Tedirgin bir yeni yıl
Ayşe Emel Mesci
Son Köşe Yazıları

Tedirgin bir yeni yıl

25.12.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Farklı kültürlerde, farklı coğrafyalarda çeşitli biçimlerde karşılansa da “yeni yıl” kutlamaları ortak ve değişmeyen bir beklentiye yanıt oluştururlar: yenilenme; eskiyenin, yıprananın yerini “yeni”nin alması...

Bu nedenle, kim ne derse desin, yılbaşını kutlamak hem güzel bir şeydir, hem de en kadim geleneklere son derece uygundur. Yeni gelen yılı karşılayıp giden eski yılı uğurlamak, zamanı düz (lineer) bir çizgide değil, döngüsel olarak algılayan eski kültürlerin bu anlayışlarının, kısacası uzak atalarımızın evreni kavrama biçiminin sonucudur.

DÖNGÜSEL ZAMAN

Mezopotamya’dan Mısır’a, Anadolu’dan Uzakdoğu’ya kadar yeni yıl törenleri, tüm çeşitlilikleri içinde çok temel bir ortak mantığa dayanırdı: Evrendoğum (kozmogoni) mitosunu, hem sözel hem de ritüel anlamda yineleyerek yaşanan tarihsel zamanın kozmik zaman döngüsü içine oturmasını, böylelikle yaşlanmış dünyanın yeniden doğmasını, gençleşmesini sağlamak. 

Kültürel veya dini farklardan bağımsız olarak insanın kolektif bilinçaltının ve ortak mirasının ayrılmaz parçalarını oluşturan bu tarz gelenekler, hangi kısır siyasi veya dogmatik gerekçelerle üstü örtülmeye çalışılırsa çalışılsın, mutlaka bir yerden yine uç verir. Zamanında Hıristiyan dinini yaymaya çalışanlar, altta yatan bu silinmez katmanın farkına varmış, 25 Aralık’ta (yani bugün) kutlanan Noel yortusu da dahil olmak üzere birçok dini bayramlarını, aziz yortularını eski inançların şenlik günlerine denk getirmişlerdir. 

MODERN ZAMANLAR

Ayrıca herkes birbirinin Noel’ini, “yılbaşı”nı ve aklına daha ne geliyorsa kutlasın, bunda ne sakınca olabilir? Bence asıl sorun başka yerde: Doğadan, evrenden ve kendi doğal varoluşundan böylesine kopmuş; modernleşmenin özgürleştirici etkisini ve Chaplin’in “Modern Zamanlar”ındaki çarkların köleliğini bir arada idrak etmiş, bu çelişkileri çözememiş; üstelik yaşadığı gezegen için en yıkıcı ve zararlı canlı haline gelmiş günümüz insanı, sabahtan akşama ritüel yapsa dünyaya gençleştirici bir soluk üfleyebilir mi sizce?

Tedirgin bir yeni yıl bekliyor bizi. Acımasızlık manzaralarının, savaşın, katliamların sıradanlaştığı, popüler otoriterliğin çok mesafe kat ettiği, demokrasilerin de giderek sağcılaştığı, gericileştiği, aşırı sağın yeniden güç kazandığı, hatta iktidara geldiği ve küresel gerilimlerin yükseldiği bir dünyadayız. 

DÜNYANIN EN TEHLİKELİ HAYVANI

“Herkese Bilim Teknoloji”nin 7 Aralık 2023 tarihli 400. sayısında, “Dünyanın en tehlikeli 10 hayvanı” başlığıyla bir derleme yapılmış ve her yıl kaç insanın bu listede yer alan aslan, suaygırı, fil, timsah, akrep ve katil böcekler tarafından öldürüldüğü aktarılmış. Tabii ki bu derlemede insanlar için en ölümcül hayvanlar listelenmiş. Ama rakamlara bakınca düşünmeden edemedim: Listeye girmiş hayvanlar bizim yanımızda gerçekten çok masum kalıyorlar. Öldürme, kitlesel olarak, sistematik biçimde katletme, hatta canlıların soylarını tüketme konusunda hiçbiri insanoğlunun eline su dökemez. Bu gezegenin en tehlikeli “hayvanı”, hiç şüpheniz olmasın, biziz. 

Bütün bu gerçeklere ve tüm tedirginliğime rağmen, herkese daha mutlu, daha barışçı, daha kardeşçe, kansız, savaşsız bir yeni yıl diliyorum. Umutsuz yaşanmıyor.

Yazarın Son Yazıları

Mucize 102 yaşında

Böyle zamanlarda geçmişe dönüp bugünkünden çok daha ağır koşullar içinden düze çıkmayı bilmiş, hem memleketin ufkunu kaplayan sisi hem ileriye doğru koşmak isteyenleri engelleyen karanlığı yarıp geçmiş kurucu kuşağın mücadelesini, Kocatepe’den Afyon Ovası’na doğru bakarken sadece biraz sonra cereyan edecek o büyük muharebeyi değil, oradan geleceğe açılan yolu da gören çelik iradeli bir çift mavi gözü, o mucizeyi hatırlamak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
27.10.2025
Bir ödül töreninin ardından

Cumhuriyetin kurucu felsefesinin kültür alanındaki en önemli adımlarından biri tiyatro, opera, bale ve müzik alanlarında modern, kalıcı sanat kurumları yaratarak sanat sevgisini tüm yurt sathına yaymaktı.

Devamını Oku
13.10.2025
Işık, biraz daha ışık

O yıl Doğan Hoca’dan bir gün önce, 21 Eylül 2021’de tiyatro alanından çok değerli bir hocamızı, sevgili Prof. Dr. Hülya Nutku’yu hem de çok vakitsiz yitirmiştik.

Devamını Oku
22.09.2025
Hayatımdaki iki Güney

Gerçekçilik, içtenlik, hayatın sihrini, gizini yakalayıp onu kendi kişisel büyüsünü katarak yeniden yaratmak... Yılmaz Güney’in sinemasının da edebiyatının da en önemli özellikleridir bunlar.

Devamını Oku
08.09.2025
Eğitim ve sanat

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin üzerinde yükselmesi gereken dört sütunu, “mektep, iktisat, sanat, imar” diye sıralamıştı. Bu dört sütundan ikisini oluşturan “mektep” ve “sanat” maddelerine yakın tarih içinde bir arada bakıldığında, yani sanatta eğitim ve eğitimde sanat alanlarında nereden nereye geldiğimize bakıldığında umut verici bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz söylenemez.

Devamını Oku
18.08.2025
Altmış yıl önce altmış yıl sonra

İzmir’de tam anlamıyla “ağır, koyu bir sıcak” vardı. “Kerbela” oyunu 2 Ağustos tarihinde bir zamanların fuar alanı, günümüzün Kültürpark’ı içindeki açık hava tiyatrosunda oynanacağı için İzmir’deydim.

Devamını Oku
04.08.2025
Hatırlamak bir eylemdir

Ergin Yıldızoğlu, 7 Temmuz tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Faşizm ve kültür” başlıklı önemli bir yazı kaleme aldı.

Devamını Oku
21.07.2025
‘Umutsuz çağın sesi’

'Medea-Material' Romanya'da köklü Sibiu Tiyatro festivalindeydi...

Devamını Oku
30.06.2025
Vahşi bir dünya

Vazgeçilmez dört elementten biri olan havayı yine paramparça ediyor bombalar, füzeler... Doğal yerinden koparılıp insanın elinde oyuncak olmuş ateş, gecenin karanlığını kızıla boyuyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Beyaz gecelerde Medea-Material

23-27 Mayıs tarihleri arasında, Dostoyevski’nin unutulmaz novellasının fonunu oluşturan St. Petersburg “beyaz geceler”indeydik.

Devamını Oku
02.06.2025
İyimserlik önyargısı

İyimserlik önyargısı

Devamını Oku
12.05.2025
Bir kez daha Kerbela

Bir kez daha Kerbela

Devamını Oku
28.04.2025
Bursa ve tiyatro Bursa...

Bursa ve tiyatro Bursa...

Devamını Oku
14.04.2025
Dünyayı sevgi kurtaracak

Dünyayı sevgi kurtaracak

Devamını Oku
31.03.2025
Sonrası gündüz

Sonrası gündüz

Devamını Oku
17.03.2025
Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Devamını Oku
03.03.2025
Tiyatroda eğitimin önemi

Tiyatroda eğitimin önemi

Devamını Oku
10.02.2025
Toplumsal çürüme ve sanat

Toplumsal çürüme ve sanat

Devamını Oku
27.01.2025
Ben bir veri bankasıyım!

Ben bir veri bankasıyım!

Devamını Oku
13.01.2025
Umarım gelen gideni aratmaz

Umarım gelen gideni aratmaz

Devamını Oku
23.12.2024
Bir ödülün düşündürdükleri

Bir ödülün düşündürdükleri

Devamını Oku
09.12.2024
Heiner Müller ile bir kez daha

Heiner Müller ile bir kez daha

Devamını Oku
25.11.2024
Buzdağının altı

Buzdağının altı

Devamını Oku
04.11.2024
Toplumsal çürüme

Toplumsal çürüme

Devamını Oku
21.10.2024
Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Devamını Oku
30.09.2024
'Keşke bir parti olsaydı...'

Yılmaz Güney’in bakışı

Devamını Oku
16.09.2024
Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Devamını Oku
02.09.2024
Issızlaşıyoruz

Issızlaşıyoruz

Devamını Oku
12.08.2024
Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Devamını Oku
29.07.2024
Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Devamını Oku
15.07.2024
Güvenilir olmanın sırrı

Güvenilir olmanın sırrı

Devamını Oku
24.06.2024
Bir döngü daha tamamlandı

Bir döngü daha tamamlandı

Devamını Oku
10.06.2024
Taşın ve tarihin büyüsü

Taşın ve tarihin büyüsü

Devamını Oku
27.05.2024
Cumhuriyet 100 yaşında

Cumhuriyet 100 yaşında

Devamını Oku
13.05.2024
‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

Devamını Oku
29.04.2024
Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Devamını Oku
15.04.2024
Dünya bir sahnedir

Dünya bir sahnedir

Devamını Oku
01.04.2024
On yıl sonra...

On yıl sonra...

Devamını Oku
18.03.2024
Bir ‘can’ dostun ardından...

Bir ‘can’ dostun ardından...

Devamını Oku
26.02.2024
Yeni bir şeyler yapmak

Yeni bir şeyler yapmak

Devamını Oku
12.02.2024