Kukla Sahnesi Olarak Ukrayna

12 Mart 2022 Cumartesi

ABD, demokrasi getirme bahanesiyle kan ve barut içinde bıraktığı Irak’ı perişan ederken, Suriye’yi petrol çıkarları uğruna iç savaşa sürüklerken gıkı çıkmayan Batı’nın sömürgeci yüzünün, Ukrayna konusunda neden bu denli duyarlı olduğunun ardındaki gizi aralamak isteyenler, dünyadaki sivil örümcek ağlarını ortaya çıkaran çalışmaları ile tanıdığımız Mustafa Yıldırım’ın Akdeniz Gerçek’te çıkan yazısına göz atmalılar. 

Yıldırım’a göre, Ukrayna’daki kimi örgütlere ABD’nin kurduğu Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) ve CIA denetimindeki ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı demokrasi projesi için 170 milyon dolar vermişti. 

Çeşitli ülkelerdeki Turuncu ayaklanmalara, Venezüella’da Hugo Chavez’e karşı yapılan darbeye destek olan, Nikaragua’daki iç çatışmalarda da rolü bulunan NED’in Başkanı Damon Wilson, dünyanın dört bir yanındaki özgür insanların özgür bir Ukrayna’yı desteklemek için bir araya gelme zamanının geldiğini belirtmişti. Kazakistan’dan Beyaz Rusya’ya kadar hoşnutsuzlukların arttığı bir zamanda demokratik ilerleme için çalışmaya devam eden Ukrayna’nın yanında olduklarını açıklamıştı.

Başını ABD’nin çektiği Batı’nın sömürgeci yüzü, Rusya ile kapışmasını Ukrayna üzerinden yürütüyor; Rusya da Batı’ya karşı gücünü Ukrayna üzerinden gösteriyor.

Toplumbilimci Niyazi Berkes’in dediği gibi, bağımsız olmayan toplumlar kendilerine hiçbir zaman çeki düzen veremezler, sele kapılmış bir saman çöpü gibi sürüklenir dururlar.

Ukrayna’daki durum da öyledir:

Bir yanda kendilerini istilacıların çıkarlarına teslim edenler, diğer yanda “Batı beni yalnız bıraktı” diye ağlaşan Zelenski gibiler.

Bugünkü Ukrayna, ne yazık ki, savaş dekoru önünde bir kukla sahnesidir.

ORTAK ÇABAYA SAYGI

Geçtiğimiz haftalarda bu köşede, Atatürk’ün halkına bağışladığı topraklar üzerine kurulan Saray’ın kaçak olduğunun belirlenmesi için yürütülen hukuksal savaşıma dikkat çekmiştik.

Atatürk’ün kalıtına aykırı olsa da inadına yapılan bu cafcaflı yapılaşmaya yönelik çeşitli duyarlı örgütlerin ve CHP’li Levent Gök’ün açtığı davaların sonucunda Saray’ın kaçak oluşuna karşı uydurulan kılıfların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından iptal edildiğini duyurmuştuk.

Yazıdan sonra Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’dan bir ileti geldi. Diyor ki:

“Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin kaçak saray mücadelesini, Levent Gök’ün bir davasına indirgeminizi anlamakta zorluk çekiyorum. Gazeteci değilim ama fikri takibin ne olduğunu biliyorum.”

Bize göre, AKP’linin diktiği Saray’ın kaçak olduğuna ilişkin verilen uzun soluklu savaşımda katkısı olan herkes önemli bir yurttaşlık görevi yapmıştır. Hepsinin çabası ayrımsız tek tek değerlidir.

DAMADIN KİTABI

Kayınpederden sonra damat bey de yazar olmuş. Kitabında, 2030 yılını bulmadan ekonomik ve refah düzeyi olarak ülke tarihinin en güçlü dönemine gireceğimizi muştuluyormuş.

Desenize, dipteydik, çukura düşeceğiz...

EVDE TEK BAŞINA

Doktorlara, mühendislere, bilim insanlarına, düşünenlere, kafa yoranlara, sorgulayanlara, yazarlara, çizerlere, muhaliflere ne gerek. 

Cahil olmakta ayak direyenler, kılına kurban olanlar, azgınlaşmış lümpenler varken...

Giderlerse gitsinlerci, onlar için tek başına yeter de artar bile.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları