Jale Özgentürk

Ani duruş tehlikesi

08 Temmuz 2022 Cuma

Ekonomistlere göre döviz ihtiyacı arttığı için kredileri kısan kararlar, ekonomide ani duruş tehlikesini öne çekti. Bu durumda üretim aksayacak, iç tüketim duracak. Bedeli de işsizliğin artması.

Türkiye modeli adı verilen ekonomi politikalarıyla patlayan enflasyon ve hayat pahalılığı yurttaşı perişan etti. 

Yapılan maaş zamları daha cebe girmeden çarşıda pazarda eridi bile. Hükümet, politikalarının önceliğinin dar gelirli değil, ihracat ve büyüme olduğunu itiraf etmişti. Ancak son günlerde ihracatçıdan, sanayiciden yükselen sesler bu politikalarda da büyük sıkıntı olduğunu anlatıyor.

Türkiye’nin üretimde ve ihracatta çok önemli gruplarından birinin patronu ile konuşuyoruz. Bazı sektörlerde son derece zor günlerin yaşandığını söylüyor. Merkez Bankası ve Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu’nun (BDDK) aldığı son kararlarla kredi muslukları kısılmış. 

Kamu bankaları kredi vermede “seçici” davranıyormuş, özel bankalarda ise faiz yüzde 40’larda. O da banka verirse. İhracatçıya elindeki dövizi satması için dayatma yapıldığını anlatıyor.

Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde 20’sini gerçekleştiren, en büyük şirketlerin üyesi olduğu İstanbul Sanayi Odası’nın Başkanı Erdal Bahçıvan’ın hafta içinde yaptığı açıklama da bu tepkilerin ne kadar arttığının göstergesi. 

FİNANS DARBOĞAZI

Bahçıvan, Türkiye’nin üretim ve ihracat rakamlarında ekonomiyi olumsuz etkileyecek bir takım gelişmelerin arifesinde olduğunu söylüyor ve bir an önce bu politikalardan vazgeçilmesini istiyor. “Bu kararlar üretim ve ihracat dünyamızı hak etmediği bir finans dar boğazıyla karşı karşıya bırakıyor” diyor.

BDDK’nin yazboz tahtasına çevirdiği kararların ana nedeni belli. Türkiye’nin önemli bir döviz problemi var. Alınan kararların nedeni de döviz krizini öteleme amaçlı. 

Ekonomi profesörü ve İYİ Parti’nin Ekonomiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Bilge Yılmaz’la son BDDK ve Merkez Bankası kararlarının neden ve sonuçlarını konuştuk. Yılmaz da ekonomi çevrelerinde bu günlerde sık sık gündeme gelen “sudden stop” yani “ani duruş” tehlikesine dikkat çekiyor. Bu tehlikenin bu kararlarla öne çekildiğini düşünüyor. 

Hükümetin uyguladığı politikaların enflasyonu engellemeye yönelik olmadığını ve bu yüzden enflasyonun büyük olasılıkla artmaya devam edeceğini belirten Yılmaz’ın asıl dikkat çektiği konu ise döviz likiditesindeki sıkıntı.

“Türkiye büyük bir cari açık veriyor ve ayrıca kısa vadeli borç ödemelerimiz var. Her ikisinin de finansmanı çok yakın bir sürede yapılamaz hale gelecek” diyen Yılmaz’a göre bankaların da durumu zannedildiği kadar iyi değil.

HERKES ZORA GİRER

Son kararlar ile bankaların kredi vermeye devam etmesinin zor olacağını anlatan Yılmaz, ‘Bu da piyasada bir nakit sıkıntısı yaratıyor ve herkes nakitine sahip çıkmak isteyince işler durma aşamasına geliyor” diyor .ve şöyle devam ediyor: 

- “Geçen sonbaharda verilen kararlar ile net bir şekilde Türkiye’de ücretler reel olarak düşürülmeye çalışılıyor. Son asgari ücret zammının da enflasyonun altında olması bunu doğruluyor.

- Ani bir duruşa girilirse de herkesin durumu, ücretliler dahil olmak üzere daha da kötüleşecek. Enflasyonun yüzde 100’ü geçme riski oldukça yüksek. 

ÇOK ZAMAN KALMADI

- Burada altı çizilmesi gereken şey çok fazla zamanımız kalmamış olmasıdır. Bu kararlarla kriz iki üç ay öncesine çekildi. Yüzde 50-60 negatif faizle yaratılan sahte bahar havası artık bitti.

- Ben cumhurbaşkanının yerinde olsam Kurban Bayramı’nın vermiş olduğu tatili kullanarak ekonomi kurmaylarında hemen bir değişime giderdim.

Yılmaz’ın önerdiği gibi ekonomi yönetiminin değiştirilmesiyle bir şeyler değişir mi? Kaybedilen güven tekrar kazanılır mı? Bana göre mümkün değil. Bu politikaların mimarı zaten “Faiz neden enflasyon sonuç” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan değil mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Harç bitti yapı paydos 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları