Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Propaganda, algı oluşturma ve enflasyon gerçeği
Propaganda kamuoyunu etkilemek için gerçeklerin, kanıt ve delillerin, söylentilerin veya yalanların sistematik olarak yayılması anlamında tanımlanır.
Propoganda cümleleri, jestleri, müziği, madeni para ve posta pulları ile tasarımları kullanarak insanların düşüncelerini manipüle eden sistematik çabadır. (*)
Bu süreçte manipülasyona ve kasıtlılığa yoğun bir emek verilir, gündelik konuşma ve düşünce yapısından ayırır sizi. Çarpıtma vardır... Toplumu derinden etkileyip gerçeklerden saptıran bir hedefleme yoğunlukla uygulanır ve genellikle sloganlar ve sembollerle renklendirilir.
Gelelim algıya...
Türk Dil Kurumu’na göre algı, bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak demektir. Algı oluşturmak ise kişiyi kendi idraki dışına iterek (normal zamanlarda) genel olarak istemediği şekilde davranmasını sağlamak olarak tanımlanabilir.
Doğal olarak toplumbilimcilerin alanına girerek bu tanımlamalar arasındaki yapıyı irdelemek değil amacım. Aksine bu tanımların uzun zamandan bu yana özellikle ekonomide nasıl yoğunlukla uygulandığını vurgulamak isterim.
Örnek mi?
Hemen verelim...
Tüm dünyada pandemi döneminde arşa varan işsizlik oranlarının hemen hemen sadece Türkiye’de azaldığını gördük. Buna 2018’den günümüze kadar süren ve hâlâ derinden hissedilen ekonomik kriz sürecini de eklemek yerinde olur.
Bu sadece karşımızdaki en basit göstergesi niteliğinde... İsterseniz devam edelim.
Son beş altı yıldır istihdama ek bir kişi bile katamayan bir ekonomide şahlanma işaretlerinin her gün topluma pompalanması belki de detaylı irdelenmesi gereken bir garip konudur. İmalat sanayisinde 5 milyon çalışana göre şekillenmiş bir üretim sürecinde kapasite artıramama sorununu renkli sunumlar ile Almanya ve ABD ile karşılaştırmak, tarım ve hayvancılıkta inanılmaz maliyet artışlarına aldırmayan karar vericiler tarafından lüks mekânlarda güzelleme yapmak sanırım son günlerin en büyük propaganda ve algı oluşturma konuları olmuştur.
Halkın omuzlarındaki en büyük yükü oluşturan enflasyon sorunu ise belki de en canlı örneğidir bu sürecin...
Önceleri ekonomide, sunulan fiyat artış hızlarının çok da fazla olmadığı algısı yaratıldı. Belirli bir süre sonra mutfaktaki yangının artması ve üretim maliyetlerindeki fahiş yükselişlerin en derinden hissedilmesi ile yeni bir senaryo ortaya atıldı. Bu sahnede tamam, fiyatlarda yükselme mevcut, bunun farkındayız ama bir bakın küresel ekonomilere, orada da enflasyonun ne kadar yükseldiğini görürsünüz tarzı yaklaşımlarla Türkiye’nin fiyat verilerini normalleştirme çabaları ortaya çıktı.
Örnekleri çoğaltmak mümkün ama ortada bir gerçek var: Propaganda ve/veya algı oluşturma, siyasal süreçte, kısa ve orta vadede etkin sonuçlar ortaya çıkarabilir ama mutfaktaki yangını propaganda ile söndürmenin olanaksız olduğunu artık öğrenmek gerekir.
(*) britannica.com
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza