Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ciddiyet Beyler!
İki, güçlerini nereden alırlarsa alsınlar hükümetlerin keyfi demeçleriyle yönetilmeyecek kadar ciddi bir mekanizmadır.
Üç, mekanizmayı doğru işletecek temel kurumların başında da ülkelerin merkez bankaları gelir.
Batı’nın anlı şanlı ekonomistlerinin demeçlerine, makalelerine bakılırsa bu gerçekleri sonunda global kriz sayesinde fark ettiler. Aynı dünyanın plağını çalan bizim ülke hükümetiyse YTL’nin yüzde 30 değer kaybetmesine rağmen hâlâ bu gerçeği yakalamış değil. Krizin olası yüksek etkilerini;
“Gerektiğinde biz de piyasalara likidite verebiliriz.”
“Dere mecrasında akar müdahale gerekmez.”
“İnanıyorum ki inşallah bu kriz bizi teğet geçecek.”
“Bizde yangın yok, niye su sıkalım.”
söylemleriyle geçiştirmeye çalışmakta!..
Sonuç: Son 40 günde Türkiye’den 15 milyar dolarlık sermaye çıkışı ve ulusal parada yüzde 30’un üstünde değer kaybı!.. Hal böyle iken, 2009 bütçesi hâlâ global krize uyumlandırılmış değil!..
Tabii bu arada hükümetin krizi algılama zaafından kazananlar ise, yabancı yatırımcı ile ithalatçı!
Zaten 2000’den beri süren programının mantığı da bu değil miydi? Düşük kurla ithalatı cazip kılıp, hem dışarıdaki reel sektörü Türkiye pazarı üzerinden rahatlatmak hem de sıcak para akımlarıyla yabancı yatırımcıya kolayca nemalanacağı alan yaratmak.
Oysa, şimdi gün o gün değil.
• Piyasalar Merkez Bankası’nın dolardaki yükselişe müdahale edeceği beklentisindeydi.
• Müdahale edilmediğini gördükçe satış baskısının yerini değer kaybı artan YTL baskısı aldı.
• Değer yitiren YTL’nin piyasayı ters yönden baskılamasından ise Türkiye’deki yabancılar yararlandı.
• Yabancılar 1997’deki Güney Asya krizinde olduğu gibi, faizinden beslendikleri yerli paradan çıkıp yükselmekte olan dolara geçtiler.
• İlk çıkanlar da hedge foncular oldu.
• Piyasalardaki tedirginlik büyüdükçe halkın da doların yükseleceğine dair beklentisi büyüdü. Doların yükselebileceği en yüksek seviyeye ulaştığı beklentisi oluşmadığı için eldeki dolarları satmaktansa haklı olarak beklemeyi tercih etti.
• O sırada yabancılar da ülkeyi terk etmeye başladılar. Son iki aylık çıkış tahmini 14-15 milyar dolar.
Yabancıların davranışının Güney Asya krizinden belki de tek farkı inşaat ve konut hisselerine yoğun yatırım yapmamış olmaları. Bu, İMKB’den ucuz hisse toplayarak piyasadaki varlıklarını devam ettirecekleri umudunu yaratabilir. Büyük olasılıkla da Birleşik Arap Emirlikleri gibi şu an inşaat ve bağlı yatırımların en cazip olduğu ülkelere göç edecekler.
Merkez Bankası’nın faiz oranlarındaki kararlı davranışı da zaten bu nedenle değil mi? Türkiye’yi hâlâ yabancılar için cazip ülke konumunda tutmak için değil mi?
Kaldı ki, Hazine bonolarının faizlerinin hangi nedenlerle arttığını iyice belirlemeden faiz indirimine gitmek her zaman firmaların daha kolay kredi bulacağı anlamına da gelmemekte! Dolayısıyla, merkezin borç verme faiz oranlarındaki 50 puanlık baz indirimle piyasaların fonlanmasından şimdilik çok umutlanmamak gerek!
Aynı şekilde, Merkez Bankası’nın döviz satım ihalelerine başlama kararının da hızlı yükselişi birden frenlemeyeceği kesin! Zira, karar geç kalmış bir karar olduğundan dolayı güvenli kabul eden yerli yatırımcının dövizini bozmasına yol açmayabilir. Dolayısıyla, döviz likiditesinin rahatlatılmasında merkeze yatırımcıdan destek gecikebilir.
Kurdaki oynamaların durmaması halinde kurlara hangi araçlarla müdahale edileceğinden piyasaların net bir şekilde bilgilendirilmemesi de yerli yatırımcıların tedirginliğini arttırabilir.
Aslında yapılması gereken belli: Piyasaları doğru ve zamanında bilgilendirmek! Ama, bunun için biraz ciddiyet lazım.
www.turkelminibas.net
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Sokak, Narin için tek ses oldu: Tayyip Erdoğan'a sorsunl
- İzmir’de 9 Eylül coşkusu…
- Aynı anda gün doğdu, ay battı! İşte o eşsiz an...
- Akran zorbalığı: Çocuklar tehlikede!
- Mevsim geçişlerinde psikolojiye dikkat!
- Çocukların beslenme çantasında neler olmalı?
- Yaşam hakkı savunucuları AYM önünde yaşam nöbetinde
- Acun Ilıcalı ve Ayça Çağla Altunkaya'nun mutlu günü!
- Okullar açılıyor!
- Türkiye'de Alzheimer artışı! Niteliksiz eğitim hastalığı
En Çok Okunan Haberler
- 'Narin'i öldür yoksa ikinizi de öldürürüm'
- İtirafçıyla olan konuşmasını anlattı!
- Polis aracı, anne ve kızına çarptı: 1 ölü
- 'Sessizlik hayra alamet değil'
- Narin soruşturmasında ek ifade ortaya çıktı
- Şişli'deki kazada polis 'ehliyetsiz' çıktı!
- Teğmenlerin akıbetine ilişkin çarpıcı iddia
- Park etmiş, 50 dakika boyunca kalmış!
- Bu hastalıklara sahip olanlar erken emekli olabilir
- 'Ateist ile mi LGBT ile mi uğraşacaksınız?'