Kime sorsanız artık eski şarkılar gibi şarkı yapılmadığından yakınıyor, eski şarkıları, eski sözleri aradığından söz ediyor.
\nHerhalde bu yakınmada haklılık payı var ki nereye gitseniz eski şarkılar çalıyor, bütün dizilerde o parçalar kullanılıyor, genç şarkıcılar onların yeni yorumlarını söylüyor.
\nBarış Manço, Cem Karaca, Fikret Kızılok, Timur Selçuk, Erkin Koray gibi isimler artık klasikleşmiş besteleriyle hatırlanırken, Ömür Göksel, Berkant, Erol Büyükburç, Tanju Okan, Ertan Anapa, Alpay, Erkut Taçkın, Metin Ersoy yeniden gündeme geliyor.
\nOnlar kadar ünlü olmamış, hatta şarkıları çoktan unutulmuş Ersan Erdura’lar, Üç Hürel’ler, Juanito’lar bir yanda Gönül Akkor’un, Gülden Karaböcek’in şarkıları bir yanda...
\n***
\nHatta artık o hale geldi ki, filmleri, dizileri geçti, reklamlar bile bu parçaları kullanır oldu. Eskiden reklam müzikleri çok ünlüydü. Kimi reklam müzikleri şarkılar kadar tanınırdı. Şimdilerde yeni moda, eski parçalara reklam yazmak.
\nDoğrusu, insanın geçmişte severek dinlediği hatta eski bir aşk hikâyesiyle, unutulmaz bir yaz’la, kaybettiği sevgililerle birleştirerek hatırladığı bir parçayı yağ veya yoğurt reklamı müziği olarak görmesi pek de sevimli olmuyor.
\nPeki ama “geçmişe rağbet olsa bitpazarına nur yağardı” denirken ne oldu da gençlik birden eski şarkılara bu kadar ilgi göstermeye başladı.
\nMüzik sitelerinde bu şarkılara bakın, hepsinin altında “artık böyle besteler yok, böyle sanatçılar yok, şimdikiler bir işe yaramaz” türü yorumlardan geçilmiyor.
\n***
\nPop müziğimizdeki yüzlerce parçaya bakınca özellikle şarkı sözlerinde ilginç bir durum gözüme çarpıyor. Şarkıların büyük bölümü, bir kadının kendisini terk eden sevgilisi için söylediği hüzünlü şarkılar... Bir kısmı bu yüzden oturup ağlarken bir kısmı ondan nasıl intikam alacağını veya onun nasıl pişman olup geri döneceğini anlatıyor.
\nAslında geçmişteki ünlü isimlerin çoğunun bugün de benzer bir karşılığı var. Aynı müzikal çizgiler devam ediyor. Kendi bestelerini yapıp seslendirenler de var, rock ağırlıklı söyleyenler de var, tamamen ritme dayalı ve günübirlik sözlerden oluşan şarkılar da var.
\nSözlerse geçmiştekinden çok da farklı değil.
\nBuna rağmen eski şarkıların daha çok sevilmesinin en önemli nedeni o zamankilerin samimi bulunması mı acaba?
\nŞimdiki gibi daha şarkı çıkmadan “ne yaparsak tutar, ne yazarsak dinlenir, ne giyersek bakılır” türü uyanıklıklardan henüz uzak olması mı?
\n\n\n