Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Haberal'la Sohbet...

03 Haziran 2012 Pazar
\n

\n

Ergenekon davalarının birleştirilmesinin ilk sonuçlarından birini bu hafta yaşadık. Eskiden bir günlük duruşmanın geç saatlerinde biten talep konuşmaları, birleştirmenin ardından

\n\n\n

tam üç gün sürdü. 1.5 gün sanıklar, 1.5 gün de avukatlar 15er dakikalık dilimler halinde konuşmalarını yaptılar. Mahkeme herkesi dinledi, kimseyi tahliye etmedi.\n

\n

30 Mayıstaki son güne mahkemenin çıkardığı zorunlu davet üzerine, hapishane doktorunun uyarısına karşın Prof. Dr. Mehmet Haberal da katıldı.\n

\n

Saat 19.00da biten konuşmaların ardından mahkeme heyeti, tahliye etmeme kararı vermek üzere odasına çekildi. Haberalla 3 saat baş başa sohbet ettik. Özgürlükte, Ankaranın resmi ve sosyal protokollerinde karşılaşma dışında herhangi bir görüşmemiz olmamıştı.\n

\n

Hapishane sınırları içindeki duruşma salonunun konteynırdan yapılmış bekleme odasında herkes Haberalla konuştu, tanıştı, kucaklaştı. Sonra bir köşeye çekildik.\n

\n

Haberal, Ameliyatım var diyemezdi, Üniversite senatosunda önemli bir karar alacağızdiyemezdi, Kampustaki yeni bölüm çalışmalarına katılmam gerek diyemezdi. Sohbetin telefonla kesilmesi de olanaksızdı!\n

\n

***\n

\n

Bizim Toroslarda ilk, büyüklere hürmeti öğretirler. Yazı aramızda hürmet etmeyi özlemişim. Haberal, her şeyden önce büyüğüm. Bunun yanında bir yıldır vekildaşız.\n

\n

Her şeyi konuştuk.\n

\n

Bütün dünyanın kabul ettiği bir bilim insanı olan Haberal, Kurandan ayetler zemininde düşüncelerini anlatmayı, özlü sözler kullanmayı seviyor.\n

\n

Sohbetin ortasında meslek damarım tuttu, Hocam dedim, ben bunları yazarım, izin verin. Ana hatlarıyla anlaştık.\n

\n

Daha tutukluğun ilk günlerinde başta organ nakli ile ilgili olanlar olmak üzere, dünyanın dört bir yanından bilim insanları, kurumlar tepkilerini açıkça ortaya koymak, Türkiyedeki hukuksuz gidişi ilan etmek, kendi hükümetlerini Türkiye ile ilişkiler konusunda uyarmak istemişler.\n

\n

Haberal bunları hep engellemiş. Uluslararası alanda ülkesini şikâyet eden kişi olmak istememiş. Ancak gelinen noktada bilim insanlarının şu çıkışını engelleyemez hale gelmiş:\n

\n

Haberalın özgürlüğü, kişi olarak Mehmet Haberalı aşan bir durumdur. Biz bu konuda sesimizi yükselteceğiz. Artık bunun önüne geçme...\n

\n

Başbakanın son Pakistan gezisindeki tablo bunun eseri. Önümüzdeki günlerde benzer durumlar daha çok yaşanabilir.\n

\n

Haberal, organ nakli ameliyatlarındaki başarısı ve bu alanda uluslararası örgütlenmeye ilişkin attığı adımlar konusunda öyle ilginç anılar anlattık ki; insanın gözleri yaşarır.\n

\n

1983’te Zürihteki bir bilimsel toplantıda, böbrek nakli sırasında böbreği canlı tutma süresini 11 saatten 112 saate çıkardığını açıklamış. Konuya ilişkin sunumundan sonra katılımcılardan biri şöyle demiş:\n

\n

Bu Haberal mezardan bile böbrek getirir.\n

\n

Huyum yeşersin, onca organ naklini konuşurken kara mizaha girmeden edemedim, sordum:\n

\n

Hocam, vicdan naklini ne zaman başarırsınız?\n

\n

***\n

\n

Sohbetimizin ana konuları cezaevinde yaşam, özgürlük, Meclis, siyaset idi.\n

\n

Bildiğimde öğretici, bilmediğimde öğrenciyim diyen Haberalın hapiste ilk öğrendiklerinden biri, bulaşık deterjanı Prilin kapağını açmak olmuş. Önce kapağı çevirip açmış, su döker gibi deterjan kullanmış. Böyle olmayacağını anlayınca infaz koruma memuruna sormuş, üstten çekip göstermiş.\n

\n

Haberal, 27 Mayısta gazetelere verdiği yarım sayfalık ilanın olabildiğince geniş çevrede duyulmasını istiyor. Kendisine ilişkin haksız suçlamalara kanıtlarıyla birlikte verdiği yanıtlar orada.\n

\n

Yeni anayasa nasıl olmalıyı konuşurken bir anlatımı paylaştı. Ülkede en kısa anayasa yarışması yapılmış. Şu metin kazanmış:\n

\n

Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi başkasına yapmayın. Geri kalanı yorumdur.\n

\n

Özgürlükle ilgili yapılanları, yapılması gerekenleri konuştuk uzun uzun. Önce ülke diyor, hep birlikte yaşayacağız. Her sorunun çözümü için öncelikle diyalog ortamı sağlanmalı.”\n

\n

Ben de CHP kongrelerine gönderdiğim mektupları, sosyal medya ile ilgili yaptıklarımı, Balbaya Özgürlük Girişimi adı altında bir zemin oluşturan dostları anlattım. Mücadelenin kesinlikle kişisel bir özgürlük arayışı olmadığını, ama göndere bir bayrak çekmek gerektiğini paylaştım.\n

\n

Partimiz CHPnin 12 Haziran seçimlerinin yıldönümünde milli iradenin hâlâ tutuklu olması karşısında yükselteceği sese toplumun da katılma oranını konuştuk.\n

\n

Bu konuyu yarın ayrıca işlemek istiyorum.\n

\n

Gece yarısı Haberalla ayrı cezaevlerine dağılırken heyecanla seslendim:\n

\n

Çok işimiz var Hocam...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları