Ali Hoşfikirer aramızdan ayrıldı. Maçtan önce onun için saygı duruşu yapıldı. Hoşfikirer Türk futbolunun emekçi hocalarından biriydi. Ama çalıştırdığı her takımda arka planda kaldı. Başta Fatih Terim olmak üzere keşfettiği ve yetiştirdiği gençler adını Türk futboluna yazdırdı. Yaşı küçük olanlara da saygı göstermek gerektiğini ben ilk kez Ali Hocam’dan öğrendim. Antrenör seminerlerinde gözümün aradığı hocaların başında gelirdi. Yapılacak ilk seminerde onun yeri belli olacak. Işıklar içinde yat koca Adanalı. Galatasaray farklı oynayan bir takım. Atakları gol konumuna getirmese bile oynadığı futbol göze hoş geliyor. Özellikle kanatlardan geliştirdiği ve rakip bekin arkasına atılan paslar ile kaleye yönelttiği ataklar gol tadında izlenme hoşluğu yaratıyor. İlkyarıda tek gol durumu yaratılamamasına karşın oynanan futboldan gönenmeyen (mutlu olmayan) Galatasaraylı yok gibiydi. Bu sezonun başında transfer edilen Tomas Ujfalusi’nin takım kaptanı olarak alana çıkması göz önüne alındığında bu denli yeni bir takımın böylesine uyumlu oynaması en azından transfer hamlelerinin yerinde olduğunu gösterir. Birinci yarıda tek net gol durumunu Erman Kılıç ile Sivasspor kaçırmasına karşın tribünleri heyecanlandıran Galatasaray’dı. Eboue’nin topu oyuna iyi sokması, son anda topu ayağından açsa da Aydın Yılmaz’ın oyuna tempo kazandırması, Selçuk İnan ve Engin Baytar’ın rakip savunma arasına attığı dikine paslar oyunun yüksek kalite içerdiği anlardı. Hakan Balta bir bek gibi değil de sanki forvetmiş gibi oynadı. Doğal olarak Sivasspor’un iki tehlikeli atağı da onun arkasından geldi.
\nSalt Hakan Balta değil Eboue de forvet gibi oynuyor. Bu oyun kalıbını izlemesi güzel ama gol bulamayınca sorun yaratıyor.
\nOynadığı rakiplerine karşı sorun yaratmada becerili olan Sivasspor ikinci yarının başında golü atınca Galatasaray’ın ilkyarıdaki olgun görüntüsü de yerini endişeli ve kaygılı bir takıma bıraktı. Eğer bir sakatlık sorunu yoksa Fatih Terim’in, Aydın Yılmaz değişikliği biraz erken oldu. Bulduğu golden sonra karşı atağa dönen Sivasspor savunma kalabalığının içinde Aydın’ın çabukluğu işe yarayabilirdi. Galatasaray maçın son bölümlerinde savunmada ciddi sorunlar yaşadı. Bu da Emre ve Sabri oyuna alındıktan sonra orta alanın direncini yitirmesi ve ileri uçta Baros ile Necati Ateş’in ayağında top tutamamasıyla ilişkiliydi. Sercan’ın oyuna alınmasıyla üç forvete dönen Galatasaray’da bu üç oyuncu Elmander kadar yer kaplamadı. Hal böyle olunca da kupa takımı olarak bilinen Galatasaray kupaya giden yoldan erken döndü.
\n\n
