil Ludwig

Devamını Oku
10.11.2023
Sonsuza kadar yaşayacaktır...

Mustafa Kemal, tüm Ortadoğu’da, tüm İslam dünyasında benzeri g rülmemiş bir devrim ger ekleştirdi

Devamını Oku
29.10.2023
Bu başarılar tesadüf mü?

Atatürk'ün kızları

Devamını Oku
12.09.2023
CHP bu tarihi gerçeği bir kenara itemez...

CHP 104 yaşında...

Devamını Oku
09.09.2023