Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Korkma...

27 Mayıs 2021 Perşembe

Sonunda bu da oldu... Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genel Başkanı olarak partisinin Meclis grup toplantısında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e şöyle seslendi:

Dua et ileri gitmediler... Bu daha birinci, daha neler olacak neler...

Akşener, Rize gezisi sırasında önceden planlanmış bir “protesto” ile karşılaşmıştı. Erdoğan, buna göndermeyle “hemşerilerinin” az bile yaptığını söylüyordu. 

Sedat Peker’in videolarıyla gündeme oturan iddialar ancak bu şekilde ikinci plana itilebilirdi!

Dünkü yazımızı sabah saatlerinde sosyal medyada bir testle paylaşmıştık. Beş şık vardı:

A- Soylu yükseltilerek kenara çekilir.

B- Soylu, “Çok şey biliyorum” diyerek yerinde kalır. 

C- Soylu, 5-6 bakan değişikliğinin içine sokulur.

D- Erdoğan, “Beni kandırmışlar” der, “temizlik” yapar.

E- Yeni bir gündemle her şey geride kalır.

Erdoğan’ın konuşmasından önceki saatlere kadar yanıt verenlerin yüzde 90’ı, “E” şıkkını seçti. Kimisi sadece “E” diye mesaj gönderirken, yorumlu olanlar şöyleydi:

Maalesef E... Kesinlikle E... E, başka ne olabilir ki?.. Her zaman olduğu gibi E... EEEEEEEEEEE...

***

Erdoğan’ın konuşması teste katılanları haklı çıkardı. Günlerdir suskun olan AKP medyası da artık olaya nasıl bakacağını biliyor!

Siyasi tarihimizde sık kullanılan sözlerden biri “milat”tır. Erdoğan’ın Süleyman Soylu ve Binali Yıldırım’a kalkan olup başka bir gündem yaparak Akşener’e tarifi zor sözlerle yüklenmesi, önümüzdeki dönemin nasıl seyredeceğini de gösteren bir milat. 

Durum akla ilk, 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 arasındaki 4 aylık süreci getiriyor. Konunun bu yanı önümüzdeki günlerde ayrıntılarıyla girmek durumunda kalacağımız gerilimli bir boyut.

Bu bağlamda Erdoğan’ın Akşener’e yönelik siyaset dışı sözlerini tüm Türkiye’ye söylenmiş kabul etmek gerekir.

AKP-MHP, Akşener’i önce yok saydı. AKP’nin yarı ve tam resmi yayın organlarında böyle bir parti yoktu. Yok sayarak Akşener’in bitmeyeceğini anlayınca var saydı. Ama kendisiyle olursa. Bahçeli “evine dön”, Erdoğan, “Cumhur’a gel” dedi. İki çağrı arasında ince bir ayrım vardı. Bahçeli, dükkânı kapatıp MHP’ye gelmesini istiyordu. Erdoğan, ayrı bir kimlikle gelmesinden yanaydı. Akşener, verdiği mesajlarla net şekilde Millet İttifakı’nda kalacağını ortaya koydu.

Şimdi üçüncü evre başlamış görünüyor; yok etme!

Yok sayma”, “var sayma”, “yok etme”!

İlk iki yol tutmadı. Gözlemimiz o ki, üçüncü de tutmayacak.

***

Cumhur İttifakı’nın tüm halkalarının son dönemdeki gündem için ortak savunması şu:

Hedef Türkiye!

Son tehditle bunu birleştirince ortaya şu çıkıyor:

İktidarı yıpratacak her gelişmeyi Türkiye’ye yönelik saldırı olarak göreceğiz... İktidarı vermemek için her şeyi yapacağız... Maliyeti ne olursa olsun Cumhur İttifakı devam edecek...

Türkiye dün, yeni bir siyasi iklime girdi. 

Türkiye dün, hukuk devleti bir yana, kanun devleti kavramının bile geride kaldığı zorlu bir sürece girdi.

Ama şuna yürekten inanıyoruz, karanlık bir döneme girmedi.

Elde var İstiklal Marşı...

Bu yıl 100. yılını selamladığımız, başımız dik, haykırarak söylediğimiz marşımızın birinci sözcüğü bile önümüzü aydınlatmaya yeter:

Korkma...

Unutmamalı ki, en çok korku salan, en çok korkandır...

Korkma...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları