Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İçimizde HesaplaşmaYapalım
Kısmet olursa yeni yıla giriyoruz. Gerek siyasette gerekse sporda değişik olaylar sergilendi. Özellikle sportif alanda meydana gelen olaylar, tarihte kara bir sayfa oluşturacak. Futbol sektörü tam anlamıyla psikolojik bir açmaz içinde. Bir hastalık olduğu kesin. Elbirliği ile iyileştirmek yerine, davranışlarımızla hastalığı büsbütün kronik şekle sokuyoruz. Hastanın ateşi gitgide yükseliyor. Yıl içinde yazdığımız, çizdiğimiz konuları, tarafsız bir gözle yeniden gözden geçirmeliyiz. Hepimizin bildiği gibi yazarlık yapmak, kalemi elimize alıp kalemsiz insanları yermek, karalamak değil. Bir beceri de değildir. Bizler, her şeyi kendi istediğimiz gibi görme çabasındayız. Bazen doğruyu eğri, bazen de eğriyi doğru görmeyi yeğliyoruz. Bir anlamda kendi yaptığımızın doğru, başkasınınkini kötü görmeye programlanmışız. Bunun nedeni nedir? Bu konu bizi biraz aşıyor. Psikologların işi bu. Düşünüyorum da olayı ters çevirsek, bir anlamda bizim eleştirdiğimiz insanlara, bizi eleştirme fırsatı versek, yazılanları, görüşleri nasıl karşılarız bilmiyorum. Herkesin bildiği gibi, tutuklu olan, büyük Fenerbahçe’nin Başkanı Aziz Yıldırım’ın durumu için basın iki taraf olmuş. Bir tarafın isteği ve görüşleri Aziz Yıldırım’ı kurtarma yolunda, diğeri ise tamamen ters. Hukuk falan sökmüyor. Herkes kendisini hukukçu veya felsefeci zannediyor. Hukuk sanki bir kulüp rekabeti içinde değerlendiriliyor bu kimselerce. İki tarafın da gözleri kararmış. Başka bir şey düşünmüyorlar. Kim? Neden oluyor? Kim sorumlu? Bence hepimiz sorumluyuz. Ama hiçbirimiz üzerimize konduramıyoruz. Böyle başa böyle tıraş. “Her toplum, kendine özgü idareyi getirir” şeklinde yorumlar yapıyoruz. İçinde bulunduğum basın, belki bir gün gelir de asparagas haberler yerine gerçekleri dile getirir ve yorumlar. Ama o kadar alıştık ki bugünkü sürmanşetlere, öyle bir basını da yadırgayacağız. Kimsenin kimseye söyleyecek bir şeyi yok. Sadece sporda ya da futbolda değil, diğer siyasal ve sosyal olaylarda da paranoya içine girmişiz. Düzelebilir miyiz? Elbette düzelebiliriz ama bu kafa ile değil. Aslında bu toplumun, bu kaostan kurtulması da çok zor. Yine de umutlanmak istiyoruz. Zaten şair de “Umut fakirin ekmeğidir. Ye Memet ye” demiyor mu? Düzelmek, topyekûn, hepimizle ancak olabilir. Tam bu yazımı tamamlamak üzereyken, bir üniversitemiz tarafından düzenlenen ankette, öğrencilerimizin Emre Belözoğlu’nu yılın futbolcusu seçtiğini (!) öğrendim. Ne yapalım, bir ilim müessesenin öğrencileri, ülke genelinin düşüncesini yansıtmış. Kendisini tebrik etmekten başka ne diyebilirim ki? Ancak öğrenci kardeşlerimizin bu tür seçimlerdeki kriterlerini bir kez daha gözden geçirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Tüm okuyucularıma ve spor camiasına, yeni yılın, eskisinden daha güzel günler getirmesini dilerim.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan alevi yurttaşlar kaygılı
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!