‘Çok kötü bir şey oldu’

25 Mayıs 2024 Cumartesi

Sivas katliamının üstünden bir ay kadar sonra otuz bir yıl geçmiş olacak. Dante, “Zamanın kaybolduğunu bilenler, en çok acı çekenlerdir” der ya... Bizim hileli zarımız da geçen yıllar, adaletin boşlukta salınması nedeniyle sarılamayan yaralar. En önemlisi de derdimize merhem olacak bir arpa boyu yolun alınamaması. Yarın güzelim ülkenin başka bir yerinde bir başka linç olgusunun yaşanmayacağının, benzer kıyımların, katliamların yaşanmayacağının bir garantisi yok. Kişisel olarak beni en çok acıtan da Sivas katliamı sonrasında başkaca siyasi cinayetlerin yaşanmasına engel olamamak. Çok sayıda aydının cenaze töreninde benzer öykülerin arasında savrulmak. Bütün bunlar bireysel duyarlılıkla sınırlı kalan ancak toplumsal yüzleşmeyi talep eden bir çığlık olarak da okunabilir. 

***

Gerçekten de Sivas katliamı sonrasında yerinde saydıgˆımız adalet mücadelesine karşın ses duyurma çabasını, engelleri yaşadık. Unutturmamak için yılmadan, usanmadan çalıştık, çabaladık. Mahkeme salonlarının boğuntulu atmosferi bizi nefessiz bıraktı. Firari sanıkların ısrarla ve bilinçli s¸ekilde yakalanamadıgˆı bir sistemin içinde zamanas¸ımı dayatmasıyla sınandık. Her durus¸ma bas¸ka bir skandal yaratmasıyla sınav oldu bize. Yıllardır aranan sanıkların evlerinde, karakola metrelik mesafelerde yas¸adıgˆını ögˆrendik. Sonuçta bir arpa boyu yol gidemedik, debelendik durduk. 

***

Adalet arayışımıza destek veren, bizlerle birlikte ses yükselten aydınlar, sivil toplum ve vicdanlı insanlar sayesinde umutlandığımız zamanlar da oldu. Her şeye rağmen her biri direncimizi sağlayan sistemli unutturulma çabasının dışına taşan çalışmalardı. Katliama dair çok sayıda kitap yazıldı, film çekildi, farklı isimler belgesel çalışması yaptı. Ancak iki yıl önce Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun girişimiyle, yapımını ve süreç yönetimini kararlı adımlarla yürüten bir dizi çalışmaya başlandı, bunlar kuşaklar arası toplumsal aktarıma kapı aralayacak büyük bir hamle olarak yorumlanabilir. Madımak Katliamı Hafıza Merkezi ana başlığıyla; dijital kütüphane ve sözlü tarih anlatımlarını içeren “Unutulmayan” belgeseli sanal müzenin de kapısını aralıyor. Ayrıca oylumlu bir “Çok Kötü Bir Şey Oldu” belgeseli bu bütüne toplumsal bir kazı bilimle katkı sağlıyor. 

***

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Koordinatörü Eylem Şen’in hazırladığı Unutulmayan belgeseli aynı zamanda sanal müzenin kilidini elinde tutuyor. Otelin içinde her bir yitirdiğimiz kendi odasında adeta yaşamaya devam ediyor. Canlanıp hayatından izler paylaşıp, yeniden kayboluyor. Özellikle gençlerin ilgisini çekecek bu çalışmanın dijital bellek adına öncü bir girişim olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca sanal müzeyi ziyaret edenler muazzam bir veri tabanı ile karşılaşacak ve son derece estetik bir görsel tasarımla içerik yönetiminin başarılı bir biçimde buluşmasına tanıklık edecek. Çok uzun zamandır hayal ettiğimiz ve önümüze set çekilen utanç müzesinin sanal dünyada kendine yer bulmasının da anlamlı olduğuna inanıyorum. Ümit Kıvanç’ın Çok Kötü Bir Şey Oldu adı altında seyirciyle buluşan beş saate yakın süren belgeseli ise pek çok başlığı içeriyor: Alevi katliamları, Sivas katliamına uzanan süreç, tanıklıklar, belgeler, yitirdiklerimiz, yitirdiklerimizin yakınlarıyla görüşmeler ve bitmeyen adalet mücadelesi. Elbette her belgesel yönetmenin siyasal bakış açısıyla ve birikimiyle dramatik yapısına yön verir, Ümit Kıvanç da doğal olarak kendi izlediğini koruyarak önemli bir çalışmaya imza atmış. Dahası bu kadar uzun süren bir belgeseli izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamak zor. Bu da yapımın gücünü ispat ediyor. 

***

Uluslararası anlamda çok önemli akademik çalışmalara vesile olacak bu ana yapımlar için Avrupa Alevi Dernekleri Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Mat şahsında emek verenlere teşekkür ederim. Geçtiğimiz hafta seyirciyle ilk buluşması Ankara’da olan bu ana yapımlar, Unutulmayan ve Çok Kötü Bir Şey Oldu belgeselleri geniş bir ilgiyle karşılaştı. Gösterimlerin tekrarı bugün İzmir’de 29 Haziran’da ise İstanbul’da gerçekleşecek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Metin Altıok İçin... 8 Haziran 2024

Günün Köşe Yazıları