‘Asgari’ sömürü - Aydın Öncel
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

‘Asgari’ sömürü - Aydın Öncel

25.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Aralık ayının son günlerinde yaşanan “asgari ücret” tartışmalarında gelenek bu yıl da bozulmadı! Geçmiş yıllardan farklı olarak bu defa işçiler tarihte ilk kez masada yer almadı! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, işçi temsilcisi sendikaların konuyla ilgili görüşlerinin alındığını, dolayısıyla bunun çok önemli bir eksiklik olmadığını vurgulamış, işçilerin ve çalışanların enflasyona ezdirilmeyeceğini, aynı zamanda işverenlerin “gelişimini” ve “girişimlerini” engellemeyecek ortak bir noktada anlaşma sağlayacaklarına olan inancının altını çizmişti… Fakat öyle olmadı! İşçi yine hem enflasyona hem de net 28 bin 75 TL gelirle açlık sınırının altında yaşamaya terk edildi!

EMEK-SERMAYE ÇATIŞMASI

Öncelikle, işçiye yapılacak kabul edilebilir bir ücret artışını, işverenin gelişimi ve girişimi karşısında engel olarak görmenin, emeğe ve emekçiye karşı yapılabilecek en büyük haksızlık olacağını söylemek gerekir. Her türlü değeri üretenin emek ve yine emek gücünün sağladığı “artık değer” gerçeğinden hareketle; konunun, emek gücünün maliyetinden kaynaklı olduğu, düşünülen engellerin aksine, emek-sermaye çatışması kapsamında değerlendirilmesi çok daha uygun bir yaklaşım olacaktır!

Kapitalizm yalnızca ekonomiyi değil; sanatı, edebiyatı, siyaseti, kültürü, eğitimi, sporu vd. birçok alanı etkileyen ve her zaman burjuvazinin lehine işleyen bir sistem olmuştur. Oysa sermayeyi üreten de emek gücünün kendisidir. Sermaye, emek gücünün harekete geçirilmesiyle ortaya çıkmakta ve artmaktadır. Buna karşın ücretli emekle sermayenin çıkarları hiçbir zaman örtüşmez. Çünkü sermaye kârlılığı, emek gücünün üretim maliyetinin yani ücretlerin artmasıyla düşmektedir. Ücretlerin düşük tutularak kârlılığın artırılmasıyla da emek, sermayeye bağımlı hale getirilmektedir...

HAKLI SORU

Tarihte gerçekleşen burjuva devrimleri, feodal yapıdaki sınıf çelişkilerini ve savaşımlarını ortadan kaldırmaya yetmezken, emek ve sermaye arasındaki zıtlıkların artmasıyla modern işçi sınıfının var olmasının yolunu da açmıştı. Sanayinin gelişmesiyle sayıları artan işçiler, emek gücünün değerinin farkına varmış ve zaferini ilan etmişti...

Yüzyıllar sonra geldiğimiz noktada, yaşamda kalabilmek için emek gücünü satan insanların “açlık” ve “yoksulluk” sınırı altında yaşamak zorunda bırakılması bazı soruların da yanıtlanmasını zorunlu kılmaktadır. İşçiler, aileleri ve temsilcileri akla uygun bir yanıt bulamamış olmalılar ki artık masada yer alma gereği bile duymamaktadır. Bu nedenle, “Çalışan ve üreten bizlersek o halde neden hâlâ aç ve yoksuluz” sorusu çok yerinde, haklı bir soru olarak tekrar tekrar karşımıza çıkmaya devam etmektedir.

SİSTEM ARAYIŞI

Kapitalizmin içsel çelişkileri, her dönem olduğu gibi bu dönemde de küresel krizlere yol açarken üreten kesimin gereksinim ve sorunlarını giderememekte, talep ve sorularının karşılığını verememektedir. Aksine, sömürü dozunu her geçen gün artırmaya çalışmaktadır. Ancak çöken sistemlerinin yerine bir şeyler koyamamanın telaşı ve çaresizliği de gözlerden kaçmamaktadır.

Ücretsiz şehir otobüsleri, konut kiralarının dondurulması, uygun fiyatlı konut projelerinin arttırılması gibi sosyal politikaları ve sınıf mücadelesini seçim çalışmalarının merkezine oturtan ve kendisini sosyalist olarak tanımlayan Hint asıllı, Uganda doğumlu, genç bir göçmen siyasetçi olan Zohran Mamdani’nin, ABD gibi bir ülkede, New York Belediye Başkanlığı’nı kazanması çıkış yolu aramanın en önemli göstergelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Vahşi kapitalizmin ve emperyalizmin beşiğinde Mamdani’nin reformlarla bir şeyleri değiştireceğine ilişkin beklenti içinde olmak tam bir safdillik olur, elbette. Burada asıl değerli olan ve göz ardı edilmemesi gereken New York seçmeninin sosyal politikalara duyduğu gereksinim ve sosyalist olduğunu söyleyen bir siyasetçiye gösterdiği yönelimdir!

Bu ve benzeri gelişmelerden de anlaşılacağı gibi kapitalizm, dönem dönem neokapitalizm, teknolojik kapitalizm gibi şekil ve isim değiştirerek karşımıza çıksa da insanı ve emeği merkezine alan politikalar karşısında her zaman kaybeden taraf olmaya mahkûmdur.

“Toplumların tarihi, sınıf savaşımlarının tarihidir.” Dolayısıyla, sömürü düzeninin devamı için yeni sistemler üretildikçe, sınıf savaşımlarının da var olmaya devam edeceği bir gerçektir! Bugün insanlığın elindeki tüm haklar bu savaşımlardaki kazanımların sonucudur. Türkiye işçi sınıfı da bu evrensel gerçekliğin dışında değildir!

Ekonomist Aydın Öncel

İlgili Konular: #asgari ücret

Yazarın Son Yazıları

‘Asgari’ sömürü - Aydın Öncel

Aralık ayının son günlerinde yaşanan “asgari ücret” tartışmalarında gelenek bu yıl da bozulmadı!

Devamını Oku
25.12.2025
İBB davasında yargılama süresi - Hikmet Sami Türk

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki yolsuzluk iddianamesiyle İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12.12.2025’te başlayan ve ilk duruşmasının 9 Mart 2026 günü yapılmasına karar verilen davada hedeflenen yargılama süresi, mahkeme tarafından en çok 12 yıl 6 ay olarak belirlendi.

Devamını Oku
24.12.2025
Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025