Bir Asır Önce Başlayan Bir Gelenek: Birinci Maarif (Eğitim) Kongresi - H. Olcay TAŞLI
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Bir Asır Önce Başlayan Bir Gelenek: Birinci Maarif (Eğitim) Kongresi - H. Olcay TAŞLI

12.07.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bundan tam bir asır önce, Anadolu işgal altındadır, Milli Mücadelenin en ateşli zamanıdır, havada kesif bir barut kokusu vardır, Eskişehir ve Kütahya savaşları yapılmakta, cephede çetin çarpışmalar gerçekleşmekte, Sakaryada askerler doğuya çekilmektedir. Vaziyet bu iken Ankarada 15-21 Temmuz tarihleri arasında 200e yakın kadınlı erkekli katılımcı bir araya gelerek Maarif Kongresini gerçekleştirmiştir. Mustafa Kemal Paşa kongreye cepheden gelmiş ve katılan her öğretmenin elini tek tek sıktıktan sonra yaptığı konuşmayla kongreyi açmıştır.

Kongre, Milli Mücadeleyi gerçekleştiren kadronun, devrimci karakterini göstermektedir. Anadolunun aydınlanma sürecinin ivme kazanacağının ilk alametlerini bu kongrede görmek mümkündür. Şimdi bu alametlere bir göz atalım. Savaşın en kritik dönemi olmasına rağmen Mustafa Kemal Paşa askeri zaferden hiçbir şüphe duymamaktadır ama beyinle gerçekleştirilecek ikinci zafer için bir rotaya ihtiyaç olduğunu düşünmektedir. Bu durumu kongrenin açılış konuşmasında şu sözlerle dile getirmiştir:

‘İKİNCİ SAHADA DA ZAFER

... Çocuklarımızı ve gençlerimizi yetiştirirken birliğimize ve varlığımıza taarruz eden her kuvvete karşı müdafaa kabiliyetiyle donamış bir nesil yetiştirmeye muhtaç olduğumuzu unutmayalım. Yeni nesil ruhuna bu vasıfları ve kabiliyeti aşılamak lazımdır.

Bağımsız ve mevcut kalmak isteyen milletlerin felsefesi en bariz şekilde bu vasıfları tam bir şiddetle talep etmektir... Silahla olduğu gibi beyniyle de mücadele eden milletimizin, birincide olduğu gibi ikinci sahada da zafer kazanacağına şüphem yoktur.”

GELECEĞİN TOPLANTISI

Bu rota, Türk eğitimcisi ile çizilecekti. Ordunun zaferini eğitimciler tamamlayacaktı. Bir başka deyişle devrimin kökleşmesi için eğitime biçilen rol Mustafa Kemalin zihninde o yıllarda belirmişti: Hür bir ulus olmanın yolu, eğitimin halk nezdinde yaygınlaştırılmasından geçmektedir. Bu kongre aracılığıyla devrimin geleceğinde önemli rol oynayacak irfan ordusuna devrimin geleceğini ve hangi eksende devam edeceğini şu sözlerle anlatmıştır Mustafa Kemal Paşa:

“Şimdiye kadar izlenen eğitim ve öğretim yöntemlerinin ulusumuzun gerileme tarihinde en önemli bir etken olduğu kanısındayım. Onun için bir ulusal eğitim programından söz ederken eski devrin hurafelerinden ve doğuştan sahip olduğumuz özelliklerle hiç de ilgisi olmayan yabancı düşüncelerden, Doğudan ve Batı’dan gelebilen bütün etkilerden bütünüyle uzak, ulusal ve tarihsel karakterimize uygun bir kültür kastediyorum. Çünkü milli dehamızın tam gelişmesi ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir. Gelişigüzel bir yabancı kültür, şimdiye kadar izlenen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını tekrar ettirebilir. Kültür, zeminle uyumludur. O zemin, milletin karakteridir.”

Böylece zafer sonrası kurulacak ulus devletin ve onun izleyeceği ulusal eğitimin ve bu eğitim aracılığıyla inşa edilecek Türk kültürünün özellikleri anlatılmıştır.

Bu kongre başka açıdan da çok önemliydi. Bu toplantı ülkenin geleceği için yapılmış, kadınlı erkekli toplantıydı. Zaten Mustafa Kemal Paşa açış konuşmasında toplantıyı “Türkiye Muallime ve Muallimler Kongresi” olarak adlandırmıştır. Bu toplantı göstermiştir ki devrimin geleceğini inşa edecek toplumsal gücü, kadın ve erkekler oluşturacaktı.

YENİDEN ROTAYA SOKULMALI

Maarif Kongresi aynı zamanda eğitim ve kültür tarihimizin ilk eğitim kongresidir. Bu yönüyle danışma, birlikte karar alma sürecinin başlangıcı olmuştur. Bu mirası Türk eğitimcileri eğitim şûraları düzenleyerek devam ettirmiştir. Böylece eğitimde danışma ve birlikte karar alma geleneği başlamıştır. İlk şûra biraz gecikmeyle de olsa 17-29 Temmuz 1939 tarihleri arasında Hasan Âli Yücelin bakanlığı zamanında gerçekleşmiştir. Ayrıca bu şûra 2287 sayılı kanuna göre toplanmaktadır ki bu kanun da 1933 yılında çıkmıştır. Hasan Âli Yücelin bakanlığı sırasında bu kanundan aldıkları güç ile eğitim şûraları yapılmaya başlanmıştı. İkinci Maarif Şûrası 15-21 Şubat  1943 tarihleri arasında İkinci Dünya Savaşı’nın en yoğun olduğu dönemde gerçekleşmiştir. 

Üçüncü Maarif Şûrası ise 1946 yılında gerçekleşir ama bu şûra, Türk eğitim tarihi için bir kırılma anıdır. İkinci Dünya Savaşı sona ermiştir ve parti (CHP) içi dengeler değişmiştir. Partinin muhafazakâr kanadı artık söz sahibidir. İlk darbeyi eğitim almıştır. Hasan Âli Yücel bakanlıktan uzaklaştırılmış, yerine Reşat Şemsettin Sirer geçmiştir. Sırada Köy Enstitülerini işlevsizleştirme girişimi vardır. İşte Üçüncü Maarif Şûrası bu siyasi çalkantıların gölgesinde gerçekleşmiştir. Bu şûra aynı zamanda Birinci Maarif Kongresi ile başlayan eğitimde devrimci süreci bitirmiştir.

Sonuncusu 2014 yılında Antalyada yapılan 19. Eğitim Şûrası’nın kamuoyunda en çok yankı bulan konusu, karma eğitimin, eğitimdeki başarısızlığın kaynağı olduğu iddia edilerek kaldırılma isteği olmuştu. Cumhuriyetin 100 yıllık şûra geleneğinin evrildiği bu acı tablo, Cumhuriyetin hedef olarak koyduğu aydınlanma ve çağdaşlaşma hedefinde yaşanan eksen kaymasını ortaya koymaktadır. Türk eğitimcisinin yeni yüzyılda görevi ise Türk eğitimini tekrar aydınlanma ve çağdaşlaşma rotasına sokmaktır.

H. OLCAY TAŞLI

ÖĞRETMEN

Yazarın Son Yazıları

Yeni bir tür: ‘Barrack-us’ - Dr. Çiğdem Bayraktar Ör

“Devletler arasındaki çıkarları uzlaştırma sanatı” olarak tarif edilen diplomasiyle ülkelerarası diyalogun yapılandırılmasında; bir devletin kimi, nereye, ne zaman gönderdiği son derece önemlidir.

Devamını Oku
15.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025