Yeni bir dünyaya doğru
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Yeni bir dünyaya doğru

02.03.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton; ABD Başkanı ile yardımcısı JD Vance ve Zelenski arasında Oval Ofis’te yaşanan “badireyi” açıklarken “Tartışma ‘nasıl tırmandı’nın bir önemi yok” diyor:

“Kamuoyu önünde gerçekleşmemesi gereken bir olay yaşandı. Tartışma Trump ve Vance tarafından kışkırtıldı. Trump istese münakaşayı, orada kesebilirdi. Krizin bu yüzden arzulandığını anlıyorum. Zelenski ülkesini ve bağımsızlığını savunuyor. Paralel evrende yaşayan Trump ise onu savaş çıkartmakla suçluyor. JD Vance-Trump ikilisi, Rusya’nın müzakere pozisyonunu destekliyor.”

İki hafta önce Atlantik İttifakı ortaklarının diplomasi ve jeostrateji forumu Münih Güvenlik Konferansı’nda (MGK) yaptığı “Herkes kendi yoluna” konuşmasıyla gündem yaratan JD Vance’in bu, çözülen Batı İttifak’ına vurduğu ikinci darbe.

Avrupalı ortaklara MGK’da “Kentte yeni bir şerif var. Ayağınızı denk alın!” diyerek posta koyan Vance, Oval Ofis’teki toplantıda da bu postayı, bu defa konuk Zelenski’yi Trump’tan önce hamle yapıp azarlayarak sürdürdü.

İhtiraslı kimliği ile bilinen ve MAGA’cılar nezdinde rol kapmanın peşinde olan Vance yangına körükle giderek Trump’ı kızıştırdı. Zelenski’nin Washington’da kapıya konmasını sağladı.

Şaşırma aşamalarını çoktan geçtik.

MGK’daki sürpriz “kopuş”tan sonra kimse olanlara gerçekte şaşırmıyor ama yol haritasındaki bilinmeyenler ve “öngörülemezlikler” nedeniyle Avrupa’da derin dip şoklar yaşanıyor.

DİPLOMASİNİN SONU

Dünya özetle boş viteste.

Gözlemciler ABD’nin eksen değiştirdiğini, fiilen Rusya-Çin saffına geçtiğini belirtiyorlar.

Büyükelçi dostum Oğuz Demiralp’e son Oval Ofis badiresini nasıl yorumladığını sorduğumda, kısaca bana iki anahtar sundu:

1. Diplomasinin sonu

2. Vestfalya sisteminin iflası

Vestfalya derken, uluslararası ilişkilerde 17. yüzyıldan itibaren devrimsel bir dönüm noktası sayılan “devletler arası eşitlik” prensibi ile, “devletlerin egemenlik ilkesinin” dokunulmazlığı kastediliyor.

Büyükelçi Demiralp; Oval Ofis’teki bu kışkırtılmış kapışmada, bu çok temel iki demirbaş ilkenin çiğnendiğini ve çöpe atıldığını değerlendiriyor.

Egemenliğin dokunulmazlığında açılan gedikler, sade Ukrayna’yı değil, tüm uluslararası camiayı ve bu kavramın doğduğu Eski Kıta’yı ilgilendiriyor.

Guardian’a bu bağlamda çok çarpıcı bir söyleşi veren Fransa eski Başbakanı Dominique de Villepin açıkça artık “ABD’nin Avrupa’nın müttefiği olmadığını” belirtiyor.

Bu itibarla “Avrupa’nın egemenliğinin korunmasının” ivedilik arz eden bir konu olduğunu, bunun, “savunma, ulusal güvenlik ve teknoloji” alanlarında bağımsızlıktan geçtiğini ifade ediyor.

Avrupalı liderler, zamanla yarış halini alan bu dev boy ölçüşmenin ayırdında. Bu nedenle ardı ardına zirveler düzenliyorlar.

Macron, MGK’nin hemen ardından, Élysée Sarayı’nda Avrupalı ortaklarla, AB dışından İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın da katılımıyla bir zirve tertipledi.

Bugün de, Londra’da- Oval Ofis badiresinin ardından- Türkiye’nin de davetli olduğu bir yeni “Ukrayna Zirvesi” toplanıyor.

TÜRKİYE NİYE DAVETLİ?

Konu sadece Ukrayna ile sınırlı değil.

Adı uluorta konmasa da mesele çok daha geniş çaplı bir “post-Atlantik İttifakı”nın zemin yoklaması ile ilgili...

Blair’in eski danışmanlarından Alastair Campbell ve eski May hükümeti bakanlarından Rory Stewart’ın “The Rest is Politics/Gerisi Siyaset” adında sürekli izlediğim bir podcast programları var.

İlişki ağları ve antenleri geniş bu iki gazeteci ve siyasetçi, geçen akşamki programlarını tam da bu konuya, ABD-Avrupa yol ayrımına ayırdılar.

Zorluklara ve imkansızlıklara karşın Avrupa’nın savunma konusunda kaderini eline almasının kaçınılmazlığına değinen iki yorumcu, Avrupa’nın yeni savunma dinamiğinin sadece AB ile sınırlı kalamayacağını, Türkiye, Norveç ve Kanada ile işbirliğinin kaçınılmazlığına değindiler.

Eski bakan Stewart, söz edilen işbirliğinin gümrük birliği, tek pazar ve de -Türkiye dışındaki ülkeler için- giderek “serbest dolaşım” etrafında şekillenebileceğini söyledi.

Türkiye’nin olası bir “serbest dolaşım” kriterinin dışında tutulmasının nedeninin, Avrupalı seçmenlerce bunun benimsenmeyecek olması olduğunu ekledi.

Türkiye’nin Karadeniz ve Suriye’de. Rusya’nın stratejik hasmı olduğunu, üstüne savaşmaktan çekinmeyen büyük bir orduya sahip bulunduğunu, Ukrayna savaşında dronlarının etkisini sıralayan Stewart, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna’ya (‘güvenlik garantisi’ hesabına) asker göndermeye gönüllü olabileceğini ve geleceğin Avrupa müttefiklerini yoklarken Türkiye’nin pas geçilemeyeceğini belirtti.

Türkiye, Avrupa savunması ve güvenliği söz konusu olduğunda kısaca vazgeçilmez bir güç.

Bunun öncelikle ayırdında olmamız gerekiyor.

Umarım bu “yeni düzen” fırsatları, “askerleriniz ‘in’, serbest dolaşım ‘out’” gibi yeni çifte standartlara ve ayrımcılıklara feda edilmez.

Yazarın Son Yazıları

Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025
Yeni bir dünyaya doğru

Yeni bir dünyaya doğru

Devamını Oku
02.03.2025
Çirkin Amerikalı

Çirkin Amerikalı

Devamını Oku
23.02.2025