Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ortadoğu’nun alacakaranlığı
Suriye ve Ortadoğu’nun diğer bölgelerinde son aylarda yaşanan gelişmeler, izleyebilenler için tarihsel ders niteliğinde. Kimler kaybetti, nasıl kaybetti? Bunun sorgulamasını yapmak Türkiye açısından yaşamsal önemde.
Gelgitler o kadar çok ki nereden başlasak? En iyisi ABD’nin Irak’la başlayan son dönem Ortadoğu macerasına bakalım. Saddam devrildi ancak İran bu ülkeye yerleşti. Bağdat’taki hiçbir iktidar şu anda Tahran’ı ihmal ederek politika yürütemiyor, resmi ve paramiliter askeri güçlerden tutun, bürokrasi ve siyasette İran etkisi görülüyor. Irak’taki Şii çoğunluk, İran’a olanak tanıyor. Bu ülkeye yönelik harekâtın taktik ve stratejik hataya yol açtığı görüşü Trump’ın dış politika yapıcıları arasında ağırlık kazanmaya başladı. Yani ABD bile hata yaptığını itiraf etmeye başladı.
Geçelim İran’a. Yemen’den Lübnan Hizbullahı’na kadar bölgeyi “Direniş ekseni” olarak tanımladı. Büyük kaynaklar harcadı. Suriye, resmen Suriyelilerden boşaltıldı. Şu an kimi tahminlere göre 14 milyon Suriyeli ülke dışında. Gidenlerin yerlerine İran dünyanın Şii merkezlerinden insanlar taşımaya başladı. Zeynebiyyun, Fatımiyyun tugayları Suriye’de çatıştı. Afganistan’dan, Pakistan’dan bile Şii milisler Suriye’ye gönderildi. Görünüşe göre İran, Suriye’yi de yutuyordu. Ancak buna izin verilmeyeceği, Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani’nin Bağdat’ta öldürülmesiyle anlaşılmaya başlandı. İsrail’in bölgesel savaşı kapsamında İran Suriye’de geriletildi. Bu aşamadan sonra büyük mücadele Irak ve diğer bölgelerde sürecek. “Kazandım” diyen Tahran bir anda yitirdi. Artık savunma sistemlerini medya aracılığıyla sergileyerek kendisine saldırma düşüncesinde olanlara gözdağı vermeye çalışıyor.
Rusya, Esad yönetimini bir süre ayakta tutmayı başarmıştı. Öyle ki Putin, bir Suriye ziyaretinde, komutanlarının kendisine aktardığı bilgiyi açıklıyor, “bütün cephelerde başarı sağlandığını” duyuruyordu. Tartus ve Hmeymim’deki üsler tarihsel kazanç olarak görülüyordu. Ukrayna’da girdiği savaş, Moskova’yı Suriye’deki kazanımlarını da koruyamaz duruma getirdi.
Şimdi Türkiye’deki iktidarın Suriye söylemleri dikkat çekiyor. Düşünen var mı, Mısır kendi İhvancıları varken Şam’da “İslamcı bir yönetime” ne der? Düşünen var mı, Suudi hanedanı, “Türklerin etkisinde olacak bir Suriye’yi” ne kadar kabul eder? Ya bir iki yıl önce, Libya’da Türk askerinin bulunduğu üsse saldıran emirlikler? Öyle hevesliler ki Sudan’ı ikiye bölmeye. Ve paraları da var.
Ortadoğu her zaman alacakaranlıktır. Her zaman vakit dardır Ortadoğu’da. Ortadoğu her daim tenhadır. Onun için tek hedef, Misakı Milli’nin güvenceye alınması olmalı. Ekonomide sıfırı tüketince Ortadoğu için üfürmeye gerek yok.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
En Çok Okunan Haberler
-
CHP'ye 'kurultay' incelemesi!
-
İstanbul'da 9 belediyeye operasyon!
-
'Genel Başkanımız ifade vermeyecek, Erdoğan dinlensin'
-
AKP’li kurmaylardan çarpıcı açıklama
-
Üç çocuktan ikisi öldü biri ağır yaralı
-
Akif Hamzaçebi'den ilk açıklama
-
CHP’den ilk tepki!
-
Kararını verdi: İfadeye gidecek mi?
-
Galatasaray-Fenerbahçe kavgası can aldı!
-
Ege Denizi'nde 5.2 büyüklüğünde deprem