Fenerbahçe tribünleri bu sezon hep kan kaybetti. Hiçbir maçta taraftarlar koltukların bırakın tamamını, yarısını dahi dolduramadı. Bu hem Aziz Yıldırım’a hem de futbol takımının ortaya koyduğu kötü oyuna bir tepkiydi. Yönetim zeytin dalı uzattı; olmadı, biletlerde indirime gitti; yine olmadı. Sonra Yıldırım’ın talimatıyla boş tribünlere altyapı sporcuları, aileleri, Fenerbahçe Koleji öğrencileri çağrıldı. Ali Koç adaylığını açıkladı, öncelikli olarak taraftarlara “tribünlerinize dönün” talimatını verdi. Meraklandım, Koç’un bu talimatı yerini bulacak mıydı acaba? Soğuğa aldırış etmeden durumu yakından gözlemlemek için bir iki saat önceden girdim stada.
Gördüm ki, bulmamış. En ufak bir kıpırtı dahi yoktu. Devre arasına kadar bu tribünler dolmayacak gibi görünüyor. Ocaktaki transfer ayında 1-2 takviye gelirse, o zaman belki hareketlilik yaşanabilir.

Tribünler yine boştu
Fenerbahçe taraftarı gerçekten futboldan soğumuş. Eskiden, hazırlık maçlarında dahi dün geceki seyirciden fazlasını topluyordu. Yazık, yazık. Maçlar, dolu tribünlerdeki seyirciyle güzelleşiyor. Seyirci olmadan, futbolcu da oynadığı oyundan keyif almaz. Rakip 10 kişi kaldığı dakikaya (29. dk) kadar çok kötü bir Fenerbahçe takımı vardı sahada. Skrtel, skoru 2-0’a getiren golü attıktan sonra, Sarı-Lacivertliler devreye moralli girdi. Kardemir Karabük çözülmüştü, yapacağı fazla bir şey kalmamıştı. Sonrasında, peş peşe goller izlemeye koyulduk. Böylesi golleri özlemişiz Kadıköy’de. Taraftar da ayaktaydı. Van Persie, Aatif ve Lens’in vuruşlarının akabinde skor levhası, 5-0’ı gösteriyordu ve maçın bitimine daha 35 dakika vardı. Bu kalan süre zarfında Fenerbahçe, 6. golü bulamadı. Ama her şeyden önce, perşembe gecesi yapacağı Manchester United maçı öncesi çok morallendi. Rövanşın Fenerbahçe adına olumlu geçeceğini düşünüyorum, umarım yanılmam.