Öğretimin Birleştirilmesi Yasası - Dr. Cihangir Dumanlı
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Öğretimin Birleştirilmesi Yasası - Dr. Cihangir Dumanlı

05.03.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

CUMHURİYET henüz dört aylıkken 3 Mart 1924’te çıkartılan 430 sayılı Tevhidi Tedrisat (öğretimin birleştirilmesi) yasası ile ülkedeki tüm bilim ve eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’nda birleştirilmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu İkinci Viyana kuşatmasından (1683) sonra Avrupa devletlerine yenilip toprak kaybetmeye başlayınca, Tanzimat’tan (1839) itibaren yenileşme çabalarını başlatmış bu kapsamda Batı’dan çağdaş okulları almıştır. Ancak dinsel eğitim veren medreseler kapatılmadığından eğitimde iki başlılık oluşmuştur.

Oysa Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yeni bir ulus devlet kurulmuştu ve bu devleti yaşatacak yeni insan tipinin yetiştirilmesi, ulusun duygu ve düşünce birliğinin sağlanması gerekiyordu.

Bu düşünce ile Manisa milletvekili Asıf Bey ve 29 arkadaşı tarafından önerilen Tevhidi Tedrisat (Öğretim Birliği) Yasası’nın gerekçesinde özetle, Öğretim Birliği’nin çağdaş bir sistem olduğu vurgulanarak; “Bir milletin bireyleri ancak bir eğitim görebilir. İki türlü eğitim iki türlü insan yetiştirir. Bu ise duygu ve düşünce birliği ile dayanışma amaçlarını tamamen yok eder” denilmektedir.

LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM

3 Mart 1924’te kabul edilen 430 sayılı yasa ile:

Türkiye’deki bütün bilim ve eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır. (Madde 1)

Vakıflar tarafından yönetilen bütün medreseler ve okullar Millî Eğitim Bakanlığı’na devredilmiş ve bağlanmıştır. (Madde 2)

Milli Eğitim Bakanlığı dini bilgiler konusunda yüksek uzmanlar yetiştirmek üzere üniversite bünyesinde ilahiyat fakültesi kuracaktır. Ayrıca imamlık ve hatiplik gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile ilgili memurlar yetiştirmek için ayrı okullar açacaktır. (Madde 4)

Anılan yasa, dinsel eğitimden çağdaş, laik ve bilimsel eğitime geçişte devrimsel bir adımdır ve diğer devrimleri tamamlayıcı ve ve destekleyici niteliktedir.

BUGÜNKÜ DURUM

430 sayılı yasa yürürlüktedir ve anayasanın 174. maddesi ile koruma altına alınan devrim yasalarının başında gelmektedir. Buna göre Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun anayasaya aykırılığı ileri sürülemez.

Anayasanın 42. maddesinde “Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve ve eğitim eslarına göre devletin gözetim ve denetimi altında yapılır” denmektedir.

Eğitimin devletin gözetim ve denetimi altına alınması 430 sayılı yasa ile getirilen ilkenin devamı ve anayasa hükmü düzeyine yükseltilmesidir.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası, Türk milli eğitiminin amaçları arasında “Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen yurttaşlar yetiştirmek” amaçlarını saymaktadır. Eğitim konusundaki tüm yasal düzenlemelerde devlet kontrolünde laik, çağdaş ve bilimsel eğitim öngörülmektedir.

PROTOKOLLER YASALARA AYKIRI

Yasalar böyle iken Milli Eğitim Bakanlığı’nın anayasa, 430 sayılı yasa ve Milli Eğitim Temel Yasası ile kendisine verilen görev ve sorumluluğu kısmen de olsa vakıf adı altında örgütlenen tarikat ve cemaatlere devretmesi adı geçen yasalara açıkça aykırıdır. Vakıflarla yapılan işbirliği protokolleri idari yargıda iptal edilmelidir.

Eğitimin anayasa gereği devletin denetim ve gözetimi altında yapılmasını sağlamak amacıyla Türk Ceza Kanunun (TCK) 263. maddesi ile yasaya aykırı eğitim kurumu açmak suç sayılmıştı… Ancak anılan madde, 2013 yılında yürürlükten kaldırılarak devletin gözetim ve denetimi dışında yasaya aykırı eğitim kurumu açmak suç olmaktan çıkarılmıştır. Oluşturulan bu yasal boşluktan tarikat ve cemaatler alabildiğince yararlanmaktadır.

TCK 263’ün yürürlükten kaldırılması (ilgası) anayasanın 42. maddesine aykırıdır. Yürürlükten kaldırma yasası anayasa yargısında iptal edilmelidir.

İMAM HATİP OKULLARI

430 sayılı yasa ile aynı günde kabul edilen 429 sayılı yasa ile Şeriye ve Evkaf Vekâleti kaldırılarak Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) kurulmuştur. Tevhidi Tedrisat Yasası ile kurulması öngörülen imam hatip okullarının kuruluş amacı 429 sayılı yasa ile kurulan DİB’nin bilgili imam ve hatip gereksinimini karşılamaktır.

Yasa böyle iken imam hatip okullarına gereğinden fazla öğrenci alınması, öğrencilerin bu okullara yönlendirilmeleri, bu okulların diğer liselere seçenek haline getirilmeleri ve kimi siyasi partilerin arka bahçesi olarak görülmeleri, yürürlüğünü koruyan 430 sayılı yasadaki kuruluş amacına aykırıdır.

EĞİTİMDE KARŞIDEVRİM

Anayasa ve eğitimle ilgili yasalar eğitim ve öğretimin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultasında laik bilimsel ve çağdaş olmasını öngörmektedir. Bu yasal gerçeğe karşın iktidar en yetkili ağızdan eğitimdeki amacının hiçbir yasada yer almayan “dindar ve kindar nesiller yetiştirmek” olduğunu açıklamış, bu yönde yukarıda değinilen anayasa ve yasalara aykırı eylem ve işlemler yapmaktadır.

İktidarın bu yasa tanımayan eğitim politikasının sonucunda 100 yıl öncesine benzer ve Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun amacına aykırı olarak eğitimde iki başlılık oluşmuştur. Bu eğitimde karşıdevrimdir.

Geleceğimizi şekillendiren bu durumun düzeltilmesi için siyasal ve toplumsal muhalefet konuya yaşamsal önemine uygun olarak ağırlık vermeli, demokratik ve hukuksal önlemleri almalıdır.

DR. CİHANGİR DUMANLI

EM.TUĞGENERAL, HUKUKÇU

Yazarın Son Yazıları

Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025