Ahmet Say anısına ödül töreni

Ahmet Say anısına ödül töreni

12.10.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ahmet Say ülkemizin tam aydınlarındandı. Eğer bizim gibi bir memlekette aydınlanma sorumluluğunu taşıyorsanız bedel ödemeye razı olursunuz. Aydınların önünü kesmeye, onu kıstırmaya, gerektiğinde yok etmeye dayanan hunharlık, daha geri olan coğrafyalarda yas¸anmaz. Çünkü onların aydınları yok denecek kadar azdır ve genellikle ülkelerini terk etme yolunu tutmus¸lardır. Bizde ise aydın düs¸manlıgˆı siyasal bir gelenek halini almıştır. Nedeni açıktır: Yurdu kurtaran aydınlarımız olmus¸tur, batıran ise siyasetçilerimiz. Kamplas¸manın kökeninde bu gerçeklik yatar. Ahmet Say William Blake’in “Neşelenmek için doğmuş bir kuş/ nasıl şakısın kafes içinde” dizelerinin ayrımında sorumlu bir aydın/ sanatçı olarak bu gelenekten nasibini almış, başına onca çorap örülmüş, yargılanmış, sürgünü tatmıştı. Ama her zulümden bir iyilik çıkarmayı başarmıştı. Bingöl’den teybe kaydettiği müzikal derlemelerle, en önemlisi de “Güneşin Savrulduğu Yerden - Bingöl Hikâyeleri”yle çıkması direncinin en önemli kanıtıdır.     

*** 

80’lerin karanlık ikliminde başkentte bir çocuk olarak babam Behçet Aysan’ın en yakın arkadaşı/ ağabeyi Ahmet Say’ı ABC Kitabevi’nin önünde taba rengi pardesüsü ve güleç yüzüyle hatırlıyorum.  Yıllar sonra görüyorum ki Ahmet Amca “Türkiye Yazıları” dergisinde Cemal Süreya, Vecihi Timuroğlu, Demir Özlü ve edebiyatımızın köşetaşı isimleriyle çıktığı yolculuğa bu defa kitabevini bir merkeze dönüştürerek çıkmak istemişti. Yenilikçi, dönüşümcü, dahası devrimci bir ruha sahip olduğundan “ilk olmak” niyetiyle kolları sıvamıştı. Gerçekten de ABC Kitabevi, Avrupa’da sıkça rastladığımız kafesiyle, söyleşi alanıyla bütünleşen sıradışı bir merkezdi. Kitabevi kapandıktan sonra, bu defa kendini yazar örgütlenmesine adadı. Merkezi İstanbul’da değil Ankara olan büyük bir hareket başlattı. Onun örgütçü kimliğinin gücünü bu çabalarıyla da anmak gerekir. 

***

Doksanlı yılların ikinci yarısından itibaren kendini müzik çalışmalarına adadı. Edebiyattan uzaklaşmasındaki temel etki, Sivas kıyımı ile Edebiyatçılar Derneği’nde başlattığı mücadeleci ruhun eksik kalması mıydı? Bilmiyorum ama o zamana kadar yayımladığı edebiyat eserleriyle, “Kocakurt”tla, “Güneşin Savrulduğu Yerden”le, “İpek Halıya Ters Binen Kedi”yle özgün ve yenilikçi olanın peşine düşerek görevini yerine getirmişti. O biraz da yazdıklarına benzerdi. Mizah yeteneği uçsuz bucaksız, ironisi bol, eğlentisiyle dolup taşan bir gerilimi sunardı hep. Öykülerinde iç tartımına müzikal dokuyu eklerdi. Mesela usta müzisyen İlhan Baran’a adanan, “Dinleyelim Dağ Başında Figanı”nı adeta major tonlarda ilerler. Say, Bingöl dağının en tepesinde Metan adı verilen yeri, öyle bir anlatır ki yer yer okur, mekân ve zamandan uzaklaşır: “Demek, on birinci yüzyılda bir gün, Westfalya’nın iri kıyım derebeylerinden Kont d’Estenbach’ın gelip bu metanı görmüş, gidip Ren nehrinin dirsek kıvırdığı o sivri tepenin üstüne şatosunu kondurmuştu!”   

***

MEB Şura Salonu’ndaki ödül töreninde Ahmet Say’lı çocukluk günlerimin o eşsiz havasına kapıldım. Yekta Kopan’ın sunduğu Ahmet Say Ödül Töreni bana ölümsüzlüğün eşsiz kolları arasındaki bir aydının ödül aracılığıyla bağrına başkaca isimleri basarak çoğalacağını gösterdi. Aydın Çubukçu, Ali Cengizkan, Oğuz Demiralp, Yekta Kopan ve Fahri Özdemir’den oluşan seçici kurul edebiyat alanında Ahmet Telli’yi ödüle değer buldu. Ahmet Say’ın yayımladığı Türkiye Yazıları dergisindeki yol arkadaşlarından biri olan Ahmet Telli, özgürlük, adalet ve vicdanın sesini dizelerine yakıştırmış bir şair olarak altmış yıla yaklaşan dev şiir geçmişiyle onuruyla, erdemiyle her zaman yanıbaşımızdaydı. Öncelikli olarak ezberimizdeki şiirleriyle, şiirleri gibi berrak hayatıyla... Fazıl Say, Görgün Taner, Kadir Dursun, Bülent Evcil ve Çağatay Akyol’dan oluşan müzik seçici kurulu ise piyanist Can Çakmur’u Ahmet Say adının yanına ekledi. Çakmur, dünyanın pek çok yerinde başlayan konser kariyerine akademisyenliği de eklemiş derin bir sanatçı. Onları Fazıl Say’ın babası Ahmet Say’ın doğum gününde yayımladığı “Babam Ahmet Say”daki hüzünle hayatın dönüşüm noktalarını kavuşturan lirik ezgisiyle bağrıma bastım. Ödül müzikal bir deha olan oğul Say’a eşlik eden Seda Kırankaya dinletisi ile içimize işledi. 

***    

Ahmet Say son döneminde anılar derlemesi olan “İnsanoğlu İnsan” ile çıkmıştı okurun karşısına. Kitap yeni yayımlandığında bir öğleden sonra rakısı buluşmamızdaki kahkahalarımızı anımsadım. Almanya’da Adorno’nun seminerlerine katıldığı günleri, sosyalistlerin yeraltı örgütlenmesini. Bugün Ahmet Say da “insanoğlu insanlar”ın bir parçası. İyi ki... 

Yazarın Son Yazıları

Erhan Gökgücü Ödülleri

Tolstoy’un “Savaş ve Barış” romanında aklımda ellenmeden duran bir bölüm vardır.

Devamını Oku
29.11.2025
Çocuk Mezarlığı

Geçtiğimiz hafta Urfa’da marangoz atölyesinde çalışan bir çocuk işçi cezalandırılmak maksadıyla önce soyuldu.

Devamını Oku
22.11.2025
Evler...

Gülten Akın “Evler” şiirinde dediği, “Odaları şarkı tutan ev/ biri mistik biri güncel biri öyle eski/ pancursuz, yeşile gizli, çekilmiş yarışmalardan, melâli hüzünden ayıran ev/ işte o ev”di bizim ev de...

Devamını Oku
15.11.2025
Bizi Öldürdükleri Yer: İlhan Erdost Mezarlığı

12 Mart’ın hemen sonrası.

Devamını Oku
08.11.2025
Otel odalarında…

Otel odalarında…

Devamını Oku
01.11.2025
Bir Davanın Düşündürdükleri: Toplumsal Cinayet

Golding’in “Sineklerin Tanrısı” romanı, dünyanın en güzel adalarından birinde geçer: Mercan.

Devamını Oku
25.10.2025
Kitabın onurunu korumak

D.H. Lawrance “Kitaplar” adlı denemesinde, “Bir kitap iki kapaklı bir yeraltı kovuğudur. Yalan söylemek için eşi bulunmaz bir yer...” diyor.

Devamını Oku
18.10.2025
Okan Toygar’la Ataol Behramoğlu söyleşisi: ‘Hayatımız Güzeldir’

Yıl: 1983. Tren iki saat kadar rötar yaptığı Kapıkule’den ayrılmak üzere.

Devamını Oku
11.10.2025
Bir kadının hikâyesi

Kardeşim Zeynep Altıok’la birlikte geçtiğimiz haziran ayında Kadıköy Belediyesi’nin katkılarıyla Asım Bezirci üzerine bir panel gerçekleştirmiştik; şimdi de Bezirci için o panelden yola çıkarak hazırlayacağımız bir kitap çalışması için kolları sıvadık.

Devamını Oku
04.10.2025
Dil Derneği’nin Dil Bayramı’nda Yaşar Kemal

“Çocukluğum cennetimdi.” Annemle birlikte Türk Dil Kurumu’nun merdivenlerinden tırmanır...

Devamını Oku
27.09.2025
Çizgi roman denilince...

90’lı yıllarda Ankara’da bir üniversite öğrencisiyken ders çıkışı sınıf arkadaşımla sahafları dolaşırdık.

Devamını Oku
20.09.2025
Hangi 12 Eylül?

Yıllar önce okumuştum Yiğit Bener’in yazdığı “Eksik Taşlar” romanını.

Devamını Oku
13.09.2025
Kültürün demokratikleşmesi için festivallerin yaygınlaşması

Son yıllarda “kültür politikası” üzerine çok sayıda çalışmanın karşımıza çıktığı bir gerçek.

Devamını Oku
06.09.2025
Yanı başımızda oluşan nefret dili

Coetzee’nin çok sevdiğim romanı “Utanç”a, bir “modern diller” hocasının, Cape Town Teknik Üniversitesi’nde “romantik şairler” konulu bir ders verirken öğrencisiyle yaşadığı rahatsızlık verici ilişkiyi sorgulayarak başlarız.

Devamını Oku
30.08.2025
İki deprem: Sındırgı depremi ile siyaset depremi

“Hadi, gelin de dikkatle seyredin bu korkunç yıkıntıları,/ Küllerini şu talihsizin, şu döküntüleri, şu kalıntıları...”

Devamını Oku
16.08.2025
Gazze’de katliam, dünyada ikiyüzlülük

Geçtiğimiz günlerde son on beş yıldır Gazze’ye gönüllü olarak giden İngiliz doktor Nick Maynard’ın İsrail’de devam eden gaddarlığı anlattığı haberler yansıdı basına.

Devamını Oku
02.08.2025
Adalet terazisi

Paris’te bir sonbahar günüydü...

Devamını Oku
26.07.2025
Attila Jozsef dosyası

“Notos” dergi bu ayki sayısında Sevgican Yağcı Aksel’in hazırladığı Attila Jozsef dosyasıyla okurla buluşuyor.

Devamını Oku
19.07.2025
Sivas’tan sonra Rıfat Ilgaz’ı anımsamak...

Sivas’tan sonra Rıfat Ilgaz’ı anımsamak...

Devamını Oku
12.07.2025
Bir yangının külü...

Yanıyoruz. Hem de birer ikişer değil, azar azar değil, biner biner...

Devamını Oku
05.07.2025
Bilimden yana edebiyata doğru

Bizlerin yaşam döngüsü tam otuz iki yıldır ortaçağ karanlığı olarak nitelendirdiğimiz Sivas katliamının yaşandığı o kara günde saklı...

Devamını Oku
28.06.2025
Nükleer savaş dersleri

Bazı kitaplardan bazen bir duygu tohumu, bir im kalır geriye.

Devamını Oku
21.06.2025
Siz Nihat Genç deyin ben abi…

Gökbilimciler, iki yıldızın evrende çarpışmasını “birleşme” olarak yorumlar...

Devamını Oku
14.06.2025
Cezaevi kapısında...

Bugün bayramın ikinci günü. Canımız sıkkın, yüreğimiz buruk. Düşünceleri nedeniyle kırk kilit altına alınanlarla özgürce buluşuncaya kadar tadımız tuzumuz yok!

Devamını Oku
07.06.2025
Sarıyer Edebiyat Günleri

Geçtiğimiz hafta pazar günü Sarıyer Belediyesi’nin düzenlediği “12. Sarıyer Edebiyat Günleri”nde “Öykücülüğümüzün Yüz Yılı” başlıklı bir panelde Sadık Aslankara, Özcan Karabulut, Hürriyet Yaşar’la birlikte konuşmacıydım.

Devamını Oku
31.05.2025
Bir Aydınlanmacı: Refik Ahmet Sevengil

Elimde uzun süredir Cemal Ünlü’nün kaleme aldığı “Söylemenin Vakti Var: Bir Yirminci Yüzyıl Bilgesi: Refik Ahmet Sevengil” kitabı var.

Devamını Oku
24.05.2025
İç sıkıntısı

Umutsuzluk ölümcül sayılabilecek bir hastalıktır. Büyük iç sıkıntıları daha çok geçmişle değil gelecekle ilişkilidir. İnsan geçen günlerden çok gelecek günlere ilişkin kaygı duyar.

Devamını Oku
17.05.2025
Dün, bugün, yarın

Dün, bugün, yarın

Devamını Oku
10.05.2025
Bir ‘örgü’ meselesi

Bir ‘örgü’ meselesi

Devamını Oku
03.05.2025
Yazarın masası

Yazarın masası

Devamını Oku
26.04.2025
Saf kötülüğün karşısında ayakta kalmaya çalışan iyilik

Saf kötülüğün karşısında ayakta kalmaya çalışan iyilik

Devamını Oku
19.04.2025
İyi ki doğdun Ataol Behramoğlu

İyi ki doğdun Ataol Behramoğlu

Devamını Oku
12.04.2025
‘Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!’

‘Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!’

Devamını Oku
05.04.2025
Hüzünlü bir tiyatro günü

Hüzünlü bir tiyatro günü

Devamını Oku
29.03.2025
Onur mücadelesi

Onur mücadelesi

Devamını Oku
22.03.2025
Başka bir sağlık sistemi mümkün

Başka bir sağlık sistemi mümkün

Devamını Oku
15.03.2025
‘Kadınlar da Vardır’

‘Kadınlar da Vardır’

Devamını Oku
08.03.2025
İç dökümü

İç dökümü

Devamını Oku
01.03.2025
Kral Çıplak

Kral Çıplak

Devamını Oku
22.02.2025
Saklı bir tarih: ‘Ankara Öykü Günleri’

Saklı bir tarih: ‘Ankara Öykü Günleri’

Devamını Oku
15.02.2025