Can Atalay’ın değil Can Gürkan’ın yargısı
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Can Atalay’ın değil Can Gürkan’ın yargısı

27.01.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Acı sıklığı arttıkça farkındalığı azalır. Felaket toplumları, acıyı anlık şokla yaşar ve unutur. Zihin kendini yeni bir faciaya hazırlamaya başlar.

Çocuklarımızın cenazeleri kalkarken “Hesabı sorulacak” lafları havada uçuşuyor. Sizi geleceğe götüremem ama geçmişe bakarak geleceği öngörebilirim.

Kartalkaya’daki facianın ardından, sosyal medyada en çok paylaşılan ve hiç eskimeyen video, “Ne için yaşıyoruz” diye başlıyor “Güvenlik yok, iş yok, gelecek yok, hukuk yok, anayasa yok” diye devam ediyordu. Konuşan kişi avukat Selçuk Kozağaçlı. Soma katliamı davasının avukatı. Tıpkı Can Atalay gibi. Her ikisinin bir diğer ortak özelliği bugün Silivri Cezaevi’nde mahpus olmaları. Biri tahliye öbürü beraat aldığı halde yargının ve sahibi iktidarın “ısrarı” ile hapis tutuldular.

Peki Soma’da katledilen 301 madencinin avukatlarını tutuklayan majestelerinin yargısı, patronlara ne yaptı?

KATLİAMA ‘KAZA’ DİYEN YARGI

Katliam diyoruz. Çünkü işçiler kâr için tıpkı Kartalkaya’daki gibi ölüme gönderilmişti. Kapasite iki katına çıkarılmıştı ama ne doğru dürüst havalandırma vardı ne düzgün gaz maskesi ne de kurtarıcı bir alarm sistemi. Kaza planlaması bile yapılmamıştı.

Ancak katliamcılar katliamcı muamelesi görmedi. Şirketin PR’cısının AKP’nin seçim kampanyalarındaki rolünden midir bilinmez? Kameraların önünde katliamı sorgulayan gazetecileri azarladı. Soma’ya güya başsağlığına giden başbakanın korumaları yerde madenci tekmeledi.

Haliyle yargının ne yapacağı da belli oldu.

13 Mayıs 2014’te yaşanan katliamın davası 2015’te başladı. “Güvenlik önlemi” diyorlardı, ailelerin ve avukatların bile salona giremediği barikata. Bilirkişi raporunda madeni denetleyen Enerji Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı’nın ihmal ve kusuru anlatılıyordu. Gelgelelim kamu görevlileri itinayla ayıklandı.

Davanın sonuna kadar 51 sanıktan sadece 5 tutuklu sanık kaldı. Sonuçta 37’sine beraat verildi. 14 sanık, tam da patronların istediği gibi “taksirle ölüme ve yaralamaya sebebiyet vermekten” ceza aldı. Bu madde özetle “kaza” diyen ve sanıkların cezasını hafifleten bir maddeydi. Nitekim patron Can Gürkan 15 yıl aldı ve 18 Nisan 2019’da tahliye edildi. 301 işçiye mezar olan madenin sahibi 5 yıl bile içerde kalmamıştı. Aileler haklı olarak isyan etti.

MAJESTELERİNİN YARGISI DEVREDE

Ama asıl mesele bundan sonra başladı.

İstinafın onadığı dosya Yargıtay’a gitti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi,“Ankara’da hâkimler var” dedirten bir karar verdi. 30 Eylül 2020’de, Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu dört sanık için “olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama” suçundan ceza verilmesi yönünde hüküm kurdu. Bu, patronlar için kötü haberdi. Zira Yargıtay’ın kararı “kaza değil göz göre göre ölüm” diyordu. Katliam hak ettiği cezayı bulmuş olacaktı.

İşte bu noktada Türk yargısında eşine benzerine rastlamadığımız bir olay yaşandı. Önce mahkemedeki kararı veren üç üye görevden alınırken yerlerine eski Adalet Bakanı ve Müsteşarı Kenan İpek, eski Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK) Genel Sekreteri Fuzuli Aydoğdu ve eski Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Yapıcı getirildi. Getirilen isimleri hükümetin çok sevdiğini söylememe herhalde gerek yok. Ardından Yargıtay savcısı önceki beş hâkimin verdiği bu karara itiraz etti. Bu da pek örneğini gördüğümüz bir durum değildi. Yargıtay; değişen heyetle, daha önce verdiği kararı yeniden ele aldı. Değişen heyetle karar da değişti. Mahkeme, “taksirle ölüme sebebiyet” yani “kaza” dedi. Hapiste kalan üç yönetici de bu kararla tahliye edildi.

Ankara’da konuşulanlara göre açıkça yargıya müdahale edilerek alınan bu kararda, kimilerine göre aşk kimilerine göre akrabalıklar etkili olmuştu.

Yerel mahkemede yeniden görülen davada, bu kez Can Gürkan’a 20 yıl verilirken öteki sanıklar artık yatmayacakları kadar cezalar aldı. Yargıtay görüntüde ceza gibi duran ama aslında ceza olmayan bu kararları Nisan 2022’de onadı.

İNFAZ İNDİRİMLERİ DE ONLARA

Kurtarılma bu kadarla kaldı sanmayın.

Hani okuyup geçiyor, pek de ilgilenmiyorsunuz ya...

Ardı ardına gelen infaz indirimleri siyasilere değil Soma’nın patron ve yöneticilerine yaradı. Can Gürkan’ın 20 yıllık cezası önce 10 yıla düştü. 3 yıl da denetimli serbestlik verildi. Yattığı süre de göz önünde tutularak açık cezaevinde sembolik süre tutularak tahliye gerçekleşti.

İşte tüm bunlar yaşanırken mahkeme kapılarının önünde adalet diye bağıran, ölen madencilerin avukatlığını gönüllü yapan Can Atalay Gezi’den, Selçuk Kozağaçlı terörden hapse atıldı. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen Can Atalay hapiste tutuldu. Eylül 2018’de tahliye olan Kozağaçlı’nın da tahliye kararı uygulanmadı. İki avukatın yargılamasında da heyet değişiklikleri başta olmak üzere ayak oyunlarıyla iş çevrildi. Öyle ki iki avukatı da hapiste tutmak için FETÖ’nün polislerinin hazırladıkları dosyalar meşru sayıldı. Kısacası “Can Atalay değil Can Gürkan yargısıyız” diyenler taraflarını seçiyordu.

Hesap soracağız” diye başladığımız ama soramadığımız Soma, bütün felaketlerde yaşadıklarımızın bir örneği. Katliamın sorumlularını kollayan iktidarlar oldukça, yargı cübbesiyle iktidarların kiri temizlendikçe, halkın hakkını arayanlar içeri atıldıkça, en önemlisi halk bir sonraki felaketine unutarak hazırlandıkça hesap sormak mümkün olmayacak. Baksanıza, yanan otelin odalarını pazarlayan turizm bakanının reklam dağıttığı medyanın sorumlu olan bakanı temizlemek için çırpınışları, ittifakın derinliğini size de göstermiyor mu?

Kozağaçlı’nın eskimeyen videosunda söylediği gibi: Ölmek ya da kalmak meselesi değil bu mesele, onurlu yaşamak ya da yaşamamak meselesi.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025