Müstehcen Dil

27 Şubat 2012 Pazartesi
\n

\n

Doğrusu ünlü romancı, edebiyat adamı ve Divan şiiri uzmanı İskender Paladan beklemezdim. Edebiyatçı olduğu için sanatçıyı anlaması, kendisi gibi düşünüp yazmayanların, kabul etmese de, içine sindiremese de, düşünsel ve sanatsal özgürlüklerini savunması gereken bir entelektüel olduğu için beklemezdim. Her ne kadar yazısında sanatsal özgürlüklerden söz edip bunu savunuyorsa da, kalkıp İstanbul Şehir Tiyatroları, İstanbul Büyükşehir Belediyesine, sanat danışmanı Kenan Işıka, halka şikâyet etmesini hiç mi hiç anlayamadım. Hem söz konusu ettiği Günlük Müstehcen Sırlar oyunu hem de repertuvarın diğer oyunları için, İBB Şehir Tiyatroları, halkın vergileriyle bu tür oyunlar üretiyorsa tiyatro mu amacından sapmıştır, tiyatrocular mı kaliteli üretimden düşmüştür?diye yaptığı popülizme ise hiç değinmeyelim.

\n

Benzer bir şikâyeti de Hürriyetteki Rosenbergler Gerçeği yazısıyla Hadi Uluengin yaptı: İBB Şehir Tiyatroları bu sezon Rosenbergler Ölmemelioyununu sahneliyor. Anonsu radyoda duyduğumda inanmamıştım. Şaka sandımdı. Meğer değilmiş! Evet evet, yurttaş vergileriyle finanse edilen bir belediye kurumu ipliği çoktan pazara çıkmış bir dezenformasyon abidesini bugün hâlâ gerçek diye yutturmaya çalışıyor. Pes!

\n

Engin Ardıç da Sabahtaki Hay Sizin Rosenberglerinize başlıklı yazısında şunları söylüyordu: Amaç, güya mazlumu savunup Amerikanın McCarthydönemine, cadi avına vurmaktır, damdan düşer gibi, aradan altmış yıl geçmiş bile olsa. Bu görünen amaçtır. Gerçek amaç da durduk yerde bir Rosenberg gündemi açıp Tayyip Erdoğan tıpkı Senatör McCarthy gibi davranıyor, zavallı masumları içeri tıkıyormesajını vermek, aklı sıra muhalefet etmek. Etsinler. Muhalefet kanun dairesinde serbesttir. Ama kendi cahilliklerine sığınıp bizi aptal yerine koymasınlar.

\n

Sevgili İskender Pala hocam kusura bakmasın ama, Alevi-Sünni kardeşliği ekseninde Şah Sultan gibi bir roman yazan bir edebiyatçı ve akademisyenin, Zamandaki Günlük Müstehcen Sırlaryazısının sonunda İBB Sanat Danışmanı Kenan Işıka Kimlerden yanasın? diye sormasıdır bana asıl müstehcen gelen. Bu gidişle, belediye ve devlet tiyatrolarındaki oyunlar, TRTdeki filmler ve diziler, Kültür Bakanlığının desteklediği filmlere kadar, edebi ve sanatsal üretimdeki özgürlüklerden söz etmek olanaksız hale gelecek. Bu değinmeler resmi kurumlar desteğinde yapılan sanatsal çalışmalardaki sansüre ilişkin.

\n

Bu üç yazının da ortak sorunu şudur: Üçünde de söz konusu oyunlar, yönetenler ve tiyatro yönetimi, yetkili makamlara şikâyet edilmektedir. Her iki oyunu da, başka oyunları da, edebiyatçı ve köşe yazarları olarak beğenmeyebilirsiniz, yanlış ve gerçeğe aykırı olarak görebilirsiniz, izleyicilere de bu oyunlara gitmemelerini salık verebilirsiniz. Ama onlarıotoriteye şikâyet etmek, bildirmek herhalde entelektüellerin görevi olmamalı. Çünkü asıl müstehcenlik sergilenen oyunlarda değil, bunlara yönelik olarak kullanılan yasaklayıcı, baskıcı ve bildirici dildedir. Entelektüeller, edebiyatçılar, akademisyenler, köşe yazarları olarak özgür bir düşünce ortamının yaratılmasına katkıda bulunmak, eleştirdiğiniz oyunların, yapıtların tartışılmasını sağlamak olmalı göreviniz, yoksa karşısında olduğunuz edebiyat ve sanat yapıtlarınıotoriteye bildirmek, yasaklanmalarını istemek değil. Hele halkın vergileriyle bu tür oyunlar üretilmesi”, “yurttaş vergileriyle finanse edilen bir belediye kurumu gibi cümleler kurarak, siyasi gündeme dair imalarda bulunarak, en üst makamlardaki yetkililerin de dikkatini çekmek eleştirel dile hiç sığmaz.

\n

Asıl porno dil, otoritenin dilidir. Entelektüeller de bir yapıtı eleştirmekle kalmayıp bildirici bir dille otoriteye haber vermeye, şikâyet etmeye başlarlarsa, karşı çıktıkları müstehcenliğin dilini de kullanmaya başlarlar ki... Bu da her üç yazarın da karşısında olduğu statükocu ve otoriter eğilimlerin, yasakçı zihniyetlerin değirmenine su taşımaktan başka bir şey olmayacaktır.

\n

NOT: Yazıyı gönderirken Orhan Alkayanın yönettiği Rosenbergler Ölmemeli oyununun kaldırıldığını öğrendim. Üç yazara da, gazanız mübarek olsun diyorum!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Üvey Sayfa 14 Ocak 2013
Cemali Mektup 7 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları