Sürpriz yok... 2022’ye zam haberleriyle girdik. Doğalgaz, elektrik ve akaryakıta zam geldi mi; öteki ürünleri sormaya gerek yok. Mutlak onlar da payını alır. Bunların kullanılmadığı bir üretim var mı?

Elektriğe yüzde 50 ile 132 arası zam, doğalgaza sanayide yüzde 50 zam, akaryakıta her gece zam şu demek:

Üreten gebersin... Milletin ne hali varsa görsün!

Dolar 8 liradan 18 liraya çıkarıldı, oradan 10-12 liraya indirildi. Üreticiye çıkışıyorlar:

- Dolar indi, sen de satış fiyatlarını indir!

Önce sormak gerekmez mi; senin üretim girdilerinde iniş var mı?

Bu belirsizlik sürecini fırsata çevirip vurgun yapan elbette vardır. Gün onların günü. Bir iktidarın görevi de bu tür fırsatçıları engellemektir. Ancak yaptığı bu değil. Ortaya bir laf atıyor:

- Fiyatları indirin!

Toplumun istediği indirim olmayınca da esnafla tüketiciyi karşı karşıya getirmeyi hedefliyorlar. Köpekler üzerinden toplumu bölmeye kalkan, ekonomi üzerinden bölmez mi?

Bir mağaza yöneticisi anlattı. Yurttaş, fiyatları sormuş. Hepsi yüksek. Nefes alıp çıkışmış:

- Hükümeti devirmek için yapıyorsunuz bu zamları değil mi?

AKP’nin algı oluşturma ve yönetme becerisine şapka çıkarmak gerekir!

***

2022’ye zamlarla girdik; nasıl devam edeceği de belli. 2011’de AKP büyük bir iddia ortaya atmıştı:

2023’te dünyanın ilk on ekonomisi arasına gireceğiz, milli gelir 25 bin dolara çıkacak, ihracat 500 milyar dolar.

2023’e 1 var. Bu hedeflerin tümünün altında kalındı. AKP’nin resmi sitesinde hâlâ yer bulan bu hedeflerin yarısında bile değiliz. Kişi başına düşen borç, kişi başına düşen milli gelirin üzerine çıktı! 

AKP’nin 2023’e ilişkin tek hedefi kaldı:

Ne pahasına olursa olsun, seçimi kazanmak!

AKP’nin öyküsü bitmiştir...

AKP’nin dayandığı toplumsal zemin ruhunu kaybetmiştir...

AKP’nin topluma vadedeceği bir şey kalmamıştır...

AKP’nin bütün söylemlerinin içi boşalmıştır...

AKP’nin, Türkiye’nin önüne koyabileceği bir pusula yoktur...

Elde bir tek, iktidar tutkalı kalmıştır. Kabul etmek gerekir ki bu da çok güçlü bir tutkaldır. İktidar gücünü kullanan bunu kaybetmek istemez. İstemediği gibi, kaybetmemek için her şeyi yapar. 

Böyle bir yıla giriyoruz.

***

Dışımız, içimizden farklı değil...

Türkiye’yi AB’ye sokacaklardı, Ortadoğu’ya bile sokmuyorlar! Rusya’ya, Suriye’den geri çekilme sözü verdiğimiz söyleniyor. Bunun 2022’nin ilk aylarında olacağı sözü dolaşıyor. Mısır, hâlâ Erdoğan rejimiyle genel işbirliğine soğuk. Suudi Arabistan, İsrail’e Türkiye’den daha yakın. İsrail’le ilişkiler ekonomik bağımlılık seviyesinde. Elde kaldı, 5-10 milyon nüfuslu, sülale yönetimli Körfez şeyhleri!

Libya’dan da değişik haberler geliyor. Hafter’in bir temsilcisi Saray katında kabul görebiliyor!

Önce düşmanlar üretip “Dünya bize karşı, hepsiyle baş ederiz” diyorlar. Sonra o düşmanlarla tek tek ilişki kurup “Dünya bize hayran” diyorlar.

2021’in son çarpıcı görüntüsü, Kılıçdaroğlu’nun Milli Eğitim Bakanlığı önüne gelişinde kilitli demir parmaklıklarla karşılaması oldu. Cumhuriyeti kuranlar ülkeyi demir ağlarla ördü, bunlar demir parmaklıklarla!

Mademki, AKP’nin 2023 hedefleri çöktü. Soru şu:

Türkiye bu çöküşün altında mı kalacak, AKP’yi silkeleyip kendi hedeflerine mi gidecek?