Zamların etkisinin hafifletilmesi için hükümetin arayışları, uygulamaları yurttaşı ikna etmiyor. Konutlarda tüketilen elektriğin yüzde 125 zamlanmasının ardından tepkiler yükseldi. İktidar yeni çalışma başlattığını duyurdu. Geldiğimiz noktada önerilen şu: Bir ayda tükettiğiniz elektriğin miktarı 210 kilovatsaati geçmesin, biz de zam oranını yüzde 50’de tutalım. Yani zamdan geri adım yok ama yapılanlar indirimmiş gibi sunuluyor. 

Bu ortamda, iktidar ve muhalefet arasında adeta bir siyaset satrancı oynanıyor. İktidar partilerinden kopup kararsız kaldığı söylenen yüzde 23’lük seçmen kitlesinin henüz bir tercih yapmadığı genel kanı. “İktidara tepkili ancak kendisini askıda tutan” bu seçmen grubu için muhalefet yeni arayışlar içinde. Bu kesimin neden yeni bir tercih yapmadığına kafa yoruluyor. “Mütedeyyin-muhafazakâr” olarak nitelendirilen bu kesimin muhalefete yönelik kaygılarının giderilmesi amacıyla 28 Şubat’ta yapılacak açıklamanın önemli olduğu söyleniyor. Muhafazakâr seçmene ne tür garantiler verilecek. Kimilerine göre muhalefet bloku içinde Saadet Partisi’nin olması zaten yetiyor. “Milli Görüş” geleneğinden gelen Temel Karamollaoğlu ve ekibi muhafazakâr yaşam tarzına bir müdahalenin olmayacağı konusunda bu kesimlere güveni sağlayabilir. Ancak bazı muhalefet partileri ise daha inandırıcı olunabilmesi için kamuoyuna yeni açıklamaların yapılmasını istiyor.

Önemli bir konu da şu: Yapılacak açıklamanın muhalefet partilerinin mevcut seçmenlerinden tepki toplamaması için dozunun ne düzeyde tutulacağı. Bu konuları çalışmak ve ortak bir metin oluşturulması için altı partinin genel başkan yardımcıları arasındaki toplantılar başladı ve sürüyor. Oluşturulacak metnin açıklanmasının ardından toplumun verdiği tepkiler ölçülecek. Çalışmalar ona göre şekillendirilecek. Kararsız seçmene verilecek selam alınacak mı? Bu muhalefet partilerindeki kararlı seçmen ürkütülecek mi? Siyaset hafiften satranç tahtasına dönmeye başladı.

İktidar, söylemlerinin ve zamlarda indirim politikalarının halkta bir karşılık bulmadığını anladı. Muhalefeti adım adım izliyor. Millet İttifakı’nı masaya yatırmış ve üzerinden çalışıyor, taktik geliştirmek ve hata yapmaya zorlamak istiyor. MHP kanadından zaman zaman yeni söylemler geliyor, muhalefetin dikkati dağıtılmaya çalışılıyor. Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylığı konusu gündeme getirildiğinde ilk önce anlam verilemedi. Ancak ilerleyen sürede, muhalefet hamleyi gördü. Hiçbir muhalefet partisinden, “Bak müttefiki bile bir daha aday olamayacağını kabul ediyor” söylemi gelmedi. Çünkü Erdoğan’ın sandıkta yenilmesi düşüncesi dışlanırsa iktidarın eli güçlenecek.

Muhalefet hem iktidarla hem de kendisiyle sınavda. İktidarın eli zayıf. Dahası var, umudunu muhalefetin hatalarına bağlamış durumda...

KOVANLAR SÖNMESİN

Haftalardır gündemden düşmeyen elektrik zamlarının gölgesinde kalan çok konu var. CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, arıcıların yaşadığı zorlukları anlattı. Bal arılarının bu mevsimde hayatta kalabilmesi için şekerle yapılan şerbete ihtiyacı var. Ancak arıcıların çoğunluğu yeterli şeker bulamıyor ve arılar ölüyor. Adıgüzel, arıcılara eşit davranılmasını ve herkese ihtiyacı kadar şeker verilmesini istiyor ve dikkat çekiyor: 

“Yandaş birlik üyelerine ihtiyacın üç katı şeker verilince, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’ne (TAB) üye üreticilerin arıları ölmeye başladı, doğamız için de yazıktır.”

Tarım Bakanlığı duyar mı?