Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sporda Savaş Anlayışı
\n\n\n
F. Bahçe-Gaziantep maçını izledim. Futbol maçı değil, sanki bir savaştı. Sahaya gidip gelen sedyeler, yarılan kafalar, rekor derecede sarı kartlar, verilen, verilmeyen kırmızı kartlar, forma yırtmalar. Bu olaya bir spor karşılaşması diyebilir miyiz? Bana göre; Gaziantep sadece kendi değil, başkasının savaşımını da verdi. Bu nedenle sinirliydi, zaman zaman dengesini sonuçta da karşılaşmayı kaybetti.
\nBen maçın hikâyesinden ziyade, Türk sporunu ve futbolunu etkileyen olaylardan söz etmek istiyorum. Bu konularda kendimi görevli sayıyorum. Anarşi ve bilgisizlik spor kamuoyu içinde bir yara. Bu yara bir türlü iyileşmiyor. Aslında bu kavramlardan birisi olmazsa öteki olur. Birbirleriyle böyle bir ilişki vardır. Hepimizin bildiği gibi Atatürk, “Ben, sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim” demiş. Batılılarsa spor için “Yürüyen koşan ahlaktır” demişler. Ama bu iki felsefe de bizim ülkemizde adeta tepe taklak olmuş. Bu durumu düzeltmek hiç de kolay görünmüyor. Federasyon, kulüpler ve medya bir koordinasyon içine girip, Türk futbolunda açılmış olan yaraları sarmak için uzun vadeli iyileştirme planları yapmalı ve her kurum kendi payına düşen kısmını süratle uygulamaya sokmalıdır. Öncelikle, adı geçen kurumlar kendi aralarındaki ilişkileri gözden geçirmelidirler. Çünkü bu kurumlar, devamlı birbirleriyle kavga halindeler ve aralarında bir uyum sağlayamadılar. Örneğin, federasyon... Bugünkü düzende doğru dürüst çalışması mümkün mü? Önünde dağ gibi birikmiş sorunlar var. Maçı kaybeden kulüplerin ilk hedefi federasyon oluyor. Çoğunlukla suçu kendilerinde aramak yerine topu federasyona atıyorlar. Ülkemizde federasyonların rahat çalışma olanağı ve takdir edilme gibi şansları maalesef yok.
\nBir nevi kamu görevi yapan televizyon kanalları acaba bu sorumluluğunu futbol kamuoyunu bilgilendirmek ve eğitmek açısından yeterince gerçekleştirebiliyor mu? İncir çekirdeğini doldurmayan konular, uzun uzadıya tartılşılıyor. Yapılan bu tür programlarla bırakın bilgilendirme ve bilinçlendirmeyi, insanların daha da kafaları karıştırılıyor. Aslına bakarsanız bu eğitici teknoloji içindeki medya mensuplarının çoğu da eğitilmemiş. Böyle olmasına karşın aldıkları maaş, dudakları çatlatacak kadar fazladır. Bilgisizliğin bu kadar prim yaptığı bir başka ülke var mıdır acaba?
\nKulüplerin tek hedefi vardır, o da şampiyon olmak. Buna ulaşmak için her türlü yola başvuruyorlar. Eğitim, anarşi gibi kavramlar, onlar için bir anlam taşımıyor. Nasıl olursa olsun, başkanların amacı görevde kalmak ve reklam yapmak. Hiçbir sorumlulukları yok. Uzaktan yakından futbolla alakası olmayan bu kişiler zaman içinde kendilerinin çok şey bildiğine inanıyorlar. Sık sık da fair-play’den bahsediyorlar, ama rakip kulüplerin başkanlarıyla kavgaya girmekten kendilerini alamıyorlar.
\nÖzetle; böyle bir durumda anarşi ve bilgisizliğin önüne geçmek çin yapılması gerekenleri yasalarla belirlemenin yanı sıra kurumların kendi içindeki ve kurumlar arasındaki ilişkileri ciddi olarak ele alıp, düşünülmesi ve çözüm üretilmesi gerekir. Bu durum, maçların hikâyesinden çok daha önemli bir konudur.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye Suriye'ye yönelik operasyona mı hazırlanıyor?
- Balbay, siyasetin perde arkasını açıkladı!
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- 'Hukuki başvurular yapılacaktır'
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!
- Kayak merkezinde korkunç anlar... 17’si ağır 30 yaralı!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- Akaryakıt tankeri patladı!
- 'Daha sert adımlar atacağız'
- Kızılcık Şerbeti'nin 'Nilay'ı senaryoyu ifşa etti!