Kadife Devrimin Yazarı!Hangi Kadife Bölünme?Irak'taki Son 'Yankee'!

20 Aralık 2011 Salı
\n

\n\n\n

Çekoslovakya ile bağlantılı olarak kendimi şanslı bir gazeteci kabul ediyorum! 20/21 Ağustos 1968de Moskovanın önderliğinde Varşova Paktı ülkeleri, Çekoslovakyayı işgal ettiklerinde Cumhuriyet adına olayları izlemek üzere 23 Ağustosta oradaydım.

\n

Çekoslovakya Komünist Partisi Genel Yazmanı Aleksander Dubçekin başlattığı Prag Baharı adlı demokratikleşme sürecine Rus tanklarınca son verilmişti. Bugün, Arap ülkeleri için sözü edilen Arap Baharı tanımlaması, adını Dubçekin baharından alır.

\n

Dubçek ve arkadaşları götürüldükleri Moskova dönüşünde istifa ettirilmişlerdi. Dubçekin istifasını bir radyo konuşması ile açıklayacağı bildirilince ben de otelde konuşmayı dinlemeye karar vermiştim.

\n

Radyo, Dubçekin ulusa sesleniş konuşması öncesinde Ludvig van Beethovenün yazgı olarak bilinen ünlü 5. Senfonisini çalarken Çekoslovakların gözyaşlarını hıçkırıklar izlemişti.

\n

***

\n

Dubçek, 26 Ocak 1970de Ankaraya büyükelçi olarak sürüldü! Bir yabancı gazeteci olarak ilk ve son demecini bana Cumhuriyet için verdi. Demecinde Prag Baharından söz edince Moskovanın talimatıyla 150 gününü bile tamamlamadan geri çekildi.

\n

İşgal altındaki Çekoslovakya artık eski Çekoslovakya değildi. Halk, özgürlük peşindeydi. O yıllar için şu fıkra anlatılır:

\n

Bir Polonya, bir de Çekoslovak köpeği yolda karşılaşmışlar. Ters yönde gidiyorlarmış. Polonyalı köpekSen delirdin mi? Ben orada açlıktan ölüyorum. Onun için senin ülkene gidiyorumdiye sormuş. Çekoslovak köpeği Ben de özgürce havlamak için ülkemden ayrılıyorum!yanıtını vermiş…”

\n

***

\n

Prag Baharı bittiğinde ünlü Çek tiyatro yazarı Vaclav Havel de tutuklanmış, yazarlık yapması yasaklanmış, 5 yıl hapis yatmıştı. Cezaevinden çıktıktan sonra Havel, işçilik yaparken bir yandan da gizlice yazdığı tek perdelik oyunların evlerde sahnelenmesine çalışıyordu.

\n

Oyunlarında ahlak, insan hakları, özgürlük, demokrasi kavramlarını öne çıkaran Çek Havel, 18 günlük kitlesel gösterilere sahne olan yeni bir bahar dalgasının ardından, 29 Aralık 1989da Cumhurbaşkanlığına getirildi. Slovak Dubçek de Meclis Başkanı yapıldı. Kadife Devrim denilen bu olay ile Prag Baharı tamamlandı.

\n

Ülkesinin Avrupa Birliğine (AB) ve Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütüne (KAAÖ) giriş ortamını hazırladı. Ancak, ülkesi 1993te Çek Cumhuriyeti ve Slovakya adları ile gürültüsüz, patırtısız, kavgasız kadife bölünmeye uğradı. Havel, Çek Cumhuriyetinin ilk devlet başkanı seçildi.

\n

Çağın en önemli Avrupalılarından biri olarak kabul edilen Havele Ankarada Bilkent Üniversitesinde Onursal Doktor unvanı verildi. Havel, Prag Baharı bağlantılı olarak ülkesine gösterdiğim ilgi nedeniyle, imzalı bir fotoğrafını bana verme gereği duymuştu. Bir yazara yakışır biçimde, imzasının yanına sevgiler sözcüğü yazmak yerine, küçük bir kalp resmi çizmişti.

\n

Cezaevinde zatürreeye yakalanan Havelde sonradan oluşan kanser nedeniyle akciğerinin önemli bölümü alındı. Pazar günü, bir kitabından dolayı absürdistan (saçmaistan) dediği dünyadan ayrıldı

\n\n\n\n\n

Avrupanın göbeğindeki bu kadife bölünmeye karşılık, Kıbrıs Adasında bir başka bölünmüşlük yaşanıyor. Bu bölünmüşlüğe Batının hâlâ burnunu sokmasını anlamak çok güç!

\n

Çekoslovakyada olduğu gibi kadife yerine, üstelik top-tüfek ile ortaya çıkan bu bölünmeye yaklaşık yarım yüzyıldır çözüm aranıyor. BM şemsiyesi altında çözüm arayan kaç genel yazman geldi geçti. Onların görevlendirdiği arabulucuların adlarını anımsayan var mı? ABDden Çine, Rusyadan ABye kadar ülkeler özel temsilcileri artık atamıyorlar. BMnin son arabulucusu Avustralyanın eski Dışişleri Bakanı Aleksander Dovner önceki gün Rum Kathimerini gazetesine bakın ne demiş:

\n

Taraflar iki uçta kıpırdamadan duruyorlar. Düş kırıklığımı saklayamayacağım. Son görüşme de başarısız oldu. Bu durumda görüşmeler çöker. Rum siyasal partilerin 1963ten bu yana BMye yaptığı saldırılardan bıktık!

\n

Dovner bugün 60 yaşında. Dovner, 7 yaşında kısa pantolonla oynarken biz bu sorunla 1958de tanışmıştık. Bu yolda gidilirse daha nice düş kırıklığı yaşanır.

\n

\n\n\n\n\n

Ünlü İngiliz casusu Thomas Edward Lavrence, 1916-18 yılları arasında Osmanlıya karşı, tarihin ilk Arap Baharı ayaklanmasını başlatarak başarıya ulaşmıştı. Yıllarca sonra Lavrence, bu başarısı hakkında bir soruya karşılık etnik mozaiği birbirine karşı kullanarak Osmanlıyı çökerttiğini söylemişti.

\n

***

\n

Pazar sabahı daha gün ağarmadan son 500 Amerikan askeri de kimselere görünmeden Kuveyt üzerinden Irakı terk etti. Irakı özgürlük, demokrasi, insan hakları, kalkınma vaadi ile işgal eden George V. Bushun yankeeleri ülkeye gecenin karanlığında girip yine karanlıkta ayrıldı. 9 yıl önce vaat edilen aydınlığı arkalarında bıraktılar mı?

\n

Müslümanlar, Şii-Sünni diye birbirlerine düştü. Hıristiyanlar ile Müslümanlar birbirlerine düşman kesildi.

\n

Arap-Kürt karşıtlığının tohumları filizlenmeye başladı. Kürtler de Müslüman-Kürt Yahudisi diye bölündü. Kürtler, Türkmenleri baskı altına aldı.

\n

Saddam Hüseyinin ezdiği Kürtler ise ABDnin desteği ile petrol gelirlerinin özellikle kendi yörelerinde yatırımlara dönüşmesinden dolayı işgalden en çok memnun olanlar.

\n

***

\n

Bush, aynı yörede, aynı mozaik üzerinde oynadı. Gecenin karanlığında son askeri de Iraktan ayrılırken bu kez yalnızca ABD değil, değişik etnikli Irak da çok şey yitirdi. Bu olgu, önümüzdeki yıllar için Kuzey Irak ile Türkiye arasında bazı olayların tohumlarını da attı!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları