Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirince...
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirince...

03.09.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Yeni adli yılın açılışı, yargının içinde bulunduğu gerçek sorunlardan çok “tartışmanın yapıldığı zemin” üzerinden gündeme oturdu.
Olayın özü Cumhurbaşkanlığı’nın tarafsızlığını yitirmesidir. Bu kaybolduktan sonra öteki konular ikinci planda kalıyor.
Parlamenter sistemde cumhurbaşkanı devletin başı olarak siyasal partiler üstüdür. Devleti temsil eder, tüm siyasi partileri kapsar. O nedenle siyasetten gelenlerin bu makama ayak uydurması zordur. Özal ve Demirel, Çankaya Köşkü’nün bahçesini geniş, yetkilerini dar bulmuştu. Özal, yaşamını yitirmeseydi bu makamdan inip siyasete dönecekti. Demirel başta Cumhurbaşkanlığı’nın yetkilerini zorladı, zamanla bir denge kurmaya çalıştı.
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, hukukun katıksız üstünlüğüne dayalı bir sorumluluk üstlendi. Abdullah Gül, görevi “sorunsuz” götürme dışında bir ağırlık koymadı.
Erdoğan, parlamenter sisteme son verirken yerine “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adını verdiği, ne olduğu uygulamada da anlaşılmayan bir yönetim getirdi. Bunun bir sistem olmadığını, bir dizi pürüzlü noktalar olduğunu AKP de fiilen kabul etmiş durumda. Erdoğan’ın 23 Ağustos’ta partisinin 18. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşma bunun göstergesiydi.
Erdoğan’ın dün Saray’da yaptığı yargı yılı açılış konuşmasında ise sürpriz yoktu! Önümüzdeki günlerde işe, başta barolar olmak üzere, meslek kuruluşlarındaki seçim yöntemlerini değiştirmekten başlayacağını duyurdu.

***

Başta vurguladığımız gibi konunun özü Cumhurbaşkanı’nın iki şapkalı olmasıdır. Bir yandan devletin tepesinde birlik beraberliği temsil edeceksiniz, bir yandan bir siyasi parti lideri olarak öteki partilerle yarışacaksınız. Yetmeyecek onları yıpratmak için her şeyi yapacaksınız.
Cumhurbaşkanına hakareti düzenleyen yasa, tam tarafsızlık ilkesinden hareket ederek Cumhurbaşkanı’nın ailesini de aynı koruma altına almıştır. Erdoğan’ın iki şapkalı oluşu nedeniyle yargı da ikilem içinde. Kimi yargıçlar nefret içermeyen eleştirileri hakaret saymıyor, kimisi de laf edene basıyor cezayı.
Erdoğan, tarafsızlığını o kadar yitirdi ki, 26 Ağustos’ta Malazgirt zaferinin yıldönümünde en çok CHP’yi eleştirdi, neredeyse düşman ilan etti. Bir an endişeye kapıldım; Alpaslan, Bizans’la değil de CHP’yle mi savaşmıştı!
Erdoğan, son günlerde karşı karşıya kaldığımız en ciddi sorun olarak İdlib’le ilgili programda olmadığı halde Moskova’ya gitti. Dönüşte gündem konularının başında yine CHP, yine İstanbul Belediyesi...
Geldiğimiz noktada; Cumhurbaşkanı’nın damadının ekonomiden ve maliyeden sorumlu bakan olduğu ortamda, belediye başkanlarının akrabalarını işe alıp almadığı tartışılıyor.
Kamu ihale yasasının her büyük ihale öncesi ihale verilecek kişiye uyarladığı, kişilerin yasalara değil, yasaların kişilere uydurulduğu ortamda iktidar yargı strateji belgesinden söz ediyor.

***

Yargı yılı açılırken adaletin temelini oluşturan “Adil yargılanma hakkı”nın büyük ölçüde zedelendiğini görüyoruz.
İşte Cumhuriyet yöneticilerinin yargılandığı dava...
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı’nın temelinden çürük olduğunu ifade ettiği bu davada az ceza alanların hemen hapse atıldığı, çok ceza alanlara Yargıtay yolunun açık tutulup sonucunun beklendiği baştan sona sakat bir durum...
İşte Eren Erdem’in gazeteciliğinin yargılandığı dava... Mahkeme sonucuna göre Eren’den daha fazla hapis yatacak olanlar dışarıda, Eren içeride...
Kamuoyunun gözü önündeki bu davalarda böylesi hukuksuzluklar yaşanıyorsa, kamuoyuna ulaşma gücü olmayanların durumuyla ilgili şüpheler de ister istemez artıyor.
Yargı yılı, hapiste özgürlük bekleyenlerin, yargı kararlarının uygulanması için her kapıyı çalan kamu çalışanlarının, hakkında herhangi bir yargı kararı bulunmamasına karşın hâlâ açıkta bekleyenlerin gölgesinde açılıyor.
Yargının, iddia, savunma, hüküm üçgeninde bütün unsurları adil olduğu zaman ideal hukuk uygulanmış olur.
Hâkim ve savcıların bağımsızlığı Hâkimler Savcılar Kurulu’nun yapısında gizli. Kurul üyelerini Meclis, Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı seçiyor. Üç ayrı kurummuş gibi görünüyor ama... Gerçek şu ki, kurulun üçte birini Recep, üçte birini Tayyip, üçte birini Erdoğan belirliyor!
Arta savunma kalıyor. Barolarımız, en üstten en alta kadar bu sorunların farkında. Önümüzdeki günlerde elbirliğiyle bağımsız ve tarafsız yargı için mücadeleyi yükselteceklerine inanıyoruz.

Yazarın Son Yazıları

Utanmazlar!

9 Aralık’ta TBMM Genel Kurulu’nda CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “ayrıcalıklı” işe girenleri sıraladı.

Devamını Oku
20.12.2025
Taht oyunları!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, son günlerde bazen konuşmuyor!

Devamını Oku
18.12.2025
Gülşah Durbay’ın bıraktığı iz...

Ne zaman, zamansız bir ölüm haberi alsam aklıma ilk Yunus Emre’nin dörtlüğü gelir...

Devamını Oku
17.12.2025
Denetim elemanları...

Gündemde asgari ücret var.

Devamını Oku
16.12.2025
Bebeerkil toplum!

TÜİK deyince aklımıza ilk enflasyon rakamları geliyor ama kurumun Türkiye’nin her alandaki verilerini derleyip toparlamak, bunları “bilgi” haline getirmek gibi önemli bir işlevi var.

Devamını Oku
13.12.2025
Trumpizm: Önce Amerika!

ABD’nin yeni strateji belgesi yayımlandı.

Devamını Oku
11.12.2025
Denk bütçe!

2026 yılı bütçesinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlamasıyla ekonomi hak ettiği gündem önceliğini bir nebze kazandı.

Devamını Oku
10.12.2025
Suriye’nin bir yılı!

Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin üzerinden bir yıl geçti. 8 Aralık 2024’te Şara ve beraberindekiler Halep’ten çıktıkları engelsiz yolculukla Şam’a vardılar. Havaya sıktıkları zafer kurşunları Esad güçlerine sıktıklarından çok daha fazlaydı.

Devamını Oku
09.12.2025
Mr. Tom Barrack... Bu üslubu bırak!

Sayın Büyükelçi, göreve geldiğiniz günden beri Türkiye ve bölge üzerine tezler ortaya atıp geçmişten geleceğe aklınıza geleni söylüyorsunuz.

Devamını Oku
06.12.2025
İktidar, halkın İMF’si oldu!

Dün sabah saat 10.00’da enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte art arda buna paralel haberler döküldü:

Devamını Oku
04.12.2025
Tarım ‘şap’a otururken!

Uzunca bir süredir tarımdan gelen olumsuz haberler zincirine sonunda iktidarın TÜİK’İ de katıldı.

Devamını Oku
03.12.2025
Papanın ziyareti!

Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti sona erdi, tartışmaları devam ediyor.

Devamını Oku
02.12.2025
Yeni siyasal yelpaze ve CHP!

CHP’nin 39. olağan kurultayı Ankara için sık kullandığımız şu tanımın gölgesinde başladı...

Devamını Oku
29.11.2025
İtirafname!

İBB iddianamesi İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

Devamını Oku
27.11.2025
Parçalar birleşmiyor!

Uzun süre tartışıldıktan sonra ansızın gerçekleşen İmralı görüşmesinin yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu dün vurgulamıştık.

Devamını Oku
26.11.2025
Süreç yeni başlıyor!

Kritik haftalardan bir hafta daha başladı.

Devamını Oku
25.11.2025
CHP milleti dinledi...

Son birkaç gündür uzun süredir konuşamadığımız, Anadolu’nun pek çok yerinden eski-meyen dostların sesini duyduk.

Devamını Oku
22.11.2025
İşi İmralı’ya sürdüler!

Kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” diye bilinen komisyonun tam adı şöyle...

Devamını Oku
20.11.2025
Erdoğan’la Bahçeli’nin Öcalan sorunu!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün partisinin grup toplantısındaki konuşması bir süredir kulislerde dalgalanan pek çok olasılığın doğruluk payını arttırdı.

Devamını Oku
19.11.2025
Akdeniz’de ABD kuşatması!

Güney yelpazemizde birbirinden farklıymış gibi seyreden gelişmeleri birleştirince ortaya Türkiye’nin etrafını saran bir yay çıkıyor.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianamenin satırları!

Satır sözcüğünün ikinci anlamı şu...

Devamını Oku
15.11.2025
AKP’nin bitmeyen Atatürk zikzakları!

Bir 10 Kasım’da daha Mustafa Kemal Atatürk’ün unutulmaz, unutturulamaz olduğunu yaşadık.

Devamını Oku
13.11.2025
Bana her şey Ergenekon’u hatırlatıyor!

Dün sabah iktidar medyasının haber vermesiyle gündeme düşen İmamoğlu iddianamesi saat 15.00 sıralarında kamuoyuna ulaştı.

Devamını Oku
12.11.2025
45. yıl…

7 Kasım 1980 Cuma günü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde günün sonuna yaklaşıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025
İddianame turşusu!

İBB soruşturmasında aylardır beklenen iddianamenin bir bölümü çıktı.

Devamını Oku
22.10.2025
Kışlalı ile haftaya bakış!

Sevgili Kışlalı, Bugün alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 26. yılı!

Devamını Oku
21.10.2025
Suriye denklemi!

Suriye Devlet Başkanı Şara’nın Moskova’ya gidişi, İsrail’le Türkiye arasındaki bu ülkenin nasıl bir geleceğe evrileceğine ilişkin soru işaretlerini biraz daha artırdı.

Devamını Oku
18.10.2025
Bitime hazırlık mı?

22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla başlayan, devamında “terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte sonbahar havası hissediliyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Gazze harap olduktan sonra!

O bilinen “Basra harap olduktan sonra” deyişi ne yazık ki Gazze’ye de uyuyor. Yüzde 85’i harap olmuş, her 20 kişinden biri ölmüş ya da kaybolmuş, bebekleri ölüme doğmuş Gazze’de barışa giden yola ilişkin bir iyi niyet anlaşması yapıldı.

Devamını Oku
15.10.2025
Yavaş’ın en büyük projesi: Huzur-güven!

Seçeneğini aşağı çekmekten başka seçeneği kalmamış bir iktidarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da hedef alacağı aşikârdı.

Devamını Oku
14.10.2025