Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Futbolumuz ve Kurumlaşma Üzerine
Uygun fiziksel koşullar hazırlandıktan sonra karmaşık gibi görünen şeylerin belli bir aşama kaydederek düzene girdiği bilinmektedir. Koşullar hazırlandıktan sonra işe doğru yerden başlarsanız seçilen bir neslin son ürünleri, seçilecek bir sonraki neslin başlangıç noktasıdır ve bu birçok nesil boyunca devam edebilir. Hiç kimse yeni bir işe başlarken sorunsuz bir yapı ile işine başlamaz, önünde duran bembeyaz bir sayfa değil çünkü. Göreve gelen her hoca her yönetim elinde olanla, kendisine bırakılan koşullar ile işe başlar. Biz ne oluşturmak istiyoruz? Sağlam bir yapı mı yoksa insanların üzerinden gelip geçtiği gevşek bir zemin mi? Kayaçlar sık sık oluşmaz, ama bir kez oluştu mu katı ve dayanıklı olur. Aksi durumda kayaç değil de kum olur ki, onu da toplamak kayaç haline getirmek kolay değil. \n
\nİç ve dış dünyadan gelen darbeler sonucunda dağılmaya doğru sürüklenmek istemiyorsak kurumsal kimliği öne çıkartmamız gerekiyor. Bir tarafın her adımı diğer tarafı karşı adım atmaya iter. Bu da gelişme demektir ki, biz hangi adımları attığımızın ayırdında bile değiliz. Aslına bakarsanız bir tarafın tasarımcıları karşı tarafın iyi fikirlerini alabilir, tasarım özelliklerine de öykünülebilir. Ama bu bir ayrıntıdır ve bir Türk futbolu yapılanmasının özgün modeli olamaz. Biz, uzun soluklu bir araştırma sonucunda edinilecek kurumsallaşmanın bizi güçlendireceği gerçeğini yadsıyarak etrafımızda kolayca bulabileceğimiz devşirmelerle günü gün ediyoruz. \n
\nDoğaldır ki, yüksek hız teknolojisi ucuz değil. Bu teknoloji uzun bacak kemikleri, güçlü kaslar, geniş akciğerler gerektiriyor. Hızlı koşup mesafe kat etmek isteyen her yapının bunlara gereksinimi var, ama bunların satın alınmaları gerekiyor, ederleri de durmadan artıyor. Bu eder, ekonomistlerin deyimiyle “fırsat maliyeti” olarak ölçülüyor. Bir şeyin fırsat maliyeti, o şeye sahip olabilmek için gözden çıkarttığınız tüm öbür şeylerin toplamıdır.\n
\nTavşan tilkiden daha hızlı koşar çünkü tavşan can havliyle kaçmakta ama tilki akşam yemeği peşinde koşturmaktadır. Ekonomide bu, kaynaklarını başka projelere kaydıran bir tilkinin, kaynaklarının tümünü avlanma teknolojisine harcayan bir tilkiden daha iyi durumda olması demek. Çağcıl futbol söz konusu olduğunda biz tavşan mıyız yoksa tilki mi? Tavşan olmak dururken her şeyini avlanmak için teknoloji satın almaya yatıran tilki gibi yaşarsanız Kızıl Kraliçe’nin Alice’e söylediği yavaş ülkelerden biri olursunuz. \n
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- Colani’nin arabası
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'