Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı, kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir; Tunç Soyer’in Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle yeni bir aşamaya ulaştı.
Önce, yıllardır çalışanların bir türlü yoksulluk sınırının altında kalan asgari ücreti ve eğitim desteği en yükseğe çıkarıldı, emekçiye hakkı ödendi.
Sonra tarımdan sanayiye, turizmden ekonomiye, en çok da kültür ve sanata büyük önem verildi; tiyatrolar, galeriler, sinema salonları, kütüphaneler açıldı.
Yalnızca 58. Kütüphane Haftası için düzenlenen etkinlikler bile geçen hafta tam beş gün sürdü.
Öte yandan iki yıl önce başlatılan halkinkitapcisi.com internet sitesi üzerinden yürütülen “Askıda kitap” kampanyası sürdü, bu model Türkiye’ye örnek oldu. Şimdi de başlatılan “Her mahalleye bir kütüphane” kampanyasıyla Tunç Soyer tarihe geçti.
Tunç Soyer şimdi büyük bir heyecanla bir yandan 30 Ekim 2020’de yaşanan depremin, tsunaminin acılarını ve yıkımlarını sarmaya çalışırken bir yandan da yoksullukla mücadele ediyor. Türkiye’nin ilk sakin şehri Seferihisar gibi, İzmir’i de sakin şehir yapmak, doğayla barışık olmak, tüm canlıları korumak, bir yandan da herkesi kitapla, kütüphaneyle buluşturmak için her mahalleye bir kütüphane açmak istiyor.
ALEV COŞKUN KÜTÜPHANESİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin her alanda böylesine geniş kapsamlı çalışması, her mahalleye kütüphane kampanyası, Türkiye’ye de umut veriyor.
Kütüphane Haftası nedeniyle yapılan açıklamalardan, söyleşilerden, resmi makamlardan elde ettiğim verilere göre, Turizm ve Kültür Bakanlığı’na bağlı 1512 il halk kütüphanesi bulunuyor. Oysa nüfusu neredeyse Türkiye’yle aynı olan Almanya’da 2020 yılına göre, kütüphane sayısı 9 bini geçmiş bulunuyor.
İl halk kütüphanesi dışında İzmir’de 22 belediyenin kütüphanesi var.
Bunlardan vapur kütüphanelerine, 2020 yılında Fethi Sekin, 2021 yılında Uğur Mumcu Vapur Kütüphaneleri eklendi. Kesintisiz 24 saat hizmet veren (www.bizizmir.com.tr adresli) Şato Dijital Kütüphanesi okurla buluştu.
Görüldüğü gibi, devletin gerçekleştiremediği bu açığı kurumlar, yerel yönetimler kapatmaya çalışıyor. Soyer ise bu alanda da öncülüğü üstlenmiş bulunuyor.
Edindiğim bilgiye göre, büyük projelerden biri de Ödemiş’te gerçekleştiriliyor.
Restorasyonu süren iki eski yapı Alev Coşkun Kütüphanesi olarak hazırlanıyor.
Alev Coşkun Kütüphanesi olarak açılacak olan kütüphanenin kitap sayısının şimdiden 30 bini aştığı, aynı zamanda bir kültür merkezi işlevini üstleneceği belirtiliyor.
KUVAYI MİLLİYE’NİN KURULDUĞU KENT
Ödemiş, İzmir’in bir ilçesi olmasının yanında ilk olarak Kuvayı Milliye’nin kurulduğu, Alev Coşkun’un doğduğu, kendi gibi de siyasetçi, yazar; devlet, kültür, edebiyat ve bilim insanı yetiştirmiş bir kent. Bu nedenle Alev Coşkun’un yapıtları arasında özellikle İnönü, Hasan Âli Yücel kitapları ile Kuvayı Milliye’nin Kuruluşu / En Uzun Onbeş Gün: Ödemiş Direnişi (2. baskı, Kırmızı Kedi Yayınları, 2019), Ödemiş’ten Zirveye Tırmananlar-Beş Öncünün Öyküsü 1860-1960 (Ödemiş Belediyesi, Yıldız Kent Müzesi Yayınları, 2012), İlk Kurşun Savaşı-Ödemiş Direnişi (2013) adlı kitapları bulunuyor..
Ayrıca hepimizin çok iyi bildiği gibi de Dr. Alev Coşkun, yalnızca bu kitapların yazarı değil. 1961 Anayasası’nı hazırlayan Kurucu Meclis’e en genç temsilci olarak seçilmiş, Meclis Divan Kâtipliği, iki dönem İzmir milletvekilliği, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı, yurtiçi yurtdışı birçok üniversitede öğretim üyeliği yapmış, devrimci bir aydın. Kuvayı Milliye ruhuyla tam 30 yıldır Cumhuriyet gazetesinde yazar, yönetici ve şu anda da Cumhuriyet Vakfı adına başkan olarak gazetemizin imtiyaz sahibi...
Şimdiden Alev Coşkun Kütüphanesi’ni kutluyorum, emeği geçenlere teşekkür ediyorum; ziyaretçisi, okuru çok olsun!
