YEP değil YEM...

02 Ekim 2018 Salı

Sıradan bir kriz ötesi sonuçlar doğurmaya başlayan ekonomik belirsizliği aşmak için yeni ekonomik plan (YEP) hazırlandığı duyuruldu.
Hayır... Bunun adı yeni ekonomik plan değildir, şudur:
Yeni ekonomik manda (YEM)...
İşin bu noktaya geleceğini yıllar öncesinden söylemeye başlamıştık. Bunun için çok şey bilmeye, olağanüstü öngörü gücüne gerek yoktu. Ekonominin evrensel anayasası değişmez:
Üretimden koptunsa, gerçeklerden koptun demektir. Nereye sürükleneceğin belli olmaz!
Bunu yaşıyoruz...
Nereye sürükleneceğin belli olmaz derken, ne tür bir bağımlılığa mahkûm olacağın belli olmaz, demek istiyoruz.
Hangi uluslararası yapı seni yönlendirecek?
Hangi çok şirketli danışmanlık kuruluşu ekonomini teslim alacak?
Bunların kararını bile ülkende veremeyecek noktaya gelebilirsin...
Yaşadığımız bundan ibaret.

***

Yerli ve milli ekonomimizin kaderini belirleyecek yersiz ve gayri milli bir kurumun adını bize ezberletmeye çalışıyorlar: McKinsey...
Bütün kıtalarda faaliyet gösteren bir danışmanlık ve yönetim şirketi. Bu tür şirketlerin iki temel işlevi vardır; bilgi toplamak ve akıl satmak.
ABD merkezli şirket bilgiyi dünyanın bütün coğrafyalarından topluyor, aklı da çokuluslu şirketlere satıyor. Nerede, ne tür kazançlar var diye.
Türkiye, bütün ekonomi bilgilerini, 16 bakanlığın tüm bilgi, belge ve hedeflerini McKinsey’e açacak. Onlar da uluslararası şirketlerle paylaşacak. Bunun adı ekonomik manda değildir de nedir?
Devletin istatistik kurumlarını istediğiniz rakamları vermesi için kullanır, veri güvenliğini ortadan kaldırırsanız...
Planlama teşkilatını adeta bir körbağırsak haline getirir, ekonomiyle bağını koparırsanız...
Tüm kamu harcamalarını denetlemesi gereken Sayıştay’ı değil denetleme, rapor bile yazamayacak hale getirirseniz...
Merkez Bankası’nı ikide bir partinizin merkezine çekerseniz...
Bütçeyi bir devlet bütçesi olmaktan çıkarıp örtülü aile cüzdanı haline getirirseniz...
TBMM ile ülke yönetiminin bağını tamamen koparıp, milletin meclisini danışma organından daha işlevsiz hale getirirseniz...
Hiçbir uluslararası kurum size güvenmez.
Amerikan şirketleri, “Sizin verdiğiniz rakamlar değil, bizim bulduğumuz rakamlar önemli” der.
Alman şirketleri, “Hele biraz daha açın kendinizi, her şeyi kendi gözümüzle görelim, ondan sonra karar verelim” der.

***

Yeni ekonomik mandacılığın özeti bu.
Şimdi küçük bir sorun var; bütün bunlar halka yerli ve milli adım olarak nasıl anlatılacak?
Sorunun zaten küçük olduğunu söyledik...
Elde bu kadar kumanda aleti olduktan sonra her türlü manda anlatılır.
Halk bu gidişin gerçeğini ne zaman görür?
Yaşayınca...
Bu yaşadıkları yetmez mi?
Görünen o ki yetmez...
Yeni ekonomik mandacılığa karşı, başka bir plan yapılabilir mi?
Bu soruyu güçlü ve cesurca sormaya başladığımız gün, çözüm de başlayacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Seçimden sonra! 26 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları