Neyin savaşı?
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Neyin savaşı?

22.08.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ortadoğu’da yaşananları Avrupa’nın 30 yıl savaşlarına benzetmeyeni dövüyorlar. Batılı hükümet yetkilileri, gazeteciler, akademisyenler giderek artan bir sıklıkla Irak ve Suriye merkezli bu savaşı, 17. yüzyıl Avrupa’sının haline denk görüyor.
Mezhep farklılıkları üzerinden yürür gözüken bu uzun savaş, Westfalya Barışı ile yani Avrupa’da modern anlamda egemen devlet anlayışının yerleşmesiyle sonuçlanmıştı.
Elbette bu benzetmenin birçok başka benzetme gibi çok eksiği gediği var. Hatta, Ortadoğu halklarının ancak 400 sene geriden gelen azgelişmiş halklar olduğunu ima etmesi de sorunlu.
Fakat benzetmenin sorunlu olmayan yanları da var. Savaş çok uzun sürebilir. Giderek daha büyük bir mezhep savaşına dönüşebilir. Bölgede devlet ve egemenlik anlayışının radikal bir değişikliğe uğramasına yol açabilir.
Savaşın uzayacağı açık. Yakın vadede sona ermesini sağlayacak bir etken görünmüyor.
Çoktan mezhepsel bir kırılma üzerine oturan savaşın bir vekâlet savaşından asli bir savaşa dönmesi ihtimali yok değil. İran ve Suudi Arabistan’ın bilek güreşinde masanın ne zaman dağılacağı belirsiz.
Sykes-Picot ile kurulmuş olan düzenin tekrar aynı şekilde sağlanması çok güç. IŞİD’in “hilafet devleti” fikri ile El Kaide unsurlarının özellikle Suriye ve Yemen’de gütmeye başladığı tek devlette cihat projesinden biri Ortadoğu’nun Westfalya’sı olma riskine sahip.
Olmayacak iş değil. Yabancı kaynaklarda mahcupça da olsa IŞİD’in bölgede etkin denetimini sürdürmesi halinde hilafet devletinin resmen tanınmasa da ilişki kurulması gereken bir aktör olacağını belirten makaleler yer almaya başladı.
El Kaide’nin de eli güçleniyor. Ilımlı muhaliflerin etkisizleşmesi ve IŞİD’in katı ve vahşi fiilleri El Kaide’nin bölgede “ılımlı” olarak değerlendirilmesine yol açtı, açacak.
Suudi Arabistan önderliğinde ve Türkiye’nin de çeşitli şekillerde destek olduğu Sünni blokun El Kaide ile bir derdi yok. Türkiye’nin de destek verdiğini açıkladığı Suudi Arabistan’ın Yemen’de Şiilere yaptığı askeri müdahale El Kaide’ye yaradı. Örgütün artık Hint Okyanusu’nda bir limanı var.
Suriye’de Nusra’nın gördüğü destek de ortada. Nusra’nın Batı hedeflerine saldırmama kararı aldığını da akılda tutmak gerek. Ilımlı algılanmak, hatta gerekirse ana-akımı oluşturmak gayreti var gibi görünüyor. Bu gayret başka bir selefi örgüt olan Ahrar el Şam’da ise iyice aşikâr.
Neticede bütün kartların darmadağın olduğu, belli ki çok uzun sürecek ve nihayetinde cihatçıların fiili durumlarını kabul ettirme ihtimallerinin yüksek olduğu bir savaş bu.
İşte girdiğimiz böyle bir savaş. Savaşa girince çıkması zor. Savaşa girelim ama savaş bize tesir etmesin denmez. Savaş bitince Ortadoğu’da kurulacak yeni düzenin ne olacağını biliyor muyuz? Ülke olarak bunu değiştirecek gücümüz var mı? Yeni kurulacak düzenin sınırlarda ve yönetim anlayışında getirebileceği değişikliklere hazır mıyız?
Bu savaşa neden giriyoruz?
Dimyat’a giderken evdeki bulgurdan olmak var. Hatta evden olmak da var.  

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018