Fikret Orman’ın Beşiktaş Başkanlığı’na seçilmesi Siyah-Beyazlı kulübün yeni ve eskiye göre daha sağlıklı bir spor politikası izleyeceğine ilişkin olumlu bakmamın ana nedeni başkanın seçilmeden önceki söylemleridir. Özellikle geçen yıl bir radyoda yaptığı konuşmayı rastlantı sonucu dinlerken “İşte Beşiktaş Başkanı” demek gelmişti içimden. Fikret Orman bir kulübün nasıl yönetilmesi gerektiğine somut ve inandırıcı söylemlerle açıklık getiriyor özellikle Beşiktaş’taki savurganlığın altını çiziyor, tarihinin her döneminde gençlere kucak açan bir takım olmanın onurunu yaşamak gerektiğini vurguluyor, yeni gençler yetiştirmek için koşulların sağlanmasının gerekliliğini ve Beşiktaş’ın altyapısını güçlendirecek girişimleri yürekten gelen sözlerle anlatıyordu.

O günlerde henüz bir seçim ve Fikret Orman’ın başkanlığı söz konusu değildi. Buna karşın Başkan’ın söylemleri yadsımamak üzere belleğimde yer bulmuştu. Ne var ki, Fikret Bey henüz başkanlık yetkisini yeni almışken ilk uygulamasında hata ile başladı işe. Başkanlık koltuğunun insanı etkisi altına alan bir büyüsü mü var? Bu büyü doğruları görmeye engel mi oluyor, bilemiyorum. Ancak Fikret Orman başkanlığındaki yönetimin ilk uygulaması Teknik Direktör Carvalhal’ın yerine Tayfur Havutçu’yu getirmek olmamalıydı.

Beşiktaş bu yıl ulaşmak istediği ereğe üç ayrı yoldan varma başarım gücünü bir ay öncesine değin ortaya koymuştu. Sene başında Bebe ve daha sonra Hilbert’in sakatlığı takımın genel başarım gücünü olumsuz etkilemiştir. Buna karşın normalde Havutçu’nun yardımcısı olarak takıma gelen Carvalhal genel davranış ve tutumlarıyla Beşiktaş’a yakışır bir duruş sergilemiştir. Guti sorununu çözmüş, Bebe sakatlanmasa Quaresma da İspanyol oyuncunun peşine takılabilirdi. Carvalhal bu izlenimi bize verdi. Portekizli hocanın eleştirilecek yanları vardı elbette. Özellikle takımın çok maç oynadığına ilişkin sızlanması hiç yakışık almadı. Sene başında böyle bir takvimin içinde olunacağı biliniyordu. Bu aşamada bir hoca değişikliğine en azından karşıcıl (muhalif) olmalıydı Fikret Bey.

Tayfur Havutçu sağlam kişiliği, çalışkan ve disiplinli özyapısıyla henüz sporculuk döneminde futbol dünyasında saygın bir yer edinmiştir. Ancak Tayfur Havutçu’nun da içinde bulunduğu bir hukuksal yargılama devam ediyor. Havutçu sanık durumunda… Üstküme (play off) maçlarında da Carvalhal görev yapar, belki bu arada yargılama da tamamlanır, Havutçu aklanırdı. Yapılan bu değişiklik, üzerinde çok düşünülmeden, eğrisi doğrusu üzerine kafa yorulmadan alınmış bir karar gibi geldi bana. Yargılama dönemi sonuçlanıp Tayfur Havutçu’yu bağlayıcı bir karar çıkarsa o zaman ne yapacaksınız?