Ambalajdaki İçtiğimiz Suyun Hayat Vermesi İçin...

27 Kasım 2008 Perşembe

Yapılan araştırmalar sonucunda alınan su numunelerinde mikrobiyolojik üremenin yüksek olduğu ve bu mikrobiyolojik kirliliğin damacanalardan su aktarmakta kullanılan pompalar ile damacana suyunu ısıtmakta, soğutmakta kullanılan sebillerin temizliğine yeteri kadar önem verilmemesinden kaynaklandığı sonucuna varılmış. Eğer sorunun kaynağı sadece bu ise çözümü kolay, ancak sıkıntı sadece orada değil.

***

Bir insanın günde tüketmesi gereken su miktarı vücut ağırlığı ve aktivitelerine göre değişmekle birlikte günde 2-3 litreyi bulmalıdır. Tüketilen suyun mikrobiyolojik ve kimyasal kalitesinin sağlığımızı bozmayacak nitelikte olması, hayati önem taşımaktadır. Halkımızı uzunca bir zamandan beri, şehir şebeke sularına haklı olarak güvenmeyerek daha sağlıklı, daha temiz, daha lezzetli, yumuşaklığı ya da sertliği hakkında verilen bilgilere güvenerek ve inanarak, ambalajlı suları içme suyu olarak tüketmektedir. Zamanla olanakların, bilgi ve bilincin artmasıyla mevcut özelliklerin ve uygulamaların temiz ve sağlıklı su hakkında yeterince güvence sağlamadığı anlaşılmış ve görülmüştür. Yemek ve içme suyu olarak tüketilen suyun dünya içme suyu kriterlerini sağlaması önemlidir. Sağlıklı su tüketimi için kalite güvenliği sağlanmış olan ambalajlı suların tercih edilmesi (şehir şebeke sularının da durumu göz önüne alındığında) doğrudur. Durum böyle olunca, tüketilen içme suyunun sağlayıcısının kalite ve yönetim sistem belgelerine sahip olması, ürün güvenliğini güvence altına almış olması da çok önemlidir. İçme suyu üreticilerinin, suyun kullanıcıya ulaşmadan önce zararlı olabilecek her türlü olumsuz etkenden arındırması, özellikle kaynak çıkışı ve arıtma işlemi sonrası depolama ve dağıtım proseslerinde herhangi bir kontaminasyon riskini sıfırlamış olması gerekmektedir.

Suyun kalite ve sağlığını korumak için suya dış ortamlardan gelebilecek mikroorganizmaların dışında su depoları ve dağıtım borularında mikroorganizma tabakalarının (biyofilm) ve dönüşümlü damacanaların iç dezenfeksiyonuna, strelizasyonuna ve hijyenine olmazsa olmaz azami dikkat etmek, ayrıca dönüşümlü ambalajların dış temizlik ve deformasyonuna da önem vermek gerekmektedir. Hatta bu damacanaların tek seferliğe Batı’daki uygulamalarında olduğu gibi dönüştürülmesi şart haline gelmiştir. Çünkü maalesef kötü kullanıldığı ve yönetildiği ortadadır. Toplum sağlığı için farkında olmadığımız, denetleyemediğimiz en önemli olumsuzluklardan birisidir. Hele hele Türkiye nüfusunun yüzde 70’inin kentlerde yaşadığını göz önüne aldığımızda bu nüfusun ve kent dışı nüfusun da bir bölümünün şebeke sularını içme suyu olarak kullanmadığını düşünürsek konu daha da büyük önem arz ediyor. Konunun basına yansıyan kısmı kolay demiştik, yapılan denetim ve araştırma sonucu damacana içme sularının kalitesizliğinin, hijyen koşulları uygun olmayan su pompası ve sebillerden kaynaklandığı belirtiliyor. Suya direkt temas eden bu cihazların temizliği ve hijyen koşulları sağlıklı içme suyu tüketmek açısından önemlidir. Damacana pompalarının ve su sebillerinin düzenli haftada bir klorlu su ile yıkanmaları, bakımlarının ve temizliklerinin ihmal edilmemesi bizlerin sorumluluğundadır. Üretici firmalar kadar tüketicinin de kendine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor. Ayrıca yine üretici firmalar tüketicilerini bu konularda aydınlatmakla da yükümlü olmalıdır.

***

Polikarbon damacana, pet ambalajlı ve şişe suyu üretiminde dezenfeksiyon için kullanılan en etkili yöntemin ozonloma olduğu tartışılmazdır. Ozon en güçlü dezenfaktandır. Klordan 3000 kat daha etkilidir. Suda kalıntı bırakmaz.

Ozonlama, içme sularında;

• İstenmeyen tat, koku ve rengin giderilmesi,

• Sulardan ağır metallerin giderilmesi,

• Suların dezenfeksiyonu,

• Dezenfektanların yan ürünlerinin giderilmesi

• Doğal organik maddelerin, ozonla oksidasyonları sonucu biyolojik olarak bozulma oranlarının yükseltilmesi amacıyla kullanılır.

Ozon, yüksek oksidasyon gücü ile bakterilerin yok edilmesinde etkilidir. Ayrıca, mikroorganizmalara göre çok küçük boyutta olan bakteri filtreleri ile tutulmayan virüslerin yok edilmesinde de ozonlama işlemi çok başarılıdır. Suyun mikrobiyolojik kalitesine göre 0.1 ile 0.5 mg/lt ozon, bakterilerin yüzde 99.9’unun yok edilmesinde yeterlidir. Ancak, ozonun oldukça pahalı bir uygulama olması ve işletilmesinin de zor olması, işletmecileri diğer uygulamalara yöneltmemelidir. Bu yasal zorunluluk haline mutlaka getirilmelidir. Yapılması gereken eğitimli ve kalifiye personelle ve aşındırıcı ozon gazına dayanaklı alet, ekipman ve tesislerle üretimin gerçekleştirilmesidir.

[email protected]
         
 
 
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları