Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Avrupa'da 'vicdani ret' ve jeopolitik
“Vicdani ret” öncelikli olarak “zorunlu askerliğin” geçerli olduğu ülkeleri ilgilendiren bir tartışma. AB genelinde nerdeyse artık tarihe karışan “zorunlu askerlik”, “vicdani ret” meselesini de büyük ölçüde bu ülkelerde geri plana itiyor. “Avrupa’da vicdani ret” derken.. kısa da olsa bu nedenle, “zorunlu askerliğin kaldırılış” sürecine göz atmamız gerekiyor.
Berlin duvarının yıkılmasının ardından “zorunlu askerliğin” ‘Eski Kıta’da son on, on beş yılda aşamalı olarak tasfiye edildiğini görüyoruz.
AB’nin koruyucu şemsiyesi altındaki ülkeler “Sovyet tehdidi”nin kalkmasıyla, giderek “gönüllü/profesyonel ordulara” kayıyorlar. Bu ülkelerin ezici çoğunluğu “toprak bütünlüklerine yönelik” bir “askeri tehdit” algısı yaşamıyor. Soğuk Savaş ertesi operasyonlar NATO kapsamında ve “barış misyonları” şeklinde gerçekleşiyor. Bu yeni operasyonlara katılacak askerlerin niteliği, yeni “misyon tipleri” ile değişime uğruyor. Askerlerde daha çok yabancı dil bilgisi, enformasyon teknolojisine hâkim olmak gibi özellikler aranıyor. Bu değişim, 27 AB ülkesinden 22’sinin “zorunlu askerliği” kaldırmasına yol açıyor.
Önemli olan uygulama
Beş AB ülkesinin (Finlandiya, Estonya, Danimarka, Yunanistan, Güney Kıbrıs) yanı sıra Batı Avrupa’da bundan böyle artık yalnız Norveç’te “zorunlu askerlik” var. Yani sadece “Türkiye’den” tehdit algısı yaşayan Yunanistan, Güney Kıbrıs dışında; Rusya’dan hâlâ topraklarına tehdit gelebileceğini düşünen İskandinav ülkeleri “zorunlu askerlikte” ısrar ediyor...
Coğrafya ve jeopolitik, son kertede ülkelerin “zorunlu/profesyonel askerlik” seçimlerini tayin eden ana faktör oluyor.
“Zorunlu askerliğin” geçerli olduğu Avrupa ülkelerinde de vicdani redde geçiş koşullarını, keza gene büyük oranda jeopolitik şartlıyor. Bu bağlamda “vicdani reddi” son kabul eden AB ülkesinin Yunanistan olması mesela anlamlı. Aynı jeopolitik nedenlerle uygulama gene ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gösteriyor. Bu itibarla tartışma Avrupa’da haliyle artık “vicdani ret olsun mu, olmasın mı” üzerinde değil. “Nasıl olmalı, geliştirilmeli” üzerinde...
Yasa kısıtlayıcı mı, esnek mi?
“Vicdani ret” gerekçesiyle “zorunlu askeri hizmete” alternatif seçilebilecek “kamu yararına sivil hizmetler” -örneğin!- fiili bir cezaymış gibi askerlik sürelerinden çok uzun tutulabiliyor. Askerlik yapmayana böylelikle yaptırım uygulanıyor. Yunanistan’ın “vicdani ret” uygulaması örneğin böyle. “Vicdani retçi” olabilmeniz için sırat köprüsünden geçercesine “anadan doğma bir barışçı aktivist” olduğunuzun ispatı gerekebiliyor... Bunlar, -jeopolitik/kültürel şart dayatmalarıyla- bir ülkenin “vicdani ret” kavramını ne oranlarda benimsediğine, kanunlara bunu ne şekilde aksettirdiğine bağlı. “Vicdani reddi” prensipte kabul etmekle yaşama geçirme biçimleri, şartları arasında özetle dağlar kadar fark var. “Kısıtlayıcı yasalarla vicdani ret” uygulamasıyla; “esnek ve toleranslı yasal uygulamalar” arasında belirleyici farklar var. “Vicdani reddi”, soyut bir insan hakları meselesi olarak ele almak artık yeterli değil. “Vicdani ret; spesifik ülkelerin spesifik yasalarında nasıl uygulanıyor”, bunu tartışmamız lazım.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Kayyum rektörün paylaşımına tepki
- Milletvekili sayısı artacak
- Taksim bombacısı için karar çıktı
- Kadınları 'çarşaf'a çağırdılar
- Özgür Özel 'kırmızı motosiklet' sözünü tuttu
- Metin Külünk'ten, Şimşek'e 'fotoğraflı' uyarı
- Altın fiyatları güne nasıl başladı?
- Kapısı açık seyreden otobüsten böyle düştü!
- Perinçek’in danışmanı Adanur tutuklandı
- 'Dükkânı kapat gel diyor'